Ajanda

KONSER
RED HOT CHILI PEPPERS: 'Tek iste ğimiz müzik yapmak'
Red Hot Chili Peppers'ın 8 Eylül'deki Türkiye konseri yaklaşıyor. Yeni albümleri I'm With You'nun dünya turnesine 6 Haziran'da ABD'den başladılar. Uzun bir yolculuğun ardından da SABAH'ın ana sponsorluğunda Türkiye'ye, İstanbul'a uğrayacaklar. Hem Red Hot Chili Peppers'ın dünya turnesinin başladığını duyurmak hem de İstanbul konserlerine bilet almak için elinizi çabuk tutmanız gerektiğini hatırlatmak için grubun esas adamı Anthony Kiedis'e birkaç soru sorduk. İşte cevapları
- 10. albümünüzün adını I'm With You olarak seçtiniz. Neydi bunun sebebi?
- Anthony Kiedis: İlk andan beri birlik beraberliği çağrıştırıyor. Çok güzel bir şekilde oluştu. Bu albümün adını bulmak için bir isim listesi üzerinde çalışıyordum. Hiçbiri 'tamam buldum' hissini vermedi. Çeşitli kişilerden de birkaç teklif geldi. Ama hiçbiri gereken anlamı veremedi. Sonunda ben dedim ki 'Flea, bir ad bulmamız gerek ve benim listem bu.' Okudu ve 'Bunlar iyi ama bizim albümün adı değil,' dedi. 'Aradığımız isim bir yerlerde ve gördüğümüz anda anlayacağız,' dedi. Ertesi gün Josh Klinghoffer geldi ve 'Bir tane buldum: l'm With You (Seninleyim)! Ne dersiniz?' dedi. Hepimiz bir anda birbirimize baktık ve 'Tamam, bulduk," dedik.
- Peki Josh Klinghoffer nasıl Red Hot Chili Peppers'a dahil oldu?
- A.K.: Bana göre tek gerçek seçenek oydu. Geçmişte bomba gibi birçok gitaristle deneyimlerimiz oldu. Fakat mülakat yapmak bizim için iyi değil. 'Güvendiğimiz, sevdiğimiz, inandığımız kim var?' diye düşündük. Klinghoffer daha önce de bizimle çaldı. Stadium Arcadium turnemizde de bizimleydi. Ayrıca kendisini farklı projelerde de izledim. Çok iyi bir müzisyen ve nereden çalarsa çalsın onu dinlemeye giderim. İşini her zaman bir güç ve orijinallikle yapıyor. Bu nedenle kendisine teklif götürdük. Ama anında kabul etmedi. Bu akıllı tutumunu takdirle karşıladım. Bir hafta sonra 'Evet,' dediğinde ise mutlu oldum. 'Demek ki gözü kapalı giriştiği bir iş değil. Belli ki inandığı ve yapmak istediği bir iş,' diye düşündüm.
- Bir dünya turuna çıktınız. Tur dışında planlarınız nedir?
- A.K.: Aklımızdaki tek şey, insanlar için müzik yapmak.
FESTİVAL
İSTAN BUL MÜZİ K FESTİVALİ'NDE KAÇ IRILMAYA CAK ÜÇ KONSER
SABAH'ın sponsor olduğu İstanbul Müzik Festivali tüm hızıyla devam ediyor. 29 Haziran'a kadar devam edecek festivalin öne çıkan konserlerini müzik yazarı Serhan Bali ve Alain Matalon ile blogger Emre Eminoğlu (@Thebalkabaa) sizin için seçti. İşte önümüzdeki günlerin en önemli konserlerinden bir seçki.
Festival Genç Solistini Sunar:15 Haziran'da Süreyya Operası'nda gerçekleştirilecek konserde genç solist Emre Engin, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası ile sahne alacak. Şef Ramiz Malik Aslanov yönetimindeki konserde Beethoven'ın 5. Senfoni'si ile Camille Saint-Saens'in Keman Konçertosu seslendirilecek. Konserin başlama saati 20.00.
Milos & Milli Reasürans Oda Orkestrası: İstanbul Müzik Festivali'nin en dikkat çekici konserlerinden birinde, şef Hakan Şensoy yönetimindeki Milli Reasürans Oda Orkestrası'na gitarda Milos eşlik edecek. 28 Haziran Perşembe günü Aya İrini'de gerçekleştirilecek konser saat 20.00'de başlayacak.
Bab-ı Saadet: İstanbul Müzik Festivali programının merakla beklenen konserlerinden Bab-ı Saadet 14 Haziran Perşembe günü Aya İrini'de gerçekleştirilecek. Saat 20.00'de başlayacak konserde neyzen Kudsi Erguner ve topluluğu ile Denis Raisin- Dadre tarafından yönetilen Doulce Memoire Ensemble, 15. ve 16. yüzyıl Osmanlı ve Rönesans müziklerini seslendirecek.
SANAT DÜNYASININ DA ÇELİŞKİLER İ VAR
Sanat dünyasının çelişkileri, kapitalizmin kadın bedeni üstündeki etkilerini konu alan 'Çelişkiler' başlıklı bir sergi Akbank Sanat'ta açıldı. 1980'lerden bu yana özellikle kadın bedeni üzerine çalışmalarıyla tanınan Maureen Connor'ın farklı dönemlerinden eserleri, SABAH yazarı Hasan Bülent Kahraman'ın küratörlüğünde bir araya getirilmiş. Sergi 28 Temmuz'a dek ücretsiz olarak görülebilir.

