Cumartesi 21.01.2012
Son Güncelleme: Cumartesi 21.01.2012

Şirin, annesi gibi olmayacak

Atv'de yayınlanan, Hayat Devam Ediyor dizisinde Şirin karakterini canlandıran Neslihan Atagül, 13 yaşından beri ekranın önünde. 20 yaşındaki oyuncu daha yolun başında. Bu nedenle temkinli davranıyor, adımlarını sağlam atmak istiyor

- Yaşınız küçük ama yüzünüze aşinayız. Ne zamandır bu piyasanın içindesiniz?
- 13 yaşımdan beri piyasanın içindeyim. Hayat Devam Ediyor'dan önce birçok reklam filminde, iki sinema projesinde, iki de dizide rol aldım.
- 13 yaşında bu işlere bulaşmak sizin mi, ailenizin mi fikriydi?
- Doğrusunu isterseniz ben sekiz yaşımdan beri oyuncu olmayı çok istiyordum. Ama ailem yaşım çok küçük diye beni sürekli oyalıyordu. Bir gün can sıkıntısıyla karıştırdığım bir dergide oyunculukla ilgili bir röportaj okumaya başladım. Röportajın sonunda kararımı vermiştim. Türkiye'nin en önemli ajanslarından birinin numarasını buldum ve aradım. Oyuncu olmak için neler yapmam gerektiğini sordum. Ailemin izninin gerekli olduğunu, fotoğraflarımın gerektiğini söylediler. Benim ne kadar istekli olduğumu ve bu yolda nasıl çabalayıp bu kadar detayı önlerine koyduğumu görünce mecbur kaldılar. Yani aslında benim fikrimdi, ailem de destekledi diyelim.
- Nasıl bir aile sizinki? Anneniz, babanız ne iş yapıyor?
- Mutlu, her ailede olması gerektiği gibi aile bağları oldukça güçlü, gayet normal bir aileyiz. Babamın mesleği şoförlük, annem ise ev hanımı. Babam Çerkes, annem Beyaz Rus kökenlidir. Bunun da hem fiziksel hem de kültürel açıdan oyunculukta yararlandığım bir avantajım olduğunu düşünüyorum.
- Çocuk yaştaki oyuncuların yaşadığı sıkıntılar hep konu olur. Siz bunun dezavantajlarını yaşadınız mı?
- Özellikle dizi projeleri son derece ağır koşullarla hayata geçiriliyor. Küçük yaşta bir oyuncunun da eğer şartlar ve koşullar uygun değilse bundan etkilenmemesi mümkün değil. Ben biraz daha büyük bir yaşta başladığım ve 'çocuk oyuncu' olmamın bilincine sahip yapımcılarla çalıştığım için pek travmasal bir durumum olmadı doğrusu. Sadece bir anda herkes tarafından tanınmanın, sokakta rahat yürüyememenin, herkesin seni oynadığın karakter gibi algılamasının şaşkınlığını ve rahatsızlığını yaşamıştım. Ama büyüdükçe ve öğrenme sürecim geliştikçe bunu da belli bir hoşgörü ve anlayışla karşılamayı öğrendim. Çünkü benim de bir hayatım, sorunlarım, sıkıntılarım olabiliyor. O zaman da istenilen yakınlığı gösteremiyorsun. Burda da oyuncu haklı. Hele çocuk oyuncuysan bunun etkileri ve sıkıntıları daha yoğun oluyor. Bunun dışında, psikolojik olarak çocuk yaşta bu işi yapıyor olmak beni hiç etkilemedi. Yani egoyla ilgili sorunlar yaşamadım. Karakter ve davranış bozukluklarım olmadı.
ŞİRİN, MÜTHİŞ BİR KARAKTER. TUTKULU, KARARLI, SERT, SİNSİ VE EĞLENCELİ BİR KIZ
- En çok hangi diziden dolayı tanıyor insanlar sizi?
- Hayat Devam Ediyor tabii ki! Aslında hepsiyle tanıyan oluyor. Yaprak Dökümü'nden Deniz diyen oluyor, Canım Babam'dan Pınar diyorlar. Ama siz de göreceksiniz; sanırım Şirin karakteri ile hepsini unutturacağım. Burada da yetişkinliğe adım atmak üzere bir kızı oynuyorum ama Şirin çok çok özel. Benim yaşımda ve özelliklerimde her oyuncu arkadaşımın keyifle oynamak isteyeceği bir rol.
