Veteriner hekim kolay yetişmiyor

Her yıl nisan ayının son cumartesi günü, Veteriner Hekimler Günü olarak kutlanıyor. Hep hayvan haklarından söz ediyoruz, ama onları sağlığına kavuşturan veteriner hekimlerin ne gibi sorunlar yaşadığı konusunda pek bir fikrimiz yok. Bu son derece zor ve özveri gerektiren meslekle ilgili Türkiye'deki durumu değerlendirmek üzere bir veteriner hekimin, Tarık Akan'ın kapısını çaldık. Türkiye'de veteriner hekimliğin standartlarını iyileştirmek için çalışmalar yapan Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği'nin kurucularından olan Tarık Akan'la bir durum değerlendirmesi yaptık.
- Türkiye'de veteriner hekimlik, daha çok çiftlik hayvanları ve gıda sektöründe aktif gibi görünüyor. Pet veterinerliği pek oturmuş gibi görünmüyor, değil mi?
- Türkiye'de veterinerlik alanında klinisyenlik çok eski değil. 20 yıllık bir geçmişi var. Türkiye'de veteriner hekimlerin ilk çalışma alanı, ordudaki atlara bakmakmış eskiden. Evet, şimdi de hayvancılık ve at konusu halen daha yaygın. Ama klinisyenlik konusundaki bilinç de giderek artıyor. Bir klinisyen veteriner hekim, hem göz, hem de diş doktoru, dermatolog, cerrahtır. Aynı zamanda hemşireyiz de. Yardımcı personelle ilgili ciddi sıkıntılarımız var. Herhangi bir hastaneye gittiğinizde doktor enjeksiyon yapmaz. Biz veteriner hekimler her şeyiyle ilgileniyoruz. Sonra bize kedi de köpek de, kuş ve iguana da geliyor. Dolayısıyla çok zor bir meslekten söz ediyoruz aslında. Hem yapılması hem de okuması çok zor. Bizim fakültemiz çok ciddi bir eğitim verir. Bitirmesi en zor okullardan biridir. Ama asıl iş okul bittikten sonra başlıyor.
- Siz bir de dernek kurdunuz. Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği olarak ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
- Biz dernek olarak, veteriner hekimlerin problemleri üzerine yoğunlaşarak, onların bir arada daha güzel şeyler yapması, sürekli eğitim seminerleri düzenlenmesi gibi amaçlarla kurulduk. Uluslararası entegrasyonu da sağlamaya çalışıyoruz. Dernek kurulalı iki ay oldu. 200 üyemiz var. Şubeler açılıyor. İzmir şubesi açıldı. Önümüzdeki hafta Antalya şubesi açılacak. Bursa ve Ankara sırada... Merkezi İstanbul'da. Başkanımız Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ. Çok değerli hocalarımız var. Prof. Dr. Erdem Acar, Doç. Dr. Murat Şaroğlu da üyelerimiz arasında. Biz aynı zamanda dernek olarak çeşitli komisyonlar kurduk. Sokak hayvanlarıyla egzotik hayvanlarla ve doğal yaşamla ilgili komisyonlarımız var. Bunların hepsiyle ayrı ayrı ilgilenmek istiyoruz. İstanbul'daki kliniklerde çok fazla standart yok. Klinik açmak bu kadar kolay olmamalı.
- Bu klinikler iyi denetlenmiyor mu peki?
- Denetleme mekanizması Tarım İl Müdürlüğü'ne ait. Tabii onların da çok ciddi sıkıntıları var. Fırını da, kurbanı da, atıkları da onlar denetliyor. Gıda üretimi yapılan yerleri de, bizim kliniklerimizi de onlar denetliyor. Durum böyle olunca da çok sağlıklı bir denetleme sistemini sağlamak güç oluyor. Hayvan sağlığı konusunda yeni düzenlemeler getirilmeli.
- Hayvan sağlığı konusunda petshop'larla ilgili sorunlar da bitmiyor bir türlü değil mi?
- Evet, onlar da ayrı bir dert. Biz tedavideki ilaçları kullanabilmek için çok ciddi eğitimler alıyoruz. Fakülteden mezun olmak da yetmiyor. Her yıl birçok seminer programına katılıyoruz. Bunların artık zorunlu hale getirilmesi için de çalışıyoruz. Kendimizi geliştirmek ucuz olmuyor. İngiltere'deki bir kongreye gidip gelmek ciddi bir masraf ama bize mesleki anlamda çok ciddi katkıları oluyor. İlaçlar konusunda güncel takip ediyoruz. Biz bu kadar ince düşünürken, hayvan sahipleri gidip pet-shop'tan ilaç alıyor. Pet-shoplar'da veteriner bulundurulma zorunluluğu vardı ama bu değiştiriliyor. Yeni bir tasarı var. Artık kliniği olan bir veteriner hekim, gidip pet-shop'u denetleyecek.
- Pet-shop'ta hayvan satışıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Ortalıkta bu kadar çok hayvan varken halen hayvan satılıyor olması, bana garip geliyor. Barınaklar cins köpeklerle dolu. Dünyanın en güzel kedileri sokakta. Ama gidip pet-shop'tan alıyoruz. Sonra da sokağa terk ediyoruz. Pet-shop'larda koşullar genelde kötü.
SOKAKTAKİ HAYVANLAR ZAMANLA AZALACAK
- Sokak hayvanlarıyla ilgili de veteriner hekimlere çok iş düşüyor olmalı.
- Kısırlaştırma konusunda çalışmalar devam ediyor. Bütün belediyelerin bu konuya el attığını biliyorum. Hepsinin kısırlaştırma merkezleri var ve iyi işliyor. Artık sokakta kısır olmayan hayvan sayısı çok az. Bana bulup getiriyorlar kısırlaştıralım diye. Bakıyorum, kedi kısır. Bu, sokak hayvanı sayısının azalacağını gösteriyor. Ama yine de zaman alacaktır. Hem özel klinikler hem de belediyeler sokak hayvanlarının kısırlaştırılması konusunda elinden geleni yapıyor. Özel klinikler masrafı alıyor. Belediyenin yerleri bu işi ücretsiz yapıyor.
KISA... KISA... KISA...
Kremalı tekir
Bu sevimli kedicik iki yaşında ve çok sakin. Yeni ömürlük ailesini arıyor. Sahiplenmek için (0554) 873 64 62 numarayı arayabilirsiniz.
Sokağa terk edildi
Bir yaşındaki erkek kediciğe acil yuva aranıyor. Bir evin bir kedisi olmaya alıştığı için kapatıldığı odada çok sıkılıyor ve onu bir daha terk etmeyecek ailesini bekliyor. Aşıları tam. Bilgi için tel: (0536) 989 80 74
Minik sarmanlar
Henüz bir buçuk aylık erkek ve dişi sarı bebeklere, İstanbul'da yuvalar aranıyor. Bilgi için tel: (0216) 384 51 65