Cumartesi 07.01.2012
Son Güncelleme: Cumartesi 07.01.2012

Önce babasıydı şimdi asistanı oldu

Türk sinemasının usta senarist ve yönetmenlerinden Barış Pirhasan, oğlu Yusuf Pirhasan'ı ilk filmi Son Durak Kurtuluş'ta yalnız bırakmadı. Hem senaryoyu yazdı hem de sette oğlu Yusuf'a asistanlık yaptı. Baba oğul, bu farklı deneyimi SABAH Cumartesi'ye anlattı...

Her çocuğun ilk kahramanının babası olduğu düşünülürse, çocukların baba mesleğini seçmesinden doğal ne olabilir ki? Belki bu yüzden babasının izinden giden birçok çocuğa rastlayabiliyoruz. Yönetmen Yusuf Pirhasan da babası Barış Pirhasan'ın yolundan giden çocuklardan. Aslında Pirhasan ailesi için, bu durum pek de şaşırtıcı değil. Çünkü ünlü düşünür, edebiyatçı ve senarist Vedat Türkali'nin oğlu Barış Pirhasan, nasıl yıllar önce babasının şapkalarından birini kafasına takıp sinemacı olduysa, Yusuf Pirhasan da bayrağı babasından devralıyor ve bu hafta vizyona giren Son Durak Kurtuluş'un yönetmeni olarak karşımıza çıkıyor. (Tabii aile düşünülünce Yusuf Pirhasan'ın sanat genlerine sahip olduğu sonucunu da çıkarmak mümkün. Halası Deniz Türkali, dolayısıyla Atıf Yılmaz eniştesi, kız kardeşi Emine caz şarkıcısı, büyük dayısı da Ahmet Ertegün. Fakat bu filmde, sinema dünyası için alışık olmadığımız bir durum da söz konusu. Barış Pirhasan, oğlu Yusuf Pirhasan'ı ilk filmi Son Durak Kurtuluş'un senaryosunu yazdığı gibi, çekimlerde de oğluna asistanlık yaptı. Sinemacı olan babaların, çocuklarının filmlerinde genellikle yapımcı olarak destek verdikleri bilinir. Hem senaryo yazıp hem de sette asistanlık yaptığı ise pek görülmemiştir. Ama Pirhasan ailesi arasındaki bu işbirliği bir başlangıç. Çünkü baba oğul Vedat Türkali'nin Türk edebiyatının klasikleri arasında yer alan Bir Gün Tek Başına romanını da birlikte çekmeyi planlıyor. Ama öncesinde bu farklı deneyimi SABAH Cumartesi'ye anlattılar.
- Kurtuluş Son Durak oğlunuza bir hediye mi?
- Barış Pirhasan:
Bu film belki oğlumdan bana bir hediyedir bilemiyorum. (Gülüyor) Aslında bir işbirliği sonucu ortaya çıktı. Kimin kime hediyesi belli değil.
- Biz sizden Vedat Türkali'nin Bir Gün Tek Başına romanının filmini bekliyorduk. Ama sürpriz bir şekilde bu film geldi önümüze.
- Barış Pirhasan:
Bir Gün Tek Başına'yı kısmetse Yusuf'la birlikte baba oğul olarak yöneteceğiz. Ama o projeyi finansal nedenlerden dolayı bir süre erteledik. Sonra bu projeye odaklandık. Yusuf, öteden beri bana bir komedi filmi yazmam konusunda ısrar ederdi. İki arkadaşımız Nüket ile Senem'in bir hikayesi vardı, o hikayeden yola çıktık. Tabii sonuçta bambaşka bir hale geldi hikaye ve bu film ortaya çıktı.
- Ama siz senaryoyu yazıp bir kenara çekilmediniz. Oğlunuza asistanlık yaptınız.
- Barış Pirhasan:
Aslında ben hiç birinci asistanlık yapmamıştım. Atıf (Yılmaz) Abi'nin üçüncü asistanlığını yapmıştım. Bu filmle ilgili süreç de çok hızlı gelişti. Ekipler, çok hızlı bir şekilde kuruldu. Biraz da galiba yaşıma hürmet edildi. (Gülüyor)
- Birinci asistan yönetmenin eli ayağıdır. Bunun için yönetmeni zaman konusunda sıkıştırır ve gerilimli bir iletişim yaşanır. Sizin nasıl bir ilişkisiniz oldu sette?
- Barış Pirhasan:
Birinci asistanın görevi; iyi planlama yapmak, set düzenini ve yönetmenin çekim programına uymasını sağlamaktır. Bu anlamdai dediğin gibi yönetmene 'Haydi' diyen, onu sıkıştıran insandır. 'Bunu elin oğlu yapacağına ben yapayım' dedim.
- Yusuf Pirhasan: Evet, sette 'Haydi haydi diyen adam' oldu babam. Tek çatıştığımız konu zaman baskısıydı. Ben bazı sahneleri tekrar tekrar çekiyordum. Babam da beni sıkıştırıyordu. Onun dışında oldukça yardımcı oldu. Mesela, yurtdışında yetiştiğim için Türkçe ile ilgili sorunlar yaşadığım an hemen yardımcı oluyordu.
- Barış Bey, zaman zaman yönetmenlik konusunda uyarılarınız oldu mu?
- Barış Pirhasan: Olmadı. Ama Yusuf, fikrimi sorduğu an düşüncemi söylüyordum.
-Yusuf Pirhasan: Aslında senaristin sette bulunması büyük bir avantajdır. Bir sorun olduğu zaman, hemen senaristten çözüm üretmesini isteyebilirsiniz. Ben de zaman zaman babamdan senarist olarak yardımcı olmasını istedim.

