Cumartesi 11.08.2012

İslam dünyası kadın problemini halletmeli

Marmara İlahiyat Dekanı Prof. Dr. Ali Köse: "Dinden vazgeçmeyen halkın modernlikten anladığıyla, kendilerini elit gören entellerin modernlikten anladıkları birbirinden farklı. Bizim entelin derdi aslında sınıfsal. 'Alt kültür insanının Nişantaşı'nda benim sağımda solumda ne işi var?' sancısıdır aslında bilinçaltındaki kompleks. 'Otobüs durağında bekleyen türbanlıya evet, ama cipe binen türbanlıya hayır' sendromudur olayın aslı."

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, farklı bir 'hoca.' Çok değil, 15 yıl önce çalkantılı dönemler geçiren fakültede barışı sağlamış. Bunu, öğrencilere öncelik vererek yapmış. Sekreterine "Hiçbir öğrenci bu kapıdan geri dönmeyecek. Öğrenci gelip beni bulamasa bile not bırakacak; niçin geldiğini bileceğim," demiş. Kısa zamanda öğrencilerin sevgisini kazanmış. Hatta geçenlerde birkaç öğrencinin yanında sitemkar bir tavırla "Bırakırım bu dekanlığı" dediği için cep telefonuna "Ali abi! Bizi bırakma" yazan çok sayıda mesaj gelmiş. Ali Köse'yi farklı kılan tek şey yönetim tarzı değil. Köse, doktorasını Londra'da yapmış, ilahiyatın yanı sıra psikoloji ve sosyoloji gibi alanlarda da çalışmış bir isim. Bu sayede günümüzde yaşanan sorunların yorumlanması konusunda son derece çağdaş ve özgün yorumlar getiriyor. Görüşlerini son derece anlaşılır bir dille anlatıyor. Olaylara komplekssiz bakıyor ve görüşlerini bulunduğu her ortamda cesaretle savunuyor. Kitaplarının adları bile bu iddiayı ortaya koyuyor: Milenyum Tarikatları, Neden İslam'ı Seçiyorlar, Türbeler: Popüler Dindarlığın Durakları, Enteller Aleykümselam Der mi?, Freud ve Din, Laik ama Kutsal, Deprem ve Din, Sekülerizm Sorgulanıyor, Avrupa ve İslam. Köse Londra'da iken sadece okula değil, fırsat buldukça stadyumlara da gitmiş. Futbol cemiyetlerine katılmış, holiganlarla tanışmış. Wembley'de, Old Trafford'da maçlar seyretmiş. Manchester United'la Galatasaray arasındaki 3-3'lük tarihi maçın canlı tanıklarından. Futbol düşkünlüğü devam ediyor ve halen fakültenin futbol takımının antrenörlüğünü yapıyor. Üstelik sadece futbola değil sporun hemen her alanıyla ilgili. Londra Olimpiyatları hakkında konuşurken "2008'deki Pekin Olimpiyatları'na gitmiş, Hüseyin Bolt'u ve diğerlerini canlı seyretmiştim," diyor.
İSLAM DÜNYASI KADIN SORUNUNU ÇÖZMELİ
- Geçenlerde bir sempozyuma katıldınız ve İslam dünyasının kadın problemi konusunda hararetli bir tartışma başlattınız.
- Evet uluslararası bir sempozyumdu. Yanımdaki konuşmacı Suudi Arabistan'dan bir profesördü. Eğitim, cehalet gibi konularda tebliğ sundu. Ama temel meseleyi, yani kızların eğitilmesi meselesini es geçti. Ben de dayanamadım, müdahale ettim. Kadınlarını örgün eğitime dahil etmeyen bir toplumun baştan kaybettiğini düşünüyorum.
- Suudi Arabistan'da böyle bir problem var sanırım. Yeni dönemde onlar da bazı açılımlar yapmaya başladılar galiba.
- Geçenlerde Medine Üniversitesi rektör yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi dekanı geldiler bizim fakülteye, işbirliği yapalım diye. 'Tamam' dedik, her şeyi konuştuk. 'Bizim öğrencilerimiz hazırlık sınıfında bir dönem gelip sizde Arapça öğrensinler,' dedik. Ama bizim öğrencilerimizin yüzde 70'i kız. Bunu öğrenince, 'Bizim fakülteye kız öğrenci almıyoruz,' dedi. Aslında onlar da İlahiyat Fakültesine kız öğrenci almamanın hata olduğunu biliyorlar, ama oturmuş teamülleri değiştirmek zor. Bir de mesela 'Sizde ne zaman kadınlar araba kullanabilecekler?' diye sordum dekana. 'Beş yıl sonra falan,' dedi. Orada da bir şeyler değişecek.
- Sempozyumdaki konuşmada gündeme getirdiğiniz bir de 'güvenlik' sorunu vardı.
- Evet. Geçenlerde hafızlık yapan 70 kadar öğrencimizi umre ile ödüllendirelim istedik. Umreye hazırlanırken kız öğrenciler gelip dediler ki 'Hocam! Ne olur Diyanet'e söyleyin de kalacağımız otel Kâbe'ye yakın olsun'. Önce anlamadım ve 'Kızım uzak olsa da olur, gençsiniz, yürürsünüz' dedim. Meğer öğrencilerin güvenlik endişesi varmış. Bu konuyu da gündeme getirdim orada. Dedim ki 'Adına Harem dediğimiz, yani kötülük yapmanın haram olduğu yer anlamına gelen kutsal mekana kadınlarımızı kızlarımızı güvenle gönderemiyoruz. Bir Müslüman erkek olarak bu durumdan utanç duyuyorum.'
- Ama her yerde yok mu bu güvenlik endişesi?
- Biliyorsunuz 28 Şubat döneminde üniversitelerde okuyan birçok kız öğrenci başörtüsü nedeniyle üniversiteyi bırakıp Avrupa'ya Amerika'ya okumaya gittiler. Bana birçok kız öğrenci danışmaya geldi 'Hocam nereye gidelim?' diye. Hiçbir öğrenci 'Avrupa'ya gidince başımıza falanca iş gelir mi?' diye bir soru sormadı, böyle bir endişe taşımadı. Ama benim umre için Mekke'ye göndereceğim kız öğrencilerim böyle bir endişe taşıyorlar. Ben bu durumu utanç verici buluyorum. 'İslam dünyasının kadın problemini halletmesi gerekir,' cümlesini kurma nedenlerimden biri de buydu.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.