Cumartesi 11.08.2012
Son Güncelleme: Cuma 10.08.2012

Yazı yazdığında, hayatı bir emekçi gibi yaşıyorsun

Önce radyo DJ'i olarak girdi hayatımıza, sonra köşe yazılarıyla; derken şarkıcılığa soyundu. Gazete yazılarını Kalın Kitap'ta toplayan Ayça Şen, yaptığı tüm işler arasında en çok yazarlıktan keyif aldığını söylüyor: "İnsan gerçek mesleğini 40'ından sonra buluyormuş"

Şimdi size iki güzel haberim var. Bir, yaz henüz bitmedi. İki, Ayça Şen'in gazete yazılarından derlenen süper komik kitabı Kalın Kitap, bu yazın geri kalanında yanınızdan ayrılmamak üzere yayımlandı. İster plajda, ister sıcaklardan kaçtığınız klima soğukluğundaki bir AVM kafesinde, Kalın Kitap bu yazın ideal tatil kitabı olmaya aday! Ayça Şen, şimdilerde radyoculuk kariyerine Radyo D'de devam ediyor. Radikal'de başladığı köşe yazılarını ise Taraf'ta sürdürüyor. İşte, onun 2007'den beri devam eden bu gazete yazıları derlenip, Artemis Yayınları tarafından basıldı. Adı gibi kalın olan kitapta, Ayça'nın kendine özgü mizahıyla, arkadaşıyla konuşurmuş gibi üslubuyla, onun gündelik yaşamına tanık oluyor, başlı başına birer karakter olan oğlu Memo ve süper cool annesinin komik maceralarını izliyoruz. Ayça Şen ile buluştuk, oğlu Memo'yu, annesini, eşi Toni'yi, yeni bastığı 40 yaşının ona getirdiklerini ve radyo programı hakkında da merak edilenleri konuştuk. İşte kahkahalarımızı ayıkladıktan sonra geriye kalanlar...
- Bu yaz nasıl geçiyor sizin için?
- Bu yaz benim için tempo ve yoğunluk açısından biraz kış gibi geçiyor. Radyoya (Radyo D) başlayalı henüz altı ay oldu. Tatile çıkmayı düşünmedim, çünkü eşimin Çeşme'de restoranı var, Il Fico. Hafta sonları oraya gidip geliyorum. Fakat çok yorucu. Sosyete nasıl her hafta sonu bir yere gidiyor? İyi ki sosyete değilim! Bir de kitap çıktı işte.
- Kitabınız gazete yazılarınızdan oluşsa da bazı karakterler öne çıkıyor. Örneğin oğlunuz Memo. Neler yapıyor Memo, şöhret olduğunun farkında mı?
- Memo, artık 11 yaşında. Ben şöhret değilim ki o olsun. Ama evet, yazılarımı okuyanlar için bir 'kişi' o. Evde öyle yaşamıyor, ama mesela genç anneler beni ve onu çok iyi tanıyor. Bir kere Harry Potter'a gitmiştik. Bir kadın yanımıza gelip 'Memo, sen Harry Potter'dan daha önemlisin bizim için!' demişti. Memo ilk defa böyle bir şeyle karşılaştı ve çok şaşırdı. Elçin Yahşi'nin zamanında başladım ben bunları yazmaya Radikal'e. O vesile oldu ve iyi de oldu. Memo, plastik sanatlara çok yetenekli. Animasyon yapmak, bilgisayarda çizim yapmak gibi bir şeyler istiyor.
SIFIR KURALLA BÜYÜDÜM