- Nasıl bir kız Şirin Bakırcı?
- Mahsun Abi'nin tabiriyle: 'Fenaaa!' Tamamı kaybedenlerden oluşan yoksul bir ailenin tek kazananı Şirin. Ya da aslında o öyle olduğuna inanıyor. İlerleyen bölümlerde daha iyi anlaşılacağı gibi Şirin, amaçlarına ulaşmak için kararlılık, sertlik, acımasızlık ve şeytani bir zekâ gerektiğine öylesine inanıyor ki, o hedeflere ulaştıkça, bunların her birinin karşılığında masumiyetinin her bir harfini feda etmiş olduğunu anlıyor. Hayatı para, güç, şan, şöhret, zenginlik dışında algılamayarak; doğduğu yere, ailesine, yoksulluğa kendince isyan ediyor. Annesinin üstüne kuma getirilmesi onu etkiliyor. Onun gibi olmamak için yapmayacağı şey yok.
- Oyunculuk eğitimi aldınız mı?
- Yeditepe Üniversitesi'nde tiyatro bölümünde okuyorum. İşimde eğitimin önemine çok inanıyorum. Bunu iş olarak yapıyorsam, her türlü eğitimi hiç sıkılmadan ve büyük bir açlıkla almalıyım diye düşünüyorum. Ayrıca kariyer yolculuğumda başarılı tiyatro projelerinde de yer almayı çok istiyorum.
- Hayat Devam Ediyor kadrosunda yer alan çok değerli oyuncuların bu eğitime fayda sağladığını düşünüyor musun?
- Kesinlikle! Rozet Hubeş, Fikret Kuşkan, Şenay Gürler ve Arif Erkin birlikte sahnelerimin olduğu isimler. Ve her biri ayrı bir okul benim için. Rollerine nasıl hazırlandıklarını ve karakterleri nasıl yorumladıklarını izlemek bile benim gibi genç bir oyuncu için öylesine değerli ki...
- Biraz da diziden bahsedelim. Hayat Devam Ediyor'a nasıl seçildiniz?
- Boyut filmden teklif geldi. Mahsun Abi'yle görüştük. Şirin karakterini, hikâyeyi, bu diziyle yapmak istediklerini anlattı. Projeye inancı, tutkusu, samimiyeti ve duygusu beni çok etkiledi. Rol ile ilgili bir deneme çekimi yaptık. Bu süreçte, bu rol için yüzlerce oyuncu ile görüşüldüğünü öğrendiğimde Mahsun Abi'nin beni uygun gördüğünü bilmek ayrıca mutlu etti beni.
- Şirin karakteri hoşunuza gitti mi?
- Gitmez olur mu? Hikayemizin en önemli ve giriş mesajının verilmesinin nedeni Şirin! Düşünün artık. Eğer Hayat'ın sırrını annesine söylemeseydi, bütün ülke sürekli yaptığı gibi 'küçük gelin' travmasına başını çevirecekti yine. Şirin, müthiş bir karakter. Tutkulu, kararlı, sert, akıllı, sinsi, eğlenceli ve hırslı bir kız. Kendi yaşındaki birçok kız gibi sessiz, pasif ve kaderine razı bir kız değil. Bir planı var Şirin'in. Ve bu yolda kazanmak için feda etmeyeceği hiçbir şey yok! Hayatı başta annesi olmak üzere doğduğundan beri görerek büyüdüğü kadınlarınki gibi dilsiz ve boyun eğerek kabullenmiyor.
- Dizinin bir mesaj kaygısı da var. Bununla ilgili bir fikriniz var mıydı?
- Bu bizim ülkemizin bir gerçeği. Her şeyden önce kendi anneannelerimizden görüyoruz. Hangimizin büyükannesi, 25 yaşında evlenmiş. Birçoğu 14-15 yaşında evlendirilmişler. Okumak istiyorlar ama evlendiriliyorlar. Bu sadece Doğuda da yaşanmıyor; Karadeniz'de de var, Ege'de de...
YAŞITIM ARKADAŞIM YOK
- Piyasa koşulları acımasız. Küçük yaşta bu işlere girmiş olanların nasıl bir yol izlemesini önerirsiniz?
