Vietnamlı, İstanbul'u kuşattı

Beyoğlu Kumbaracı Yokuşu'nda, Kumbaracı 50'nin yanındaki dar sokaktan içeri girince esrarengiz, gizemli bir mekan sizi kendine çekiyor. Zili çalıyorsunuz ve içeri adım atar atmaz, baharat kokularını hemen alıyorsunuz. Evi andıran, kütüphanesi, şöminesi, deri koltukları, beyaz masa örtülü kısımları ve açık mutfağıyla atmosfer sizi büyülemeye yetiyor. Nereye mi geldiniz? Vietnam restoranı olan Indochine'e. Mekanın kendisi kadar, sahiplerinin öyküleri de ilginç. Londra'da tanışıp, çok kısa sürede âşık olup evlenen Melis ve Chris Maxwell çifti açmış bu mekanı. İstanbul'a gelen çift, burada iyi bir Vietnam restoranı olmadığını görünce işe koyulmuş. Yeni Zelandalı Christopher Maxwell, zaten Vietnam'da mutfak eğitimi aldığı için konunun uzmanı sayılır. Sonuçta da ortaya bu ilginç mekan çıkmış. Maxwell her sabah kalkıp balığını, etini, sebzelerini bizzat alıyor. Mekanda hiçbir şekilde donmuş ürün kullanılmıyor; hiçbir yemek ertesi güne kalmıyor. Az ama öz bir mönü var. Bu mekanın yemeklerini biraz sonra anlatacağım. Ama öncelikle barından söz etmek istedim. Çünkü kısa sürede şehrin yeni buluşma noktası haline gelmiş bile. Earl grey, karpuz ve espresso martini gibi iddialı kokteylleri var. Pazar ve pazartesi hariç saat18.00-20.00 arası happy hour yapıyorlar, ama mekan saat 17.00'de dolmaya başlıyor. Bu arada kokteyllerin fiyatları 25 TL civarı ama happy hour'da indirim uygulanıyor. Çarşamba günleri happy hour'da blues çalıyor. Diğer günler akustik blues ve caz ağırlıkta oluyor. En hareketli zamanlarda müzik diskoya dönüyor, ama asla ses çok yükselmiyor. Şu sıralar iyi yemek, iyi ortam ve iyi müzikten hoşlanan kimi arasanız, Indochine'de happy hour'da yakalamanız mümkün.
AÇIK MUTFAKTA YEMEK ŞOVU
Mekan üç bölümden oluşuyor. İlki büyük koltukların ve kütüphanenin olduğu rahat lounge kısmı. İkinci bölüm, açık mutfağın da olduğu ve şef Eray Yıldız'ın şovlarla hareketlendirdiği yemek bölümü. Burada alevler yükseliyor ve yemekler bir şov eşliğinde pişiyor. Mutlaka şef Eray Yıldız'ın yemek pişirmesine bir göz atın derim. Üçüncü bölüm de zaten happy hour'ların yapıldığı bar bölümü. Yemeklerden en çok 'summer rolls' ısmarlanıyor. Pirinç yaprağına sarılı kızartılmadan yapılan bu roll'un karidesli, somonlu ve dana etlisi var. Her ay bir spesiyal çıkıyor. Bu ayınki kum midyesi. Beyaz şarap ve hindistancevizi suyuyla hazırlanıyor. Sonuç mu? Muhteşem. Jumbo karidesli salata ve pirzola gibi lezzetler de var. Noodle'lar pirinç eriştesinden yapılıyor. Ne de olsa Vietnam mutfağında ağırlıklı olarak pirinç kullanılıyor. Bir de et ve sebze sevenler için 'shake and beef' adında bir yemekleri var. Semizotu ve bonfile parçacıklarıyla hazırlanıyor. Bonfile uzun saatler marine ediliyor. Çiğnerken değil, ama yuttuktan sonra marine sosu ağzınızda ilginç bir tat bırakıyor. Tatlı olarak şimdilik tek bir seçeneğiniz var o da konyaklı çikolatalı sufle. Tatlı mönüsü artacakmış, ama sufleyi tattıktan sonra buna gerek olmadığını düşünebilirsiniz. Indochine son aylarda İstanbul'da açılan en başarılı mekan. Yazın bir ihtimal Çeşme'de şube açabilirlermiş. Tel: (0212) 243 92 81
İster konakla, ister kirala, ister yemekye
Galata'da Neve Şalom Sinagogu'yla Şahkulu Camii arasında ilginç bir mekan var. Adı Falls in Galata. Burası hem bir emlak butiği hem workshop'ların düzenlendiği bir eğitim alanı hem de dünya ve yöresel lezzetlerin sunulduğu bir kafe. Galata civarında gayrimenkul mü almak istiyorsunuz, üçüncü kattaki emlak bürosu yardımcı oluyor. İkinci kat sergi ve workshop bölümü. İsteyen burayı bir süreliğine kiralayabiliyor. Giriş katı yemek için. Mönüde karidesli mantıdan perde pilavına farklı tatlar var. Yemeklerin fiyatları 8-15 lira arasında değişiyor. Workshop'lar 4 Haziran'da başlıyor. İlk workshop Erdoğan Mitrani ile kitap okuma atölyesi. Tel: (0212) 293 46 10