Çocukluğumun vazgeçilmezi anneanne yemekleri

Her yazı zamanı geldiğinde aklıma hep çocukluk anılarım da geliyor. Çocukluk arkadaşlarım, misket oynadığımız sokaklar, top oynadığımız mahallem. Benim için unutulmaz hatıralar barındırıyor. Evet çocukken sokaktan eve girmek bilmezdim. Beni eve sokan nadir şeylerden biri anneannemin olağanüstü yemekleriydi. Aile apartmanıydı bizimkisi, anneannem de üst katımızda otururdu. Salonda üç televizyonu, hiç kapanmayan radyoda arkası yarın kuşağıyla tam bir dizi tutkunuydu. Üç diziyi aynı anda izler, hiçbir ayrıntıyı kaçırmaz, bir de her birine yorum yapardı hepimizin şaşkın bakışları arasında. Bir diğer tutkusu ise yemek yapmaktı. Sanırım bende gelişen yemek merakının temel taşlarından biri de anneannemin yemekleriydidi. Annem de güzel yemek yapardı, babaannem de ama anneanneminkinde hep farklı bir lezzet vardı. İŞİN
SIRRI PAZAR ALIŞVERİŞİNDE
Anneannemin yemek seremonisi pazar alışverişiyle başlardı. Tezgahçıları delirtircesine iyi ürünleri seçer, beni de zaman zaman peşine takardı pazar torbalarını taşıtmak için. Eve gelip buzdolabını muntazaman doldururdu. Sanırım bu alışkanlığım da ondan kalma. Ben de her alışveriş sonrası evde önce mutfak düzenimi kurar, poşetlerdekileri çıkartır, yerleştirir sonra hazırlık yapmaya başlarım düzen içinde. Patlıcanlı, patatesli yemekleri pek güzel yapardı anneannem, elini korkak alıştırmaz, malzemesini de bol koyardı. Tencere yemeklerinde üstat kıvamındaydı. Mahalledeki komşularımız pek severlerdi yemeklerini. Tencere yemekleri bir yana sanki Cordon Bleu pastacılık mezunu gibi de tatlı yapardı. Çikolatalı pastalar, sütlü tatlılar, reçeller, kurabiyeler... Sanırım yıllardan beri benimle olan, kadim dostum göbeğimin temelleri de o yıllarda, bu tatlılarla oluşmaya başlamıştı. Nur içinde yatsın anneannem yıllarca güzel yemekler yedirdi bize; içinde emek vardı, el mahareti vardı, tecrübe vardı. Benim için güzel bir ev yemeği ya da zeytinyağlının adı, hep anneanne yemeği olmuştur. Şimdilerde düşünüyorum da o yıllarda yediğimiz yemeklere hepimiz farklı bir anlam, bir isim takmışız. Kimisi için ev yemeği olmuş, kimisine anne yemeği. Kimisi anneannesini hiç tanımamış halasının elinden yemiş, kimisi teyzesinin kurduğu bayram sofrasında varmış bu lezzetlerin tadına. Hem bu unutulmaz lezzetlerin hatırına hem de anneannelerimizin babaannelerimizin, halalarımızın, teyzelerimizin hatırına siz de sosyal medya üzerinden sevdiğiniz yemekleri #anneanneyemekleri hashtagi ile benimle paylaşın. Hatta bu hafta, eğer ihmal ettiyseniz onları bir arayın, 'Seni ve yemeklerini çok özledim,' deyin. Yüzlerine bir tebessüm kondurun, midenize de bayram ettirin.
***Domatesli pilav
MALZEMELER
2 su bardağı pirinç
Kaynamış su
3 orta boy domates (rendelenmiş)
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 dolu çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
2 yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı tereyağı
1,5 su bardağı kaynamış su
YAPILIŞI
Pirinçlerin üzerine sıcak su koyarak 15-20 dakika bekletin. Domatesleri rendeleyin. Yapışmaz tavada bir yemek kaşığı zeytinyağında, domatesleri şeker ile bir taşım pişirin. Diğer bir tencereye bir yemek kaşığı zeytinyağıyla tereyağını koyun ve eritin. Suyu süzülmüş pirinçleri ve tuzu ekleyip, kavurun. Üstüne karabiber ve domates rendesini ekleyin. En son bir buçuk bardak sıcak suyu da ilave edip, karıştırıp, kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin. Piştikten sonra ateşten alın, ince kıyım dereotu serpin, bir tur karıştırın, üzerine havlu kağıt koyarak ağzı kapalı şekilde beş dakika dinlendirin. Biraz dibini tutturursanız, tahta kaşıkla kazıyarak yemek sizi çocukluk günlerinize geri götürecektir.
*** Zeytinyağlı imambayıldı
MALZEMELER
4 adet patlıcan
1 su bardağı zeytinyağı
2 orta boy beyaz kuru soğan
12 diş sarımsak
3 adet sivribiber
3 adet domates
3 tutam tuz
3 tutam karabiber
1 dolu tatlı kaşığı toz şeker
Yarım demet maydanoz
1 yemek kaşığı zeytinyağı
YAPILIŞI
Patlıcanları yıkayıp alacalı soyun. Köklerini ayırmayacak biçimde yeşil kısımlarını koparın. Soyduktan sonra, kızdırılmış bir su bardağı zeytinyağında (kızartmalarda normalde ayçiçeği kullanılır, anneannem sadece patlıcanı zeytinyağında kızartırdı lezzetini bozmasın diye) patlıcanları bütün olarak önlü arkalı yumuşayana kadar kızartın. (Bütün olmazsa yağı içine çekip kararabilirler, ayrıca ateşin nispeten yüksek olmasına özen gösterin, ateş kısık olursa çekilen yağ oranı da artar.) Hepsini kızarttıktan sonra kağıt havlunun üzerine alın. Soğanları yarım halka doğrayın. Sarımsakları küçük ise ikiye, büyük ise dörde kesin ve biberleride doğrayın. Bir yemek kaşığı zeytinyağıyla birlikte tavada öldürün. Üzerine kabukları soyulmuş ve doğranmış domatesleri ekleyin. Domatesler biraz ölene kadar kavurun. Tuz, karabiber, şeker ve maydanozu ekleyip, ateşi söndürün. Patlıcanları tencereye dizin. Ortalarını, bıçak yardımıyla çizgi şeklinde açın, kaşıkla genişletin, tabana kadar inmemeye özen gösterin. İçlerine biraz toz şeker serpin ve malzemeleri doldurun. Tavada kalan domatesli suyu tepsinin dibine dökün. Üstüne çok az zeytinyağı gezdirin. Kapağı kapalı olarak 20-25 dakika pişirin.