Cumartesi 04.08.2012
Son Güncelleme: Cuma 03.08.2012

Bizim evin halleri

Size, bizim evin şu anki halinden biraz söz edeyim sevgili okur. Evde üç kadınız. Ben, annem ve bakıcımız Fatoş. Ve gün boyu sırayla hepimizin ayağında birer çocuk sallanıyor.
Boş kalan, tuvalete gitmek, yemek yemek gibi ihtiyaçlarını giderebiliyor. Hasbelkader bebelerden biri bir, taş çatlasın iki saat yatağında uyuma lütfunu gösterirse ne âlâ.
O zaman iki kişi aynı anda özgürlüğünü ilan edebiliyor. İşte o sıralarda da evde yemek, temizlik gibi işler yapılıyor. Eğer o gün ikisi de hiç uyumazsa, akşam yemeği pizza oluyor.
Geceleri genellikle hiç uyuyamayan ben de, eğer çocuklarımdan biri o gün birkaç saat uyursa, onunla birlikte uyuyabiliyorum. Ama o gün, mesela bu köşenin yazısını yazmak gibi ekstra bir işim varsa, şu an olduğu gibi, o günkü uyuma hakkımı yazı yazmak üzere feda ediyorum. Fakat şikayet ediyorum sanmayın.
Çünkü eğer bu yazılar da olmasa, çalışma hasretiyle yanıp tutuşup, kavrulacağım.
Bundan bir sene önce bu sözü edeceğimi söyleseler, söyleyenle dalgamı geçiverirdim.
Keza gazetecilik dışarıdan göründüğü gibi kebap bir iş değil ne yazık ki. Doğumdan önce benim de editörlük yaptığım elinizdeki bu eki, geceli gündüzlü çok yoğun bir tempoyla hazırlayan arkadaşlar, şimdi beni acı acı gülümseyerek okuyor. İşte ben de vakti zamanında işinin yoğunluğundan şikayet edip duran tiplerdendim. Pişmanım. Keza yoğunluk kelimesinin gerçek manasını ikiz sahibi olduktan sonra öğrendim. Meğer çalışmak ne kolay bir şeymiş!
Evin haline geri dönecek olursak... Şöyle bir düzen var bizde bu sıralar: Her sabah saat 06.00'da, genellikle oğlanın ciyaklamasıyla kocam ve ben yerimizden fırlıyoruz. Ben oğlanı memeye alıyorum, kocam 15 dakikalık emzirme süresini kullanarak biraz daha uyuyor. Her seferinde acaba memede tekrar uyuyakalır mı ümidine kapılıyorum, ama boşa; oğlan emdikten sonra cin topu gibi kalkıyor. İşte o sırada annem, bir melek misali kapıda beliriyor. Gece boyunca her saat başı biri emmek için uyandığından benim ancak birkaç saat uyuyabildiğimi bilen annem, kendi yavrusuna kıyamayıp oğlanı alıyor. Ama o yavrunun işi zor. Çünkü bebe tek değil. Saat 07.00 sularında bu kez kızımız Deniz açlık çığlıklarıyla güne merhaba diyor. Haydi onu emzir. Sonra kızı babaya satıp, bir saatçik daha uyuyabiliyorsam ne âlâ.
YAŞASIN GELENE KSEL YÖNTEMLER!
Gün içinde ise çocuklarım genellikle hiç uyumamayı tercih ediyor. İşte ben bu yüzden hayatta hiç yapmam dediğim her şeyi yapıyorum efendim. Mesela daha hamileyken annemi ciddi ciddi tehdit ediyordum "Sakın ola çocuklarımı sallayabileceğini düşünme," diye. Kucakta dolaştırarak, beli kırmak suretiyle giriştiğimiz uyutma çabalarından sonra, ayakta salladığım ilk gün "Yaşasın geleneksel yöntemler!" narası atıyordum.
İşte biz üç kadın, bütün günü çocukları sallayıp uyutmaya çalışarak geçiriyoruz.
Genellikle yarım saat sallanıyorlar, uykuya daldıklarını sanıp yatağa koyduğumuzda ise bir anda uyanıp ciyaklamaya başlıyorlar. Ve ben çaresizlik içinde bir kez daha önce kucak, sonra meme denemesi yapıp, uykusuzluktan gözleri iyice küçülünce de dayanamayıp tekrar ayağıma alıyorum. Bir ay öncesine kadar kız, sadece öğleden önce bir ya da iki saat yatağında uyuyabiliyordu. Şimdi o da yok. Öğleden sonra ise ikisi de hiç uyumuyor.
Ve bütün gün uykusuzluktan mızıldanıp duruyorlar. Gece uykusuna ise, şanslıysak saat 21.00-22.00 gibi uzun uğraşlar sonucu yatıyorlar. Eğer şanssızsak 24.00'e, hatta 01.00'e kadar yolu var... Bir ara internetteki bir anneden öğrendiğim pışpış-patpat yöntemini denedim oğlanda. Yatakta yanına yatıp poposuna vurarak pışpışladım bir süre.
Sonunda komaya girdi, bir saat içini çekerek ağladı.
Her ay kontrol için gittiğimiz çocuk doktoruna en son gittiğimizde sordum bu konuyu. "Bazı çocuklar uyumamaya meyillidir ama merak etmeyin, her çocuk kendine yetecek uykuyu, beş dakikalık uykularla bile olsa alır. Dikkat edin, size değil, kendine yetecek uykuyu diyorum," dedi ve beni bitirdi. Sallama konusunu sorduğumda kısaca "Sallamayın," dedi. "Mecbur kalıyorum," deyince de "O zaman çok hafifçe sallamaya çalışın," dedi. Anlayacağınız yavrularım da ben de uykusuzluktan perişanız. Çaresizim. İmdat!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.