CİDDİ BİR RÜZGAR YARATACAK
- Anladığım kadarıyla baba -oğul ilişkisini sete taşımadınız.
- Barış Pirhasan:
Bunu bizim doğru bir şekilde tahlil etmemiz mümkün değil. Oyuncuların gözlemleri daha doğru olur. Ama üç aşağı beş yukarı iyi bir Türk ailesi olarak birlikte bir film yaptık. (Gülüyor)
- Aile de aile... Edebiyatçı, sinemacı, müzisyen, yazar... Böyle bir ailede yetişmenin ne gibi avantajları var?
- Yusuf Pirhasan:
Türkiye'de bir çocuk, ailesine sanat ilgili bir meslek seçeceğini söylediği zaman olacaklar bellidir. Genelde aileler tedirgin olur. Böyle arkadaşlarım var. Ama ailede sanatçı insanlar olunca böyle bir tedirginlik yaşanmıyor.
- Siz İngiltere'de sanat tarihi okudunuz. Babanızın sinemacı olmasının yönetmen olmanızda bir etkisi oldu mu?
- Yusuf Pirhasan:
Herhalde olmuştur.
- Barış Pirhasan: Küçüklüğünden beri Yusuf sinemayla ilgiliydi. Aramızda sinemayla ilgili epey konuşmuşuzdur. Ama bir keresinde Yusuf, 'Ben sinemacı olmak istiyorum ama bu içimden mi geliyor yoksa ailenin etkisinde mi kalıyorum, bilemiyorum,' demişti.
-Yusuf Pirhasan: Bak ben o konuşmayı hatırlamıyorum.
- Kurtuluş Son Durak kadına yönelik şiddeti anlatan bir film. Kadın seyircilerin üzerinde nasıl bir etki yaratır sizce?
- Barış Pirhasan:
Çeşit çeşit algılama olacağını ve ciddi bir rüzgar yaratacağını düşünüyorum.
- Yusuf Pirhasan: Ben etkinin sadece kadınlarla sınırlı kalacağını düşünmüyorum. Erkeklerde de bir etki olur.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.