Son Güncelleme: Cuma 10.02.2012
Yaşar Özel: Devlet dizileri denetlesin
Türk Sanat Müziği'nin efsanevi erkek seslerinden Yaşar Özel'le yarım yüzyılı aşan sanat hayatı ve bugünün eğlence dünyası hakkında konuştuk. Özel, televizyon dizilerine ateş püskürüyor: "Bir dizi manyaklığı var. Önüne gelen dizi yapıyor. Hani sanat açısından insanlığa faydası olan şeyler yapsalar ben onları takdir ederim. Vallahi hiçbirini beğenmiyorum dizilerin. Saçma sapan senaryolar... Mahalle çocuklarını getiriyorlar, topluyorlar, onlarla çekim yapıyorlar. Bu iş bu kadar kolay mı yahu? Sonra birçoğu baştan aşağı laubalilikle; toplumun pisliğiyle dolu bu yapımların. Bir genç nesil bunlarla yetişiyor. Bu hükümetin buna bir dur demesi lazım."
- Müzik konusundaki yeteneğinizi ne zaman keşfettiniz?
- Diyarbakır'da doğdum. Bizim sülalemiz dericidir. Dedem, Diyarbakır'daki tabakhaneyi kuranlar arasında. O zamanlar Diyarbakır iki sinema salonu var. Biri Sümer, diğeri de Şehir Sineması. Çocukluk yıllarımda yaz tatillerinde Şehir Sineması'nda çalıştım. Kapıda durdum, bilet sattım. Sinema benim sanatkarlığımı çok etkiledi. Muazzam bir ezberleme kabiliyetim vardı. Tekrar tekrar izlediğim için filmleri baştan sona ezberliyorum.
- Müzikal niteliği olan filmler çok yaygındı sanırım o dönemde.
- Evet. O zamanlar Arap filmleri filan var. O filmleri Türkçe sözlü, şarkılı hale getiriyorlar. Sadettin Kaynak ve Vecdi Bingöl besteyle güfteyi yapıyor. Munir Nurettin, Müzeyyen Senar gibi isimler şarkıları okuyor. O güzelim eserleri ben çocukluk yıllarımda öğrendim. İlk müzik feyzimi bu sanatçılardan aldım.
- Sonra siz de onlar gibi şarkı söylemeye mi karar verdiniz?
- O zamanlar Leyla ile Mecnun filmi vardı mesela. Ben bu filmi baştan sona ezberlemiştim. Ders boş olduğunda ya da tenefüslerde sınıfta filmi baştan sona canlandırıyordum. Tiyatro yapıyorum bir bakıma. Filmdeki sesleri takip ediyorum. Ferdi Tayfur vardı, Türk filimciliğinde dublaj kralıydı. Muazzam kalın bir sesi var. 'Leylaa' diyor. Ben de onun gibi söylemeye çalışıyorum.
- Sizin sesiniz de onunkine benziyor.
- Biliyor musun; o zamanlar bana Ferdi Tayfur diyorlardı? Ben diksiyonumu ve tarzımı ondan esinlenerek oluşturdum. Demek istediğim çocukluk yıllarımda benim bu sesim ve özelliğim belirginleşmişti zaten. Diyarbakır'da yedi tane ilkokul vardı. Hangisinin müsameresi olsa sahneye ben çıkardım.
EN SON HABERLER
- 1 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 2 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 3 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler
- 4 Yelkovan kuşlarının peşi sıra
- 5 Üstümüz başımız leopar
- 6 Bu oyunun seyircileri, cesaretli insanlar
- 7 Zamanın ötesinde bir albüm
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Sınırları koruyalım
- 10 Dümdüz bir karın, incecik beden için bahar diyeti kılavuzu