Serbest stil bebek taşıma

Bizim ikizler altı aylık oldu sevgili okur. Artık oyuncaklarla filan biraz oyalandıkları için eve kapanıp kalmaktan kurtuldum. Zor da olsa annemle ikimiz bebeleri sırtımıza vurup dışarı çıkabiliyoruz. Gideceğimiz yer yürüme mesafesindeyse iki puseti de alıyoruz. Ama eğer taksiye, minibüse vs. bineceksek pusetlerden birini alıyoruz, annem onu kullanıyor. Ben de bebeklerden birini slingle kucağıma alıyorum, öyle çıkıyoruz. Böyle anlatınca her şey çok kolay gibi gelebilir size. Ama ne yazık ki öyle değil işte. Pusetteki bebek bir anda esip çığlığı bastığında, annem onu kucağına almak zorunda kalıyor. Bu sefer boş puseti de sürmek gerekiyor. Bendeki bebek slingde olduğu için elleri boşta kalan ben oluyorum ve puset de bana kalıyor. Eğer yürüyeceğimiz mesafe uzunsa, kucağındaki bebekle anacığımın kolları kopuyor. Bu sling sling diye bahsettiğim şey, kangurudan daha ergonomik, oturma pozisyonu açısından çocuğun vücut yapısına daha uygun bir bebek taşıma ürünü. En bilindik modeli olan wrap, köylerde kadınların tarlaya giderken bebeklerini kendi vücutlarına doladıkları kumaşı anımsatıyor diyeyim, siz anlayın. Aslında bende iki sling var. Bebek alışveriş sitesi www.tuniko.com'dan Mei Tai modeli bir sling alırken bir tane de halka sling hediye göndermişlerdi. Fakat ben o modeli kullanmayı bir türlü beceremedim. Oysa onu da kullanabilsek, bazı durumlarda puset almaya gerek olmadan birini annem alır kucağına birini ben, o şekilde çıkabiliriz. Neyse, geçtiğimiz günlerde Twitter'da da takip ettiğim Tuniko'nun kurucusu Hülya Cinsçiçekçi, İzmir'den İstanbul'a gelip bir bebek taşıma atölyesi düzenleyeceğini açıkladı. Aman bir sevindim, sormayın. Gören de halka sling değil, uzay mekiği kullanmayı öğreneceğim sanır. Açıkçası aylardır eve kapanıp kalmış olduğumdan, çocuklarla daha kolay dışarıya çıkabilmenin bir yolunu öğrenmek şu sıra benim için uzaya gitmekten daha önemli. Velhasıl biz geçtiğimiz cumartesi annemle yine vurduk bebeleri sırtımıza, düştük yollara... Hülya Cinsçiçekçi bu etkinliği Beyoğlu'nda yeni açılan Renkli Ada adlı bir annebebek etkinlik merkezinde düzenledi. Talimhane'nin arka sokaklarından birindeki ahşap binadan içeri girip, arka taraftaki bahçeye çıkınca çok hoş bir ortamla karşılaştım. Bol yeşilli bir alan, çocuklar için küçük bir oyun parkı, ahşap mobilyalar ve kimi hamile kimi bebeli pek çok kadınla karşılaşıp kendimi 'ait' hissettiğim samimi bir ortamda buldum. Kendi çocukları iki yaşlarında olan iki anne açmış burayı. Anneler hayattan kopmasın diye, çocuklarını da yanlarına alarak iyi vakit geçirecekleri bir yer tasarlamışlar. Burada yoga, anne-bebek yogası, pilates, nefes egzersizleri, resim atölyesi, emzirme eğitimi, çocuk eğitimiyle ilgili seminerler gibi etkinlikler yapılıyor. Ayrıca masaj, manikürpedikür gibi hizmetler bile var. Çocuklar bahçede oynarken anneler mis gibi takılıyor anlayacağınız. Etkinliğe dönecek olursam, biz, Deniz kaka yaptığı ve Mehmet de ağlamaya başladığı için yarısında çıkmak zorunda kaldık ama dönüşte kızım halka slingle annemin kucağındaydı! Yani ben amacıma ulaştım. Hülya Cinsçiçekçi'den de sling kullanmakla ilgili şöyle bilgiler aldım: - Yeni doğan bebek, annesiyle ayrı bir varlık olduğunun farkında değildir. Bu yüzden sık sık ağlar ve kucaklanmak ister. Bu durum da anneyi iş yapamaz hale getirir. Slingler, annenin bebeğiyle güvenli bir temas sağlayıp aynı zamanda yaşamını idare etmesinde yardımcı olur. - Slingde huzurla taşınan bebekler daha az ağlar. Daha az ağlayan bebek, eşittir daha huzurlu bir anne demektir. - Özellikle 0-3 aylık dönemde kucaklanan ve güvenle donanan bebeklere şu mesaj net şekilde gider: Ne zaman ağlasam annembabam beni kucaklıyor. Dünyadaki ilk aylarına güvenle adım atan bebeklerin ileriki ayları da daha güvenli olur. Bebek sürekli ağlayıp annebabasına derdini anlatmaya çalışmak yerine kişisel becerilerini ilerletmeye çalışır. Yani aslında bebek kucağa, çok fazla kucaklandığı için alışmaz.