Kutlu otistik mi, otizmli mi?

Geçtiğimiz hafta Pazar SABAH'ta, Uçurum dizisinde otistik-otizmli Kutlu'yu canlandıran Enis Arıkan'la yaptığım söyleşi yayımlandı.
Röportajı 1 Mayıs günü yapmıştık, ertesi gün Enis'ten bir mesaj aldım. "Röportaj sırasında otistik demişsem, onları lütfen otizmli yapalım," diye yazmıştı. Onun ifadelerinin tamamını düzelttim, ancak sayfanın editörü, Türk Dil Kurumu'nun sitesinden aldığı referansla, ifadeyi otistik olarak kullanmayı tercih etmiş. Enis Arıkan, uyarmasına rağmen yazı böyle çıkınca duruma üzüldü. Oysa baştan sona çok keyifli bir röportajdı. Biraz otiztik-otizm tanımlamaları gölgesinde kaldı, e haliyle ben de üzüldüm. Ama bir yandan da düşünmeden edemedim: İçinde otistik kelimesinin geçtiği onlarca dernek ve vakıf varken, otizmli mi, otistik mi ikileminde niye kaldık?' diye.
Bu konuda küçük bir araştırma yaptım. İki ayrı vakfın, TODEV ve TOHUM Otizm Vakfı yöneticilerinin görüşlerine başvurdum. Aslında 'otizmli' ifadesini kullanmayı Tohum Vakfı tercih ediyor. Onlar 'otistik' demenin bir nevi fişleme olduğunu, bu nedenle otizmli ifadesini kullandıklarını söylüyorlar.
Otizmli derken, bir rahatsızlıktan etkilenen kişi anlamının daha iyi algılandığını belirtiyorlar. Tohum Vakfı'ndaki otizmli çocuklar ve aileleri de bu ifadeyi daha hoş buluyor. Ama 'otistik' demenin bir hakaret olmadığının da altını özellikle çiziyorlar.
Tohum Vakfı böyle derken, TODEV, yani Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı otistik sözcüğünden rahatsızlık duymuyor. Zaten vakıflarının adının içinde geçen otistik kelimesini kullanmakta bir sakınca görmüyorlar ama otizmli ifadesini kullananları da anladıklarını belirtiyorlar.
Yani durum kişinin tercihine kalmış.
İster otizmli deyin, ister otistik, sonuçta fark etmiyor. Biz de bu röportaj yoluyla bir şeyler öğrenmiş olduk.