Cumartesi 21.07.2012

Âşık dediğin, sevdiğine 10 dakika gözünü kırpmadan bakar!

Geçenlerde kafede karşımda oturan bir çift vardı. Vücut dillerinden anladığım kadarıyla çiçeği burnunda bir çiftti. Niye bilmiyorum ama, uzun süre ne yaptıklarını izledim. Adam ve kadın bol bol birbirlerine baktı, uzun süre konuşmadılar. Hülyalı gözler birbirine kilitlenmiş, dünyayı unutmuşlardı ki içim geçmiş... Rüyamda karşımdaki çift birden bire Emir'le Feriha oldu. Birbirlerine uzun uzun bakıyorlardı. Rüyamı bir bilene sordum, yorumu şu oldu: Diziler senin, benim, bizim ayarımızı bozdu. İlişkiler bile doğru dürüst yaşanamaz oldu. Âşık olunca, bunun gereği olarak birbirimize uzun uzun bakmamız gerektiğini sanıyoruz. Öyle oldu gerçekten. Türk dizilerinin olmazsa olmazı sadece uzun uzun bakışmalar değil, uzun uzun çalan telefonu açmamak, uzun uzun hayallere dalmak da; çünkü bir buçuk saat her hafta başka türlü doldurulamaz. Bu dizilerin kısası yapılamaz mı? Yapılır elbet. Hatta yapıldı, ismi Çıplak Gerçek. 45 dakikalık bölümler halinde, Star'da yayınlanıyor. Önce Çıplak Gerçek'e dair gerçeklerle başlayalım:
Aslında İsrail yapımı bir dizi bu. Benny Barbash'ın senaryosunu yazdığı, Uri Barbash'ın yönetmenliğini yaptığı 15 bölümlük dizinin orijinalinde, bölümler 30 dakika.
Orijinal halinde ana hikayeye odaklanılmış, yan karakterler bizdeki kadar irdelenmemiş.
Bizdeki versiyonu kesinlikle teknik anlamda çok ilerde. Bu da Türk sinema ve televizyon sektörünün geldiği noktayı işaret ediyor.
HBO, yayın haklarını aldı, ABD'de de yakın zamanda yayınlanması bekleniyor, ama biz önce davrandık.
Alıştığınız türde polisiye izlemek için ekran karşısına oturuyorsanız, Çıplak Gerçek'i izleyip izlememeyi bir daha düşünün; çünkü daha ziyade psikolojik bir dizi bence! Bunu bir oyunculuk performansı olarak değerlendirin.
Birçoklarına atv'de bir dönem yayınlanan Kızım Nerede'yi hatırlatsa da ben aralarında fark olduğunu düşünüyorum. Garip bir şekilde bana, Türkan Şoray ve Cihan Ünal'ın birlikte rol aldığı Körebe isimli filmi hatırlattı. Bir kız kayboluyor, anne, baba ve üvey baba bir karakolda kızlarının izini sürerken, kendi hayatlarını da katman katman seyircinin önüne seriyor. Sadece kızın ailesinin değil, karakoldaki her karakterin de bir hikayesi var. Ve bu hikayeler çok gerçek! İzlerken kendinizden mutlaka bir şey bulacağınız bir dizi bu. Çıplak Gerçek, sadece bu temelle bile dizi âleminin dönüm noktasıdır. Dizinin senaryosundan, oyunculuklardan, bildik dizi anlayışımıza getirdiği farklardan söz etmiyorum bile. Dizinin yönetmen koltuğunda Ümit Ünal oturuyor. Ünal'ın ilk dizi yönetmenliği bu. Böyle usta isimlerin, dizi sektörüne burun kıvırmadan yönetmen koltuğana oturması, biz izleyenler için büyük şans. Çünkü bu yolla hepimiz, yapımcısı, oyuncusu, seyircisi yeni bir şeyler öğreniyor, gelişiyoruz.
YÖNETMEN ÜNAL: BENİ SeNARYOSU ETKİLEDİ
Ümit Ünal'la telefonda sohbet ettim. O da bu işin içinde olmaktan son derece memnun. Şöyle diyor Ünal:
"45 dakika olmasından ziyade, dizinin senaryosu beni çok etkiledi ve hikayeyi çok sevdiğim için kabul ettim."
"16 bölümlük bir dizi bu. Dokuz haftada çektik. Dört günü anlatıyor temel olarak."
"Çok olumlu tepkiler aldım, köşe yazarları çok güzel yazılar yazdı."
"Temposu yavaş diyenler de oldu. Dizilerden hep aynı şeyi bekleyenler sıkılıyor sanırım."
"Türk dizisi izlemeyen birkaç arkadaşım Çıplak Gerçek'i izlemeye başladı."
"Çok büyük bütçeli diziler gibi değil bu." Bu projenin arkasında duran Star TV'yi kutluyorum ve iyi dizi izlemek isteyen herkese Çıplak Gerçek'i öneriyorum. Bu iş tutarsa Star Yapım, dizinin 16 bölümlük devamını çekecek.
KISA... KISA... KISA...
Bugünlerde tekrar yayınları izlemek moda! E ben de modanın gerisinde kalamazdım. Digitürk'te birinci sezonundan itibaren tekrarları yayınlanan The Good Wife'ı izliyorum. Ve "Bu zamana kadar neden izlememişim?" diye hayıflanıyorum.
atv'de, eylülde yayınlanacak Son Yaz - Balkanlar 1912'nin fragmanlarına denk geldiniz mi bilmiyorum. Fragmandan anladığım o ki müthiş bir dizi geliyor, haberiniz olsun...
Med Yapım'ın sahibi Fatih Aksoy, Adını Feriha Koydum dizisinin, ana karakter Feriha'nın ölmesine rağmen devam etmesiyle ilgili dizifilm.com sitesine şöyle bir açıklama yapmış: "Tanıdığımız insanlar ölünce onların çevresindekilerle ilişkimiz bitmiyor. Onlara dair şeyleri öğrenmeye devam ediyoruz. Eğer biz iyi bir hikaye anlatırsak, izlenir. Feriha'nın ölmesi bizim kararımız değildi. Hazal'ın (Kaya) sezon başında verdiği bir karardı." Aksoy haklı, dizinin nereye evrileceğini görmeden yorum yapmak anlamsız. Bakalım Feriha'sız Emir'e ne olacak?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.