Artık İstanbulluların bir de lüfer bayramı var

Bana bir gün sorsalar, "Arda! Bu denizin hangi balığı olmak istersin?" diye; "Lüfer!" derim. Yine bir gün sorsalar, "Ömrün boyunca sadece tek bir çeşit balık yeme şansın olsa hangisini tercih ederdin?" diye; yine "Lüfer!" derim. İstanbul'un son iki senedir bir 'Lüfer Bayramı' var. Yine sağ olsun bir kısım aklıselim insan var ki hâlâ bu İstanbul değerine sahip çıkıyorlar. Uzun süredir doğru boyda avlanmaya yönelik bilinçlendirici çalışmalar yapıyorlar; "Küçük balığı almıyoruz, satmıyoruz!" diye bas bas bağırıyorlar. İyi de yapıyorlar. 'Kimilerinin aklına bile gelmeyen bu balık ya bir gün biterse, o zaman ne olacak?' fikrini , 'Başına gelmeden aklın başına gelsin ey İstanbullu!' diye gündemde tutuyorlar. Boğaz'ın bu hırçın delikanlısını, bizlerden sonraki nesiller de bilsin, dibine darı ektiğimiz diğer balıklar gibi lüferin de kökünü kurutmadan artık bilinçli avlanalım ve tüketelim diye canla başla çalışıyorlar, hepsinin ellerine, kollarına, yüreklerine sağlık. 'Lüfer Bayramı da ne ola ki?' derseniz www.fikirsahibidamaklar.org adresine bir bakın derim. Çevremize, denizlerimize ve lüferimize karşı duyarlı olup, bu tip organizasyonlara destek verirsek, bolluk ve bereketi sofralarımızdan hiç eksik etmemiş oluruz.
ARDA'NIN MUTFAĞI BU PAZAR BAŞLIYOR
Ramazan programlarının çekimlerini bitirir bitirmez başladık aslında yeni sezon için çalışmalara. Bu sezon hem içerik hem teknik hem de alt yapı olarak biraz kendimizi geliştirmek istedik. Çalıştık, çabaladık, bir önceki senenin üzerine ne koyabiliriz diye çok kafa patlattık. Yine sizler için çok dinamik bir Arda'nın Mutfağı hazırladık. Bu sezon da geçmiş sezonlardaki gibi, doğada kolayca bulabileceğiniz sıradan ürünler ile sıra dışı lezzetler üretmeye, farklı yemekler yapmaya çalışıp, hafta sonlarınıza ekstra bir tat katmaya uğraşacağız. İlk bölüm çok heyecanlı, fırında pişen ve farklı sunumuyla çok ilginizi çekecek bir dilim makarna keki ve yanında fırınlanmış portakal ile servis edilen çikolata mousse tariflerini bence kaçırmayın. Bu sezon sadece dekor ve teknik olarak değil, içerik olarak da biraz gelişiyoruz. Hepinizin kendinize sakladığınız küçük alışveriş sırları, pazar adresleri vardır. Eğer bu alışveriş adreslerini benimle paylaşırsanız kim bilir bir bakmışsınız kolkola girmiş sizinle birlikte o adreste alışveriş yapan bir Arda bulursunuz yanı başınızda. Bu yüzden siz de benimle sosyal medya üzerinden özel alışveriş adreslerinizi, pazar yerlerinizi paylaşmayı unutmayın. www.facebook.com/ ardaninmutfagi ya da Twitter üzerinden www.twitter.com/ arda_turkmen adreslerimden önerilerinizi bekliyorum. Bu hafta size çok pratik, hazırlaması kolay, lezzeti 1500 hava basar iki tatlı tarifim var. Eşe dosta hava atmak için ideal.
Erikli Crumble
8-10 adet kırmızı erik
2 yemek kaşığı esmer şeker
1 tutam tarçın
1 limon kabuğu rendesi (isteğe bağlı)
200 gram un
125 gram tereyağ
100 gram esmer şeker
75 gr. müsli veya file badem
Oda sıcaklığındaki yağı, unu ve şekeri bir kasede iyice yoğurun. Müsli veya file bademi ilave edip tekrar karıştırın ve buzdolabında biraz bekletin. Fırını 200 dereceye ayarlayın. Erikleri kabuklu veya kabuksuz kullanabilirsiniz.Küçükse ikiye,büyükse dörde bölün. Bir tavaya alıp,üzerine şeker, tarçın ve limon rendesini koyun. Kısık ateşte, meyve yumuşayana kadar pişirin. Erikleri bir fırın kabına alın. Buzdolabından çıkardığınız hamuru elinizle ufalayarak üstüne koyun,meyveleri bu hamurla örtün. Yaklaşık 25 dakika üstü kahverengi olana kadar pişirin.
Vişne kreması
1 su bardağı toz şeker
4 yemek kaşığı su
4 tatlı kaşığı mısır nişastası
1 tatlı kaşığı vanilya
200 ml. krema
300 gram dondurulmuş vişne
File badem
Mısır nişastası ve şekeri tencereye alın. Su,krema ve vanilyayı ekleyip iyice karıştırın. Vişnelerin 250 gramını ilave edip hafifçe karıştırın. Ocağa alıp orta ateşte karışım koyulaşana kadar pişirin. Kaselere paylaştırıp soğuduktan sonra kalan vişnelerle ve file bademle üzerlerini süsleyip servis yapın.