Şehirden kaçışın resmi
İzmirli ressam Tufan Baltalar 'aralık' adlı sergisinde şehirli insanın doğaya kaçışını anlatıyor. Ressam Baltalar "Resimlerim kapitalist düzenin günümüz insanını doğadan uzaklaştırmasını eleştiriyor," diyor
SANATIN MERKEZİNDE OLMAYI HİÇ İSTEMEDİM
Ressam Tufan Baltalar, pek çok sanatçının aksine Türkiye'de çağdaş sanatın merkezi sayılabilecek İstanbul'da yaşamayan bir sanatçı, sadece katılacağı sergiler için İstanbul'a yolu düşen bir isim. O İzmir yakınlarında, Narlıdere'deki atölyesinden, oradaki çevresini, 12 yaşındaki oğlu Gün'ün okulda ve eğitim sistemi karşısında yaşadığı zorlukları gözlemliyor, şehir insanını izliyor. Ve tüm bunları resimlerine aktarıyor. Baltalar "Benim atölyem İzmir'in biraz dışında. Etrafında çok ev yok. Orada yaşamak İstanbul'a göre çok daha rahat elbette. Bunun dışında herhangi bir dinamiği hayatıma sokarsam yaşayamam gibi geliyor. Aslında Muğlalıyım, okul için İzmir'e gelip orada kaldım. İstanbul'u hiç hedeflemedim, merkezde olmayı hiç istemedim. Hedeflesem, çok daha hızlı ve güzel birçok şey olabilirdi belki. Şimdi 40 yaşındayım, 1994'ten beri çalışıyorum. Kendi çevremden besleniyorum. Resimlerimdeki vadi, benim her gün gördüğüm bir manzaranın içinde uzun uzun seyrettiğim vadi. Portreler arasında oğlum Gün'ün bilgisayar ekranının ışığının yansıdığı yüzünün resmi var. İstanbul'da yaşasam o keşmekeşin içinde daha saldırgan resimler mi yapardım acaba diye düşündüğüm de oluyor. Ama bilmiyorum, bilmeden ahkam kesmek de istemem," diyor. ÇALIŞMA
HAYATI BİZE GÖRE DEĞİL
Serginin henüz girişinde izleyiciyi karşılayan takım elbiseyle suyun içinde debelenen adam resimleri içinse, "Benim resimlerim çiçek böcek resmi gibi görünmesini hiç istemem. Resimlerimdeki, o adamların içinde bulunduğu çaresizlik, kapitalizmin dayattıklarını düşündürüyor. En genel anlamıyla 'Çalışma pozisyonları bize göre değil' diyor bu resimler. Onlar doğal atmosferin içinde canhıraş bir haldeler. İnsanlar kapitalist düzeni görsün, onu anlasın istiyorum. Günümüz insanının içinde bulunduğu sıkıntılar da var burada. Resimlerim yalnızca doğa resmi gibi görünse de, son derece politikler. Portrelerimdeki insanlar günümüz insanının giysilerini giyiyorlar, kimi zaman ormandalar, az sonra oradan gidecek, oraya ait değillermiş hissini uyandırıyorlar. Şehirde insanlar sistemin onlara dayattığı biçimde yaşarken ve onun kendilerine verdiği işlerde çalışırken doğayı özlüyor ama ona ulaşamıyor. Vücudumuzun ne istediğini biliyoruz, bu doğada var, ama biz ona gidemiyoruz. Öte yandan doğa bizi yaşlandırıyor, ormanda uzun süre kalsak üşüyoruz, başımıza pek çok şey gelebiliyor. Yani sistem bizi bıraksa, doğaya gitsek, orada da güllük gülistanlık yaşayacak değiliz. Bu ikilem benim resimlerimi besliyor."
İZMİR'DE BAĞIMSIZ SANAT DENEMESİ
Tufan Baltalar, İzmir'de 2003-2008 yılları arasında etkinliğini sürdüren bağımsız sanatçı inisiyatifi K2 grubunun içinde yer almış. Kendisine büyük ilham verdiğine inandığı bu tecrübeyi "K2, o zamanlar aktif, bağımsız bir sanatçı inisiyatifiydi. Muhteşem bir deneyimdi. Üstümüzde eser satma baskısı ya da başka bir baskı hissetmeden sanat yapabiliyorduk. K2 ile beraber merkez dışında, kendi yaşadığımız şehre sahip çıkarak, periferide bağımsız ve güçlü bir sanatın duruşunu gösterdik. İzmir'de daha önce sergi açmamış Leyla Gediz, Erinç Seymen gibi sanatçılar gelip, burada sergi açtılar. Ahmet Öğüt gibi isimler grup sergilere katıldı, Vasıf Kortun destek verdi. Daha sonra süreç tamamlandı, inisiyatifi ortadan kalktı ama K2 bugün sanat merkezi olarak varlığını sürdürüyor."
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler