Cumartesi 19.05.2012

Onlar albüm yapsın biz mutlaka dinleriz

Yerli ve yabancı müzik dünyasının en üretken isimleri, yeni albümleriyle karşımızda. Redd, son yedi yıldaki altıncı albümünü çıkarırken; The White Stripes'ın kurucusu Jack White, ilk solo albümüyle hayranlarına sesleniyor

Kuşağının en yetenekli gitaristi :
Jack WhIte
Müzisyenleri belirli sıralamalara sokmak, pek de hoşlandığım bir iş değil. Ama eğer çağımızın en yetenekli 'popüler müzik' icracılarını listelemeye kalkarsanız, Jack White oldukça yukarılarda yer alır. Amerikalı rock müzisyeni, henüz 36 yaşında olmasına rağmen, neredeyse 20 yıldır şarkılarını bizlerle paylaşıyor. Daha önce, yakın zamanın devasa büyüklükteki grupları The White Stripes'ı, Racounteurs'ü, The Dead Weather'ı sürükleyen de oydu. Hepsinde de gitar müziği -ki Rolling Stone onu tüm zamanların en iyi gitaristleri arasında gösteriyorön plandaydı. Jimmy Page (Led Zeppelin), Edge (U2) ve Jack White'ın gitarla ilişkilerinin anlatıldığı, Gürültü Ustaları diye bir belgesel de vardır. DVD'sini Türkiye'de de bulabilirsiniz. Fakat Jack White, gitarın yanı sıra piyano, davul, bas, mandolin gibi birçok enstrümanda profesyonelleşmiş o özel insanlardan biri. Kökenlerine sadık kalsa da, kendine her türün içinde yer açabiliyor. Bir şarkıda neleri, hangi şekilde kullanması gerektiğini çok iyi biliyor. Şimdi Jack White, geçtiğimiz hafta ilk solo albümü Blunderbuss'ı yayınladı. Karmaşık blues melodilerinden, primitif piyano notalarına kadar uzanan çok yönlü bir albüm bu. Kolaylıkla sahiplenebileceğiniz, uzun zaman elinizden bırakamayacağınız bir çalışma. Bu yaz sadece tek bir albüm dinlemek zorunda kalsanız, Blunderbuss'ı seçebilirsiniz. Bu arada, albümün kapağında Jack White'ın omzunda akbaba duran bir fotoğrafı var. The Crow'daki o meşhur karga misali, dostça bir ilişki kurmuşlar gibi gözükse de, kanmayın. Jack White'ın garip bir koleksiyonu var. Hayır, pul, gitar ya da araba değil. İçi doldurulmuş ölü hayvanları topluyor. Bu ruh hastalığı düzeyindeki delice 'hobisi' yüzünden ondan çok rahatsız olsam da, yaptığı sanat bambaşka bir yerde. Yine de, bunu da benden duyun istedim.
kitleler için alternatif rock:
Redd
Zaman bazıları için çabuk geçiyor. Daha 'dün' hayatımıza giren grupların, ne ara bunca albümü yayınladıklarını anlamayacak kadar. Redd'in yeni albümü Hayat Kaçık Bir Uykudur'u dinlemeden önce de fark ettiğim ilk şey bu oldu. Aslında çok da yeni değiller, ama yedi senede, sonuncusu dahil altı albüm yayınlamış Redd. Ki bu oldukça iddialı bir rakam. Yeni nesil rock müzisyenleri arasında bu sıklıkta albüm yayınlayana pek rastlamazsınız. Araya uzun turneler girer, müzisyenlerin kendini arayışı devam eder ve hep 'bir öncekini aşma' kaygısı/isteğiyle albümler arasında hatırı sayılır bir zaman olur. Redd önceki kayıtlarını aşma derdinde olan bir grup değil. Albümlerinin çizgileri birbirine yakın. 'Geniş kitleler' için 'alternatif rock' diyebiliriz bu çizgiye de. Hayat Kaçık Bir Uykudur da eski köye yeni bir adet getirmiyor. Bunu kötü anlamda söylemiyorum. Her seferinde aynı yere tatile gitmek gibi Redd'in albümleri. Ama Türkiye'deki rock müzik skalasına bir renk daha kattıkları aşikar. İlla bir şeylerle birlikte anmak gerekirse, ben bu albümü 'gürültülü' bir Coldplay'e benzettim. Özellikle Yavaş Yavaş Yavaş'ı. Şimdi bana kızabilirler, ama albümde grup üyelerinin hafif zorlama kaçan muhalif bir yola sapmamaları da hoşuma gitti. Böyle daha samimi olmuş.
Orhan Gencebay kartı , Bülent Ersoy maskesi
Bizim buralarda pek yok ama memleket dışında müzisyen 'merchandise'ları büyük bir pazar. Bilmeyenler için, 'merchandise' terimi sanatçılar için tasarlanan ve satılan tişört, bardak, küllük gibi şeyler için kullanılıyor. Ama işin sonu yok, isterseniz gidip bir AC/ DC şarabı ya da Elbow birası satın alabiliyorsunuz mesela. İngiliz müzik dergisi Q, bu tip ürünlere dair güzel bir dosya hazırlamış. Monopoly Metallica, Trivia Pursuit The Beatles gibi, zaten popüler olan ürünler de var bu dosyada. Ama benim dikkatimi başkaları çekti. Jessica Simpson saçı, Usher kredi kartı, U2 prezervatifleri... Acaba bizde olsa kim neyi yapardı diye düşündüm. Mesela güven veren kişilik olarak Orhan Gencebay'a kredi kartı yakışırdı. Albüm alırken yüzde 30 indirim yapan cinsinden. Bülent Ersoy maskesi olsa, bence çok satardı. Müslüm Gürses rakıları da şık dururdu. Ama bence bu işe ilk önce süper iş adamı Acun Ilıcalı el atacak. Survivor All Star's diye bir masa oyunu çıkartsa, tüm yarışmacıları içine koysa ben alırdım. Ama Nihat Doğan da olacak. Üzerine basınca da "Burası Survivor!" diye bağıracak. Olur mu?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.