- Kendilerine güvenmeleri, sağlam ve güçlü bir iradeye sahip olmaları lazım. İçine girdikleri dünyanın kurallarını algılayıp ona göre bir davranış sistemi oluşturacak kadar olgun olmaları lazım. Zor bir piyasa ve işler zor ilerliyor. Sabahın altısında kalkıp bir sonraki sabah evine gidebiliyorsun. Okulun da var bir yandan. Tüm bunları idare etmen gerekiyor. Bunun için de planlı ve sistemli bir hayat şart. Arkadaş çevren var ve onlardan kopmak olmaz. Dinlenmek isteyeceksin. Çevrendeki insanların hepsi yaşça senden büyük ve olgun. Bir süre sonra sosyal çevren hep o büyük insanlardan oluşmaya başlıyor. 15 yaşımdayken bir sinema filminde oynuyordum. Çevremdeki, yaşı bana en yakın kişi bile benden 10 yaş büyüktü. Onlarla olgunlaşıyorsun zaten. Benim yaşıtım olan arkadaşım yok. Türkiye'de sistem bir ajansa kayıt olmakla işliyor gibi görünse de, doğru, profesyonel ve ciddi yeri iyice araştırıp bulmaları gerekiyor. Ve her şeyden önce eğitimden asla bıkmamalarını, hiçbir zaman vazgeçmemelerini öneririm.
- Ailenizle birlikte mi yaşıyorsunuz?
- Bir ay öncesine kadar birlikte yaşıyorduk. Ama hem işim hem de eğitimim açısından daha iyi olacağını düşündüğümüz için, tabii yeterince de büyüdüğüm için, bir aydır yalnız yaşıyorum. Bu da almam gereken ayrı bir eğitim diye düşünüyorum. Kendi faturalarımı ödemek, kendi bütçemi planlamak; yani bir ev yaşatmak. Ciddi ve keyifli bir eğitim.
- İlk kez Mahsun Kırmızıgül'le çalışıyorsunuz? Bir şeyler öğreniyor musunuz ondan?
- Mahsun Abi çok tatlı bir insan. Bence, onunla ilgili ne düşünürlerse düşünsünler, oturup biraz sohbet ettiğinde bile birçok insanın düşüncelerinin tamamen değişeceğine eminim. Çok seviyorum onu. Tanıdığım en iyi insanlardan biri. Yaşınız kaç olursa olsun, kim olursanız olun, tüm oyuncularına karşı nazik, saygılı, içten, esprili, kibar bir insan. İşinde de çok iyi olduğunu yaşayarak gördüm.
- Bir sinema filminde de rol almışsınız, Araf isimli. Ne zaman vizyona giriyor? Rolünüz ne orada?
- Baharda vizyona girecek. Orada da 18 yaşında bir kızı canlandırıyorum. Araf'ta kalmışlar, 18 yaşındalar ve 'Ne yapacağız şimdi,' telaşı içindeler.
TELEVİZYONDA GÖRDÜĞÜNE ÖZENİYOR
Şirin âşık olacak mı?
- Çok zor. Ama neden olmasın ki. Böylesine güçlü duygularla yoğrulmuş bir kız, herkesten daha büyük bir tutkuyla da sevebilir belki birini. Bunu dizinin ilerleyen bölümlerinde hep birlikte göreceğiz.
- Şirin ile ilgili bizi ne gibi sürprizler bekliyor?
- Hayat Devam Ediyor'da hiçbir karakter reyting derdiyle şak diye değişmiyor. Çünkü bu hikâyenin doğallığına zarar veren ve gerçekliğini yok eden bir strateji. Şirin her bölüm biraz daha değişiyor. İstanbul'a gelmeden önce onun tek eğlencesi ve dünyası televizyon. Orada gördüğü hayatlara özeniyor. Orada gördüğü şeyi gerçek hayat sanıyor ve onu istiyor. Çünkü orada güzel güzel elbiseler var; her şey zenginlik içinde. Bu hayaller başlangıçta onun yaşadığı yere çok uzak kalıyordu ama şimdi İstanbul'a geldiler. İstediği şeylere daha yakın. Bakalım ne olacak? Seyirci Şirin ile sürprizlere hazır olsun!
- Bu çok gerçek bir hikaye aslında. Böyle çok kız var...
- Tabii, beni görüyorlar küçük kızlar; 'Ne güzel hayatın var,' diye özeniyorlar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.