SİNEMA
Biraz da filmler üzer ine ko nuşalı m!
Sinemaya yönelik taze bakış açısıyla kurulduğu günden itibaren adından söz ettirmeyi başaran internet sitesi Fil'm Hafızası, farklı türden ve ülkeden 15'i aşkın kısa filmi meraklısıyla buluşturacağı projesiyle, sinema keyfini İstanbul'un ferah teraslarına taşımaya hazırlanıyor. Amaç, birlikte film izlemek ve konuşmak. Haziran ve temmuz aylarında sinemaseverlerle beş farklı buluşma gerçekleşecek. Etkinlikte farklı ülkelerden 15'ten fazla kısa film gösterilecek. Gösterim sonrası da filmler üzerine konuşmalar olacak. Ama dahası da var. Bu buluşmalar birer parti ile taçlandırılacak. İlk buluşma 11 Haziran Pazartesi günü Küçük Beyoğlu Fabrika'sında. a Haber ve Sinema dergisinin desteğiyle düzenlenen etkinlik için www.filmhafizasi.com sitesine bir tıklayın deriz.
SERGİ
Ustaların sırını öğrenme zamanı
Bu hafta sonu ailece, hem Rönesans tarihini öğrenip hem de eğlenebileceğiniz bir sergiye gitmenin tam zamanı. Sanatın üç büyük dehası Leonardo, Raphael ve Michelangelo'yu hepimiz az çok tanırız. Ancak İstanbul Tophane-i Amire'de açılan sergi, onların eserlerini dijital gösterimlerle tanıma ve maketlerle inceleme şansını sunuyor. Serginin bu yönüyle Türkiye'nin ender interaktif sergilerinden biri olduğunu da belirtelim. 31 Temmuz'a dek haftanın her günü açık 'The Great Masters' sergisinin biletleri tam 17 TL, öğrenciler için ise 12 TL.
ALBÜM
Müzeyyen Senar'dan eskimeyen şarkılar
Türk sanat müziğinin en önemli seslerinden biridir Müzeyyen Senar. Söylediği şarkılar bir anda popüler olur, dilden dile dolaşır. İşte Müzeyyen Senar'ın o en ünlü şarkıları şimdi tek bir albümde toplanıyor. Best of Müzeyyen Senar adıyla yayınlanan, dört CD'den oluşan albümde, Senar'ın Şarap Mahzende Yıllanır, Seni Sesini Gözlerinin Rengini, Gamzedeyim Deva Bulmam gibi şarkılarının yanı sıra 1930- 1960 yılları arasında okuduğu taş plak ve 45'liklerden oluşmuş nadir kayıtları da bulunuyor. Ayrıca 1995'de yayınlanan, Tarkan, Ajda Pekkan, Nilüfer, Şebnem Ferah gibi isimlerin de eşlik ettiği Bir Ömre Bedel adlı albüm de bu setin içinde yer alıyor. Sanat müziği tutkunlarına duyurulur.
SERGİ
Beyin tutulması
Satranç, Stef an Zweig, Turkuvaz Kitap
Ne anlatıyor? Hikaye, anlatıcı kahramanın New York'tan Buenos Aires'e giden lüks bir yolcu gemisinde dünya satranç şampiyonu olan Mirko Czentovic'i fark etmesiyle başlıyor. Önce tuhaf bir kişiliği ve satranç dışında en ufak bir konuda normal bir becerisi olmayan genç şampiyonu tanıyoruz. Ne var ki asıl hikaye Czentovic ile anlatıcının arasındaki bir oyuna istemsizce aniden dahil olan gizemli yolcu Dr. B.'nin öyküsünü dinlememizle başlıyor. Nazilerin uyguladığı psikolojik işkenceye karşı satranç tutkusuyla direnmeye çalışan gizemli adamın öyküsü, tamamen insan beyninin içinde geçen tuhaf bir gerilim öyküsüne dönüşüyor. Neden okumalı? Yazarın en etkileyici eserlerinden biri olan Satranç; sadece 70 sayfada hem bir satranç öyküsünü anlatıyor hem gerçek karakterler yaratabiliyor hem de dönemini ve Nazizm baskısını verebiliyor. Bonus bilgi: Satranç, kitapları yakılmış yazarın ölümünden önce yazdığı son eseri. (ELİF TANRIYAR)
SERGİ
AYNI ANDA İSTANBUL, LONDRA, PARİS VE BRÜKSEL'DE
Bugün İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Santral Kampüsü'nde ilginç bir sergi açılıyor. İngiliz sanatçı Joseph Hyde'ın hazırladığı Me and May Shadow (Ben ve Gölgem) başlıklı sergide küçük bir odaya giriyorsunuz. Bu odadaki hareketleriniz anında dijital ortama aktarılıyor ve projeksiyon ekranında yansımanız çıkıyor. Bu yansıma İstanbul'la birlikte, aynı anda dünyanın dört şehrinde Londra, Paris ve Brüksel'deki insanlara da gösteriliyor. Böylece sergiyi gezen birinin gölgesi İstanbul'dan Londra'ya düşebiliyor. Bu ilginç sergi tecrübesini yaşamak için 16 Haziran'a dek ücretsiz olarak Bilgi Üniversitesi'ni ziyaret edebilirsiniz.