Her yemekçinin rüyası: Mükellef Antakya sofrası
Zahter salatasından künefeye, bir çeşit mücver olan öcceden tepsi kebabına Antakya mutfağı
TEPSİ KEBABI YEMEDEN OLMAZ
Antakya'ya gelip de tepsi kebabı yemeden olmaz. Kasaba hazırlatıp fırına veriyorsunuz, sonra alıp yiyorsunuz. Ocağın başındaki ustayla birbirimize bakıp gülüştük; birbirimizi anlamış gibiydik tepsi kebabı faslına geldiğimizde... Daha hafif olsun isterseniz, kağıt kebabı da tercih edebilirsiniz. Tatlı olarak da kireçte kabak tatlısını yemeden olmaz. Üzerine biraz da tahin ve ceviz gezdirilmiş kabak çıtır çıtır; yemeye doyamıyorum. Antakya, çarşı gezmek için harika bir yer. Uzun Çarşı, aklınıza gelen her şeyi bulabildiğiniz gerçek bir Hatay mozayiği. Uzun Çarşı esnafından Yusuf Usta'nın yanında alıyorum soluğu. Yusuf Usta hem yapıyor, hem anlatıyor künefenin sırrını: "Künefe, hafif açık altın sarısı olursa, künefe gibi olur. Fazla yakmamak, dış görüntüsünü kadayıfa çevirmemek, çıtırlığı altın sarı renginde yakalamak lazım," diyor. Benden de iyi çırak olurmuş, elim yatkınmış diyerek beni de çalıştırıyor. "Sakın pekmez koyma künefeye," diyor. Mahcup oluyorum biraz. Anlayan anladı... Bu yediğim künefe hakikaten bir başka; beni benden aldı... Ben biraz da Antep fıstığından serptim. Üzerinize afiyet, iki porsiyon yedim, bana mısın demedi...
EN SON HABERLER
- 1 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 2 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 3 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler
- 4 Yelkovan kuşlarının peşi sıra
- 5 Üstümüz başımız leopar
- 6 Bu oyunun seyircileri, cesaretli insanlar
- 7 Zamanın ötesinde bir albüm
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Sınırları koruyalım
- 10 Dümdüz bir karın, incecik beden için bahar diyeti kılavuzu