Cumartesi 07.01.2012
Son Güncelleme: Cuma 06.01.2012

Hayatımın büyük bölümü hamile olarak geçti

İstanbul Bebek'te bir restoranı olan Ayşe Kucuroğlu, cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden. 35 yaşında ve beşinci çocuğuna hamile. Bu hamilelik, geniş kitlelerin hayatını merak etmesine neden oldu. Kucuroğlu "Modern bir yaşam süren, geleneksel biriyim," diyor

Ayşe Kucuroğlu denince, akla iki şey geliyor: İstanbul Bebek'teki küçük ve şirin restoran Happily Ever After ve mütemadiyen hamile olması... Aslında Kucuroğlu 35 yaşında, yedi yıldır restoran işleten sıradan bir işkadını. Onu ilginç yapan hikaye, ilk çocuğu Suna'yı doğurmasıyla başlıyor. Kucuroğlu, eğitimini aldığı Çin Dili ve Edebiyatı'ndan dereceyle mezun olmasına rağmen, kızı doğunca Bebek'te kafe açıyor. Kafe kısa sürede, yeme-içme meraklılarının dikkatini çekiyor. Bu arada Kucuroğlu yıllar içinde kafesini trendy bir restorana dönüştürüyor. Bir yandan da ailesini genişletmeyi sürdürüyor. Suna'nın ardından Kemal, onun ardından Osman, onun ardından Cenk dünyaya geliyor. Dördüncüde herkes 'Artık tamamdır,' diye düşünürken, bir hamilelik haberi daha gelmez mi! Kucuroğlu'yla iş yaşamını ve ailesini konuştuk.
- Aileye, birlik beraberliğe önem veren mi, yoksa özgürlüğüne düşkün biri misiniz?
- Evde bir dolu çocuğum var ama ben yine de günümü kendi planladığım gibi yaşamaya çalışıyorum. Beş çocuklu bir özgürlükten bahsedebiliriz ancak. Aile hayatı kendimi güvende hissettiriyor. Fakat onların esiri de olmadım.
- Nasıl oluyor beş çocukla özgürlük, pek anlamadım?
- Hayat çocuklar üzerine kurulu değil, hepimiz üzerine kurulu. Onlara birey gibi davranıyoruz. Onlar da biliyor ki, anneleri işe gidiyor, arkamdan ağlayan bir çocuğum yok. Herkes o sisteme alıştı. Suna doğunca çocuk dünyasını anladım. Şimdi dört taneler, beş olacaklar. Hayatımı hâlâ idame ettirebiliyorum, dükkanımı geliştiriyorum, kitap okumaya vakit buluyorum, her hafta kızlarla şarap eşliğinde yemek yemekten vazgeçmedim.
- Genelde çocuk seven biri misiniz yoksa sadece kendi çocuğunu seven kadınlardan mısınız?
- Yolda gördüğüm çocukları seven kadınlardan değildim. Ama çocuk seven bir kadın haline geldim. Önceden çocuklarla iletişimim yoktu. Annelik herkesin içinde olan bir şey, bir anda ortaya çıkıyor. Şu anda gördüğüm tüm çocukları alıp eve götürmek istiyorum.
- Beş numara planlı mı?
- Planlı. Biz üç çocuk sahibi olmaya kararlıydık, sonra 'Üç artı bir olur mu?' dedik. Oldu. Bu beşinci, ilk kızım Suna için. Çocuk yapmak için hep bir bahanem var aslında.
- Nedir o bahaneler?
- Bir, rutin anne-baba olma isteği. İki, çocuklar kardeşsiz kalmasın. Üç, kalabalık aile olmak istiyoruz. Dört, 'Acaba kız olur mu?' düşüncesi. Beş, bir numara Suna'nın ısrarlı kız kardeş isteği... Bebeğin kız olduğunu öğrenince, Suna çok sevindi. Dördüncü çocuğumla, yani Cenk'le bu bebeğin arası çok az olacak. Bazı insanlar beni hâlâ Cenk için tebrik ediyor. Oysa yenisi geliyor (gülüyor).
- İlk hamile kaldığınızda kaç yaşındaydınız?
- 1976 doğumluyum. 2004'ten beri mütemadiyen hamileyim. İlk çocuğum Suna için buzdolabında biriktirdiğim sütümü içmek, ikinci çocuğum Kemal'e nasip oldu.
- Bir hamilelik bitiyor, diğeri başlıyor...
- İlk hamilelikten 19 ay sonra ikinci kez hamile kaldım. İkinciyle üçüncü hamileliğim arasında 20 ay vardı. Ondan sonra ara biraz açıldı. İşlere yoğunlaştık. Cenk ile Osman'ın arası 28 ay. Cenk 10.5 aylık. Şu an ben beş aylık hamileyim. İŞİM,

ÖZEL HAYATIM OLDU
- Kapana kısılmışlık hissi yaşamadınız mı hiç?
- Suna doğduğunda, ilk 15 gün tedirgin oldum. Normal doğum yaptım, çok uzun sürmüştü. Annem yanımda değildi. Suna'yla yalnız kalamıyordum evin içinde. Suna altı aylıkken bu işi kurmaya karar verdim. Bu iş, benim için özel hayatım oldu. Kendime özel bir hayat yarattım işimle. Elbette çalışıyorum, bu bir iş. Ama bu benim yorulmamamın nedeni. Kendimi bu yolla tedavi ettim. Zaten evim işime de yakın, çocukların servisleri buraya geliyor. Onları burada karşılıyorum. Böyle bir dünya yarattım kendime. Her doğumdan sonra kendimi dışarı atıyorum. Bebeği her yere götürüyorum. Hep açık havadayız. Bebek doğduktan sonra , ona teslim olmuş kişilere de bunu tavsiye ediyorum. 'Nereye giderseniz gidin, bebeği götürün alıştırın,' diyorum. Bu insana güç veriyor.
- Bunca çocukla nasıl ilgileniyorsunuz?
- Suna ilkokula gidiyor. Saat beşte geliyor. Kemal ile Osman kreşte. Onlar da üç gibi geliyor. Bebek evde bana kalıyor. Tek yatılı dadım var. ABD'den gelen bir ablamız var, haftanın üç günü uğruyor gündüzleri. Bir tek yatılı kadında çözebiliyorum durumu.
- Karı-koca ilişkisinde durum ne peki, bunca hamilelik arasında?
- İlişkimizin dinamiklerinden biri bu. Eşim Taner de benim gibi düşünen biri. Bize çok düşkün; herkes birbirine düşkün. Hep yardımcı oldu. Zaten evdeki adam bu kadar yardımcı olmasa, bunlar olmazdı. Her şey hep yolunda gitti. Ben hamile halimi seviyorum. Hayattan geri kalmıyorum. O da benim o halimi seviyor. Basit bir matematik hesabı yapsam, hayatımın büyük bölümü hamile geçmiş. Hamilelik bana göre bir yıl, dokuz ay değil. Ama ben hiç karanlık tarafta kalmıyorum, hep beyaz taraftayım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.