New York'ta İstanbullive rüzgarı esecek

Serdar İlhan ve Mehmet Dede, farklı zamanlarda, farklı nedenlerle 'Yeni Dünya'nın yolunu tutan iki isim. İlhan, 90'lı yıllara kadar Türkiye'nin önemli reklam ajanslarında sanat yönetmeni olarak çalışırken, yeni bir şeyler denemek üzere geldiği New York'ta uzun yıllar kafe ve restoran işletmeciliği yapmış. Tam da bu dönemde, Türkiye'den pek çok sanatçının Amerika'da konser vermesini sağlayan İlhan, bir bakmış ki bir süre sonra bu iş, yaptığı her şeyin önüne geçmiş. Uzun yıllar Universal Müzik'te ve Number One grubunda çalışan Mehmet Dede ise Türkiye'nin ilk radyocularından. Amerika'ya New York Üniversitesi'nde müzikle ilgili bir master programı için gelen Dede, okul sonrasında bir müzik pazarlama şirketinde çalışırken, yolu Serdar İlhan ile kesişmiş. Ve böylece ikilinin hikayesi başlamış. İlk olarak birlikte Balkan geceleri düzenlemeye başlayan İlhan ve Dede, bir süre sonra New York'taki ilk Gipsy (Roman) Festivali'ni yapmaya başlamışlar. İlk festivalde dünyanın çeşitli yerlerinden gelen 25 grubun yanı sıra Türkiye'den de Hüsnü Şenlendirici'yi getirdiklerini söyleyen İlhan, "Bu festival sayesinde Amerika'da Balkan müziği popüler olmaya başladı. O zamanlar herkes bizi Roman zannediyordu. İkimizde de Romanlık yok ama biz kalpten Romanız diyoruz," diyor.

ÜÇ AY BOYUNCA BİZİ KONUŞUYORLAR
Bu festivalde kazandıkları başarının ardından İstanbullive için çalışmalara başlayan ikili, New York'un yaz aylarındaki en önemli organizasyonlarından biri olan ve Central Park'ta gerçekleştirilen Summer Stage'den bir Roman konseri düzenlemeleri için teklif almış. Bu teklif üzerine ikili, festival komitesine Roman festivali yerine Türk festivali yapmayı önermiş ve olumlu yanıt almış. Böylece İstanbullive hayata geçmiş. Central Park'ta üç yıl arka arkaya bu festivali gerçekleştirdiklerini söyleyen Dede, bu yıl neden Lincoln Center'ı tercih ettiklerini ise şöyle anlatıyor: "Normalde bu tür festivallerde bir kere yaptıklarını bir daha yapmıyorlar. Biz üç kere yaptık, dördüncüsü için festivalin ismini değiştirerek yapmamızı önerdiler. Ama İstanbullive bu süre zarfında bir marka oldu. Bu sırada Lincoln Center'dan teklif geldi." Bugüne kadar Zülfü Livaneli'den Sertab Erener'e, Kenan Doğulu'dan Hüsnü Şenlendirici'ye ve MFÖ'ye kadar pek çok ünlü ismi New York'lu müzikseverlerle buluşturan Dede ve İlhan, bu yıla kadar kendi seçtikleri sanatçılarla çalışırken, bu yılki festivalde bir art direktörle çalışmayı tercih etmiş. Bu çalışma sonunda Selda Bağcan, İlhan Erşahin ve Hünü Şenlendirici'nin sahne almasına karar verilmiş. Böylesine ses getiren festivalleri New York'ta yapmanın ayrı bir keyfi olup olmadığını sorduğumuzda ise İlhan, şu yanıtı veriyor: "İlk İstanbullive'a bin kişi geldi ve kapıları kapatmak zorunda kaldık. Konserin akabinde, bizden sonraki yıl için söz aldılar. Tabii bizim buradaki amacımız Türkiye'nin tanıtımına katkıda bulunmak. Türk müziğinin sadece oryantal ezgilerden oluşmadığını göstermek. Bu festival sayesinde, üç ay boyunca her yerde bizden söz ediliyor. Bu da işin keyifli ve gurur duyduğumuz kısmı tabii ki."