Terk edildiği için ölmeyi seçti

Sevimli bir yavruyken petshop'tan alınan köpekler, tuvalet alışkanlığı kazanamadı ya da "Tüy döküyor," gibi gerekçelerle ne yazık ki sokağa atılıyor. Peki bu terk edilen köpeklerin başına ne geliyor biliyor musunuz? Sokakta özgürlüğün tadını çıkardığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, en heybetli ırklardan biri dahi olsa, ev ortamına alışan bir köpek, sokağın zorlu şartları karşısında yenik düşüyor. Yani ölüyor... Aslında sokağın zorluğundan ziyade, çok sevdiği ailesi tarafından terk edilmek yıkıyor en çok bu köpekleri... Hiçbir sağlık sorunu olmadığı halde barınağa düştüğü için depresyona girip ölen o kadar çok köpek var ki. İşte onlardan biri daha geçtiğimiz hafta sessizce yaşama gözlerini yumdu. Yaklaşık bir buçuk ay önce Tuzla'da TOKİ konutları civarında bulunup, Tuzla Doğal Yaşam Parkı'na getirilmiş, kocaman bir Danua'ydı. Üzerinde, türünün en güzel özelliği olan siyah ve beyaz kocaman beneklerle o kocaman cüssesine rağmen, hayata küsmüş şekilde nereye geldiğini bilmeden konduğu padokta başını vucüduna gömerek yattı günlerce. Onun barınaktaki bu mahzun hali, hayvan dostu gönüllülerin dikkatini çekti. Hayvan Aktivistleri Derneği (HAYVİST) Başkanı Asude Ustaoğlu, bir diğer hayvansever Sinem Saraçoğlu ve Tuzla Barınağı gönüllüsü Işkın Moğol Alçı, zavallı köpeği barınaktan alıp, kendisini daha iyi hissetmesi için bir kliniğe yatırdı. Daha önce de depresyona girdiği için intihar eden köpekler gördüklerinden bu Danua'nın halini beğenmemişlerdi. Gözlerinin önünde yemiyor, içmiyor, adeta intihar ediyordu.
KÖPEĞİN ÜZERİNDE ÇİP OLMALIYDI
Asude Ustaoğlu, bu köpeği kurtarmak için çok uğraştıklarını ama başaramadıklarını anlatıyor: "Üzerinde çip yoktu. Oysa yasalara göre olması gerekiyordu. Çip olmadığı için onu terk edenin kim olduğunu asla bilemeyeceğiz. Ama umarım bu haberi okur ve biraz da olsa vicdanı sızlar. Onu bu halde ölüme terk eden sahibine seslenmek istiyorum buradan: Sen ondan vazgeçtin, ama o senden vazgeçmedi. O kocaman, güzel gözleri hep seni aradı. Günlerce korkuyla dolu gözlerle hiç kalkmadan etrafa baktı. Yemek yemedi. Onun intihar etmeye çalıştığını biliyorduk. Çünkü köpekler hassas, insana bağlanan, sadakat dolu hayvanlardır. 25 gün Çizmeli Kedi Veteriner Kliniği'nin özen ve ihtimamlı bakımı, bizlerin sürekli onun yanında olması bile onun yaşam isteğini artırmadı. Hayata küsmüştü. Oysa onu hiç terk etmeyecek, sevgiyle bakacak yeni yuvası bile hazırdı. Onu bir çırpıda silen sahibini, o silememişti. Ayağa kalkmayı reddetti. Ellerimden çok can kayıp gitti, ama bu kocaman oğluşun gidişi, bir başka oldu. İçimizi çok acıttı. Umutsuz, küskün ve kırgındı. O güzellik, o cüsse, o heybetten geriye, gittikçe küçülen bir beden kaldı." İnsanların köpeklerini sokağa terk etmeden önce biraz düşünmeleri gerektiğini söyleyen Ustaoğlu, hayvana şiddetin sadece fiziksel olmadığı görüşünde: "Terk edilme duygusunu yaşayan hayvanın çektiği acı, bedensel acısından çok daha fazla olabiliyor. Hayvan Hakları Aktivistleri Derneği ve Türkiye Hayvanları Koruma Derneği olarak 1 Kasım 2010'da TBMM'ye verdiğimiz yasa değişikliği önerimizde özellikle yasada eksik olan, terk etmenin de hayvanlara manevi şiddet olduğunun altını çizip, bunu değişiklik önergemizde belirttik."