Cumartesi 03.03.2012

50 yıl boyunca FBI'ı yönetmek!

Clınt Eastwood yeni filminde tam Amerikan tarzı bir biyografiye soyunuyor. Hem de ülkenin ve çağın en gizemli, tartışmalı ve etkin kişiliklerinden biri, FBI'ın efsanevi yöneticisi J. Edgar Hoover üzerine. Ve Hollywood'un o klasik duygusal yaklaşımıyla idealize ve romantize ettiği, böylece gerçeklere ters düşen biyografilerin dışında kalan, klinik bir rapor kadar yansız ve mesafeli gözüken filmlerden birini yaratıyor. En yakın örnekleri Oliver Stone'un ünlü 'başkanlar üçlemesi', yani JFK (John Fitzgerald Kennedy), Nixon ve Bush filmleri olan... J. Edgar Hoover gerçekten ilgiye değer bir kişilik. Ünlü FBI (Federal Bureau of Investigation/Federal Soruşturma Bürosu) 1920'li yıllarda Sovyet Devrimi'nin etkisiyle hızla çoğalan, şiddeti ve silahı kullanmaktan çekinmeyen komünist eylemleri izleyip önlemek için kurulmuş. O zamanlar 20'lerine yeni gelmiş genç bir memur olan Edgar, kuruculardan biri. Ve birkaç yıl sonra, 1924'te büronun başına getiriliyor. Orada yarım yüzyıla yakın (tam olarak öldüğü 1972'ye dek) kalıyor. Görüp tanımadığı başkan, karışmadığı politik entrika, denemediği yöntem yok! Yaptıkları çok tartışılıyor. Örneğin polisin henüz çağdaş araştırma yöntemlerini bilmediği, 'suç mahalli' denen yerdeki hiçbir izi saptayıp kullanamadığı bir çağda, bunun üzerine gidiyor. Böylece hepimizin ayıla bayıla izlediği o çağdaş TV polisiye dizilerinde gördüğümüz tüm yöntemlerin babası o! Ama öte yandan, herkesin fişlenip dosyalanması ve bunun sadece 30'ların ünlü kriminal olaylarına karışanlarla kalmayıp, devletin üst kademelerine, hatta başkanlara dek uzanması da onun buluşu... Gerçi bu yöntemler, dev ülkede 'huzur' ve asayişin kurulmasına büyük katkıda bulunmuş. O ünlü gangsterlerin birer ikişer yok edilmesi de bu sayede olmuş. Ama aynı biçimde, her türlü şantaja açık dosyalar ve özel hayata dalarak polis devletini akla getiren dinleme ve belgeme yöntemleri de onun marifeti.
ERKEK GÜZELİ SEVGİLİ
Film bu kişiliği, geriye/ ileriye gidişlerle, bir nehir gibi akarak veriyor. Eşcinselliği hep söylenegelmiş Hoover'ın 'büyük aşkı', büroya bizzat aldığı ve ölümüne dek yanından ayırmadığı erkek güzeli Clyde Tolson'la ilişkisi de, cesaret ve cüretle, açık biçimde filme dahil edilmiş. Böylece film, Amerikan ve giderek dünya tarihinin 1920'lerden 70'lere uzanan dev bir panoraması haline geliyor. İlk savaş sonrasında patlayan sol ve anarşik eylemler, 1930'larda büyük iktisadi bunalımın çanak tuttuğu gangsterlik, ikinci savaş ve ötesi. Diğer yanda ülkenin kaderine hükmettiği halde özel hayatında ezik ve kompleksli biri. Annesinden başka dişi tanımamış, kadınlara dans etmek için bile yaklaşmaktan korkan, işini ve görevini saplantı haline getirmiş bir garip devlet hizmetkarı. Tüm bunların Clint Eastwood'un şarap kıvamındaki olgun ve klasik sinemasıyla kusursuz biçimde anlatıldığını ve tüm oyuncuların mükemmel olduğunu söylemeye gerek yok. Başta Hoover'ın değişik dönemlerini, usta işi bir makyajın katkısıyla çok iyi canlandıran ve son döneminde biraz Orson Welles'in Yurttaş Kane'ine benzemiş Leonardo DiCaprio. Niçin bu yıl Oscar adayları arasında yer almadı ki? Ayrıca annede Judi Dench, değişmez sekreterde Naomi Watts ve 'sevgili'de Armie Hammer çok çok iyiler. Her şeye karşın, bu uzun (135 dakikalık) filmin ancak dönem filmlerine ve bu anlatılan yakın geçmişe ilgi duyanlarca sevileceğini söylemek, sanırım yanlış olmaz.
J. EDGAR ***
Yönetim ve müzik: Clint Eastwood Senaryo: Dustin Lance Black Görüntü: Tom Stern Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Armie Hammer, Naomi Watts, Judi Dench, Ken Howard, Jeffrey Donovan, Dermot Mulroney, Josh Lucas / Warner Bros

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.