- Peki 'Çok fazla çocuk yazısı yazıyorsun, sıkıldık,' gibi tepkiler oldu mu hiç?
- Hayır, ama ben sıkıldım ondan. Aslında sürekli de çocuk yazısı yazmıyordum, ama onları komik yazdığımdan akılda kalmış. Mesela şimdi hiç çocukla ilgili bir şey yazmıyorum.
- Yazılarınızda Memo'nun dışında anneniz de çok öne çıkıyor. Çok 'cool' bir karakter olarak duruyor. Öyle midir gerçekten?
- Çok komik kadındır. Çok izlenimcidir. Her şeyin komik tarafını görür. Ben de aynı şeyi, ondan ve anneannemden almışım. Hatırladığım kadarıyla babam da çok komikti. Çok küfürbazdı bir de. Küfür bölümünü de babadan almışım. Annem insanları çok güzel anlatır, taklit eder.
- Yazılarınız ne kadar gerçeği yansıtıyor?
- Her şeyi çok gerçek yazmıyorum. Kurgu, mizah çok var yazılarımda. Karakter yaratıyorum. Bir de Memo benim ilk tanıdığım çocuktu. Ne kuzenim oldu ne de kardeşim... Sonra Memo olunca, çocuklu bir gezegene düşmüş gibi oldum. Her şeyi yeni baştan keşfettim. Bir de akrabalık değerleri çok yüksek insanlar değiliz. Birisi evlenir, canımız istemezse gitmeyiz. Sıfır kuralla büyüdüm. Memo ile sosyal olmayı, 'normal' olmayı öğrendim. Çünkü okulunun toplantısına gittiğinde normal olmak zorundasın. Mesela benim ressam bir arkadaşım var. Bir gün okula Memo'yu almaya onunla birlikte gittik. Birbirimize komik komik suratlar yaparken, okulun müdür yardımcısı görmüştü bizi.
- Böyle farklı bir anneye sahip olmak konusunda Memo ne düşünüyor?
- Zaman zaman benden utanıyor. Çocuk milleti, ne yaparsan yap tam tersini istiyor. Belli bir yaşa gelmeden o farklılığın değerini anlayamazsın.
- Peki, siz nasıl bir çocuktunuz?
- Çok yaramazdım. Hatta yaramazlığım çok meşhurdu. Çok sosyaldim, ama büyüklerin dünyasıyla hiç işim yoktu. Şöyle de bir şansım vardı, oturduğumuz yerde aynı yaştan çok arkadaşım vardı. Babam öğretim üyesiydi. Trabzon'da, üniversite lojmanlarında büyüdüm. Çocukluğumu tadını çıkara çıkara yaşadım.
MANUEL BİR İNSANIM

- Kuşağınızın apolitik olmasından rahatsızlık duyuyor gibisiniz.
- Bizim kuşak, yani Özal dönemi çocukları ne kadar apolitiksek, şimdikiler de o kadar politize. Her şey şekil değiştiriyor. Eskinin solcuları, şimdinin sağcıları. Ama onlar kendilerini hâlâ solcu zannediyor. Şimdi demokrat olanlarsa, eskinin sağcıları. Demokratların tarafında durmam gerektiğini düşünüyorum, çünkü çoğunluğu düşünmek gerekir, ama çok da aklım ermez.
- Dizileri takip eder misiniz?
- Hiç TV açmıyorum. İnternet dizileri de, yerli ya da yabancı, beni çok ilgilendirmiyor. Pek Amerikan ya da yabancı kültürüm yok. Daha manuel bir tipim. Dijital bir insan değilim yani. Mesela fotoğraf çekerken de otomatiğe almam. Her şeyini kendim ayarlamak isterim; ışığını, diyaframını... Manuel derken, bunu kastediyorum. Yoksa teknolojim yetmediğinden değil!
- Ama sosyal medyayı seviyorsunuz...
- Bir senedir bayağı takılıyorum Twitter'da. Ama hastalıklı bir şey, insan bağımlı oluyor. Mesela geçen gün Thomas Mann'ın Büyülü Dağ diye bir kitabına başladım, abi gitmiyor kitap. İki kelime okuyorum, aklıma bir şey geliyor, Twitter'a yazıyorum. Ama mesela beni sürükleyen bir şeyler olduğunda da hiç bakmıyorum yüzüne. O yüzden adam gibi yazar olsun, sokmasın beni Twitter'a abi!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.