Yolunuz Paris'e düşerse
Bir fuar nedeniyle gittiğim Paris'te elbette lokantaları da ziyaret ettim. Bu hafta hem Paris lokantalarını hem de fuarda şahit olduğum, genç aşçıların katıldığı bir yarışmayı anlatacağım
PARİS'İN GENÇ AŞÇILARI
Yarışma deyip de öyle hemen geçemeyeceğim, gördüğüm ilk an bunu yazmaya karar verdim. Neden derseniz, sebebi şu: Son iki yıldır yeni aşçılık kurslarında mezun olup, gittiği lokantaları, otelleri, o mutfaklardaki çalışma koşullarını beğenmeyen birçok genç aşçı adayı görüyor ya da çevremden duyuyorum. Birçoğu mevcut lokanta, mutfak koşullarının durumundan, şeflerin onlara olan tutumundan yakınıyor. Yaratıcılıklarını gösterememekten şikayet ediyor, monoton bir mutfak hayatından dert yanıyor, şeflerin aşırı sert ve katı tutumundan hoşnutsuzluk duyuyorlar. Bu sebepten birçoğu yurtdışına gidip daha iyi mutfaklarda, daha iyi şeflerle, daha masalsı ortamlarda çalışmayı hayal ediyor. Paris'teki yarışmada genç aşçı adaylarının şeflerinden bir dayak yemedikleri kaldı sevgili dostlar. Bağır çağır, kavga kıyamet içinde gencecik çocuklar, kendilerini, şeflerini ve çalıştıkları kurumları temsil ederken büyük baskı altındaydılar. Birçoğu oturdu ağladı en sonunda, birkaçı tabaklamayı başaramadılar yemeklerini. Sonra şeflerinden azar işitmeye devam ettiler boyunları bükük şekilde. Uzun lafın kısası, mutfak her yerde aynı, İstanbul'da da Paris'te de. Mutfakta hayat azarla, kavgayla geçmiyor elbette, ancak belli bir tempodan kaynaklanan gerginlik sürekli oluyor. Bu sektörde cefa çekmeden sefa sürülmüyor, bunu bir kez daha hatırlatmak istedim.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler