Son Güncelleme: Cuma 20.04.2012
Elektroniğin dahisi müziğin kalbine el attı
Ünlü mühendis Sıddık Yarman'ın İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'na müdür olması, pek çok kişiyi şaşırttı. Oysa Yarman, müziğin notalarına da en az elektroniğin devrelerine olduğu kadar hakim
- Siz kendinizi sanatçı olarak mı, yoksa mühendis olarak mı görüyorsunuz?
- Mühendisliğimden çok daha uzun süredir müzisyenim. Beş yaşımda piyano çalmaya başladım. Eski bir Osmanlı ailesiyiz, bizim evde piyano çalmayı bilmeyen yoktur. 1960'larda öğrenciydim, konservatuvardan da ders aldım. Ama annem mühendis olmamı istediği için onu dinledim. Mühendis olmak kolaydı. Sanatçı olmaksa kolay değildir. Sanatçıların normal insanlar olmadığına inanırım, onlar toplumu ileriye taşır. Kimsenin duymadığı müzikleri ilk onlar duyar, kimsenin göremediklerini ilk onlar görür. Ben bilim adamıyım ama bütün altyapımı sanata borçluyum. Dünya çapında sanat eserleri yaratamasam da, mühendislik eserlerim dünya çapında. Bu nedenle kendime sanatçı diyemem. Yoksa sanatçılara haksızlık olur.
- Hiç konser verdiniz mi?
- Tokyo'da iki konser verdim. Türk müziğinden seçmeler yaptım, çok beğenildi. Bilim adamı kimliğimle beni piyanoda dinleyenler, Türk olduğuma inanmıyor, kafalarındaki 'Türk' imajından dolayı. Konsere gelenler, Türk müziğine bayıldı. Japonlara Zeki Müren dinlettim, çok beğendiler. Şehnaz Longa Şataraban çaldım. Bir İbrani halk şarkısı olan Hava Nagila'yı çaldım. Rum ve Arnavut parçaları çaldım. İstanbul'u dinlesinler istedim. İstanbul müziğinde bunların hepsi vardır.
- Sizce zor bir matematik problemini çözmek mi daha zor, yoksa zor bir parçayı icra etmek mi?
- Müziğin bir matematiği olduğuna inanıyorum. Mesela Beethoven'ın formülünü çıkarttım. Onun bestelerinde çok önemli matematik kuralları vardır. Müzisyenler, bu formülleri duyguları ile rahatlıkla çıkartabilirler. Bunu yaparken hiç zorlanmazlar. Mühendisler de bunu yapabilir ama bunun için yıllarca çalışmaları gerekebilir.
- Siz dünya çapında bir bilim adamısınız. Peki nasıl bir konservatuvar müdürü olacaksınız?
- Konservatuvarı halkla bir araya getirmek istiyorum. Kuruluş yıldönümü şerefine, Haydarpaşa Garı'nda müzik şenlikleri düzenleyeceğiz. Caz konserleri, halk müziği konserleri düzenleyeceğiz; sokaklarda bale yapacağız. Kadıköy Parkı'nda da konserler düzenlemek istiyorum. Konservatuvarı halkın konservatuvarı yapmak istiyorum. Osmanlı döneminde kurulmuş bu sanat yuvası, Türkiye'nin ilk sanatevi ve Avrupa'nın en iyi öğrenci korosuna sahip. Opera bölümü harika, Türkiye'nin en iyi caz orkestrası burada. Ama kendine yakışır bir binası yok. Önce düzgün, görkemli bir bina lazım. Haydarpaşa Garı'nın olduğu yerde bir kompleks, çok iyi olur. Orada halkla kaynaşılır, ücretsiz konserler verilir. Halk, konservatuvarın çalışmalarını izler. Fonlara ve yeni kadrolara da ihtiyaç var.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler