Gençlerin giyim kuşam haritası

Lise öğrencileri, popüler kültür figürlerini, stil ikonlarını ve kendilerine dikte edilen marka imajlarını takip etmek ve örnek almak yerine, kendi sosyal çevrelerindeki akımlardan etkileniyor. Liselinin gardrobuna girmek isteyen markaların mikro pazarlama tekniklerini iyi kullanmaları şart.
ZEHRA ÇİLİNGİROĞLU (15) MEF OKULLARI 10. SINIF
BABAM, TANIDIĞIM EN ŞIK İNSAN
"Ben giyinmeyi sevmiyorum, uğraşamıyorum. Ama arada kafama estiğinde ya da gece yemeğe gittiğimizde iyi giyinirim. Benimle ilgili iki defa 'Çok şık giyiniyor,' diye haber çıktı, buna çok şaşırdım, çünkü benim giyindiğim filan yok. Alışverişe çıktığımda ilk önce Zara'ya ve ayakkabı için Beymen'e bakarım, ardından tüm mağazalara girerim. Giyinmeyi sevmiyorum, ama alışveriş yapmayı seviyorum, kıyafete az para da harcamıyorum. Alışverişlerimi ya kendi başıma ya da babamla yaparım. Çünkü babam (Kaya Çilingiroğlu) tanıdığım en şık giyinen insan. Tüm babalar gibi benim babam da kızına âşık. Bence bu yüzden beni kıskanıyor ve dar kıyafetler giymemi istemiyor. Dar kıyafetlerin bana yakışmadığını söylüyor ama istediğimi giymeme karışmıyor. Babamın yeri ayrı.
KENDİ TARZIMI YARATMAK İSTİYORUM
Annem (Hülya Avşar) de benim gibi giyinmekle hiç ilgilenmez. Bazen annemin gardırobundan bluzlar filan, alırım ama annemin öyle büyük bir gardırobu yok. Teyzem (Helin Avşar) iyi giyinir, dev gibi bir gardırobu var. Wehearthit diye bir blog var, oradan moda fotoğraflarına bakıyorum. Bir de Miley Cyrus'un giyim tarzını beğeniyorum. Ama ben kimseyi takip etmiyorum, başkasını taklit etmek bana doğru gelmiyor, ben kendi tarzımı yaratmak istiyorum. Arkadaşlarımla benzer kıyafetler giyiyorum, çünkü aynı yerlerden alışveriş yapıyoruz. Rahatlık benim için çok önemli, en rahat ettiğim giysi siyah tayt ve Converse ayakkabı, bunlar benim vazgeçilmezlerim. Her zaman koyu renkler, bir de kırmızı giyerim. Babam mavi gözlü olduğum için bana koyu renklerin yakıştığını söylemişti, o yüzden açık renkleri pek tercih etmiyorum. Boynumdaki kolyeyi dedem babaanneme almış, babaannem bana verdi. Annem böyle değerli bir şeyi okulda takmama izin vermiyor, ama ben gizlice takıyorum.
KÜÇÜK BUTİKLERİ SEVİYORUM
Annemin yurtdışından bana bir şey getirmesi mümkün değil, çünkü annem tek başına yurtdışına çıkmaz, beni de götürür. Seyahate gittiğimizde küçük butikler bulmayı seviyorum. Biz her yaz Ayvalık'a gidiyoruz, orası küçük bir yer, ama İstanbul'da bulamayacağınız elbiseleri orada bulabilirsiniz. Mesela Cunda'daki Kırmızı butik kıyafetlerini İtalya'dan getiriyor. Makyaj yapmıyorum, daha yaşım küçük, zaten bana yakışmıyor. Bir tek uçuk renkli ruj, bir de rimel sürüyorum. Beş sene lisanslı voleybol oynadım, bırakınca bir anda 'lömbürleşmeye' başladım, zaten çok yemek yerim, bir oturuşta 10 tane dürüm yiyebilirim. Bu yüzden şimdi dikkat ediyorum, saat 18:00'den sonra hiçbir şey yemiyorum. Kendi spor salonumuzda pilates ve kick-box yapıyorum. 100 kiloluk bir erkeği bile pataklayabilirim."
DİLAN GEREDE ERKAYA (13) PIERRE LOTI LİSESİ 7. SINIF
100 LİRAYI GEÇEN KIYAFET ALMAM
"Giyinirken kimseden yardım almıyorum, alışverişe bazen kendim, bazen annemle çıkıyorum. Ben bir buçuk senedir kaykay kayıyorum, Beşiktaş Meydanı'nda çocukları kayarken gördüm, özendim. İlk başta kaykaycılar gibi giyiniyordum, şimdi kendi tarzımı buldum. Artık başka çocuklar ne düşünüyor, benim için önemli değil, kendim ne beğeniyorsam onu giyiyorum. Müzik dinlerken hep bateri sesi duyuyordum, bayağı havalı geliyordu bana. Bu yüzden bateri kursuna başladım, bunu çok ciddiye alıyorum. Metal, trans, rock ve rap dinliyorum. Grafiticiyim, snowboard ve wakeboard yapıyorum. Bana her şey yakışmıyor, bazen de bir şey giyiyorum çok yakışıyor. Mesela annemden siyah bir pantolon aldım, Converse marka, o çok güzel duruyor. Babam normal, annem çok cool giyiniyor. Okuldaki çocuklar artık bana özeniyor, çok sinir oluyorum buna. Bana popüler diyorlar ama bence ben popüler değilim. Kapüşonlu sweatshirt, gömlek giyiyorum, bere, güneş gözlüğü takıyorum. Vans en sevdiğim marka. Analog, Nike, Supra, Quicksilver tarzı markaları da seviyorum. Bazen kaykaycıların tarzını çok beğeniyorum, mesela Jamie Tancowny bence çok iyi giyiniyor. Ben siyah seviyorum. Herkesin şık giyindiği bir yerde de, ben nasıl giyiniyorsam öyle giyiniyorum. Mesela bir yere herkes takım elbise giyiyorsa, ben de özeniyorum ama deri ceket giyiyorum. 100 lirayı geçen kıyafet almam. Okula Jansport sırt çantası takıyorum. Bu çanta evde vardı, ben almadım. Bir arkadaşımın Quicksilver çantasını ödünç almıştım, o çok güzeldi. Bir şey alacak olsam, onu alırdım."
ATA BAYRAKTAR (15) MEF OKULLARI 10. SINIF
ÇOK İDDİALI DA, SIRADAN DA OLMAK İSTEMEM
"Ben, tüm dünyadan ünlüleri takip etmek yerine, çevreme ayak uyduruyorum. Nasıl gözüktüğüm önemli, ama bu konu üzerine çok kafa yormama da gerek yok. Zara, Beymen Blender, Amerika'ya gittiğimde Hollister, American Eagle gibi mağazalardan alışveriş yapıyorum. Çok iddialı olmak da, sıradan olmak da istemem. Etrafımda benim gibi giyinen pek çok arkadaşım var. En çok gömlek, tişört ve ona uygun pantolon giyiyoruz. Alışverişe kendim çıkıyorum. Artık harçlıklarımdan biriktirdiğim paralarla alışveriş yapıyorum, o yüzden beni kimse kısıtlamıyor. Zaten her hafta alışverişe gitmiyorum, ihtiyacım olduğunda alışverişe çıkıyorum. Okulda üniforma giyiyorum, her sporu yapıyorum ve snowboard yarış takımındayım, haftanın altı günü antrenmanım yapıyorum. Annemler değil, ama antrenörlerim gece çıkmama izin vermediği için sık dışarı çıkmıyorum. Bu yüzden çok alışveriş yapmama da gerek kalmıyor."
DİLARA AKOL (16) ENKA 11. SINIF
KIYAFETLERİM BENİ ANLATIYOR
"Kendimi bildim bileli, kıyafetlerimi kendim seçiyorum, hatta küçükken annemi de ben giydirirdim. Marka takıntım yok ama en sevdiğim marka Zadig&Voltaire. Çünkü çok spor ve sade kıyafetlerinde hep dikkat çeken bir detay oluyor. Kıyafetlerimi giydiğimde, bir şeyin patlamasını seviyorum. Ben, insanların beğendiği gibi değil de, kendimi ifade edebildiğimi düşündüğüm kıyafetler giymeyi seviyorum. Yılda iki kere, güzel, pahalı, düz bot alıyorum. Jean ve tayt çok giyiyorum. Bunları H&M'den de, Beymen'den de alıyorum. Düz tişörtleri bulduğum her yerden alırım. Yazları İstiklal Caddesi'nden düz beyaz tişört alıp, kendim kesiyorum, kimsede olmayan modeller yapıyorum. Takılarımı da Beyoğlu'ndaki antikacılardan alıyorum."
DİDEM FATİNOĞLU (17) İTALYAN LİSESİ 11. SINIF
GİYSİLERİM TASARIM OLMALI
"Tarzımı sade ve şık olarak tanımlıyorum. Elimden geldiğince, marka giymeye çalışırım. En sevdiğim markalar arasında Sandro, Acne, Zadig&Voltaire, Theory var. Çanta ve babetlerimi ünlü markalardan alırım. Chanel'in klasik babetlerini çok seviyorum, Tod's'ın loaferlarını da giyiyorum. Davetlere, şık bir yere giderken, koyu renkleri ve siyahın tonlarını tercih ediyorum, genelde ayakkabılarımı renkli ve çok yüksek topuklu seçiyorum. Kendi dolabımda topuklu sekiz-dokuz ayakkabı var. Ama annemle ayak numaramız aynı, annemin gardırobunu da kullanıyorum. Annemin zevki, kıyafet olarak bana çok uymasa da, onun topuklularını çok beğeniyorum, çünkü o da benim gibi farklı ayakkabılar seviyor. YSL, Christian Louboutin ve Guiseppe Zanotti favori ayakkabı markalarım. Benim için satın aldığım şeyin tasarım olması çok önemli. Zeynep Erdoğan'ın bluzlarını, elbiselerini, Zeynep Tosun'un gece elbiselerini çok beğeniyorum. Gardırobumda bu isimlerden kıyafetler de var. Birini takip etmeye karşıyım, kimseyi takip etmiyorum."
YASMİN ERBİL (17) SAINT BENOIT LİSESİ 10. SINIF
MUTLU OLDUĞUMDA RENKLİ GİYİNİRİM
"Modayı çok seviyorum. Gündüz spor ve şık, gece ise iddialı ve dişi kıyafetler giymeyi tercih ediyorum. Günlük hayatımda daha çok tayt, üzerine şık bir bluz, altına çizme giyerim, gece çıkarken ise kesinlikle mini elbise... Georgina May Jagger ve Kate Moss'u çok beğeniyorum. Ayakkabı ve çantaya çok önem veririm. Kıyafetlerimin marka olması önemli değil, ben neyi beğenirsem onu alıyorum. Markaların klasik parçalarına sahip olmak isterim. Mesela Chanel çantam var. Marka olarak Balmain, Dsquared2 ve Alice&Olivia'yı çok seviyorum. İddialı giyindiğim için Dsquared2'in seksi, spor tarzını kendime çok yakıştırıyorum. Geceleri elbise giydiğim için çok hızlı hazırlanıyorum. Gündüzleri kombin yaptığım için hazırlanmak yarım saatimi alıyor. Bence istikrarlı bir gardırobum var, ama tabii 'Bunu nasıl almışım?' dediğim kıyafetlerim de yok değil. Klasik olacak ama mutlu olduğumda renkli giyiniyorum, moralim bozuksa elim koyu renklere gidiyor. Zeynep Tosun ve Özgür Masur'a bayılıyorum. Zeynep Tosun'u annemden dolayı tanıyorum ve tarzını çok beğeniyorum. Türk tasarımcılardan da birkaç parça kıyafetim var. Genelde küpe ve yüzük kullanıyorum, anneannemin aldığı bir kolye var, onu hiç çıkartmam."
GECE ÇIKARKEN DİŞİ GİYİNMEYİ SEVİYORUM
Annemin ayakkabı ve çantalarını kullanırım. Annem bayağı güzel giyiniyor ama tarzlarımız farklı, o sade ve şık giyiniyor. Ben daha dişi giyiniyorum, annem de benim tarzımı beğeniyor. Yedi sene bale yaptım. İki sene önce, bale bana çok katı geldiği için bıraktım, ama çok pişmanım. Modern dansa başladım ama araya SBS girdi, onu da bırakmak zorunda kaldım. Ben yemek yerim, ama spor da yaparım. Çünkü kilo almaktan korkuyorum, bizim sitede kapalı havuz var; yaz-kış, haftada en az üç kez yüzüyorum. Çok özel günlerde mesela bir arkadaşımın doğum gününde gece dışarı çıkıyorum. Topuklu ayakkabıları da sadece gece çıkarken giyiyorum. Gündüzleri düz botları tercih ediyorum, mesela şu aralar zımbalı Ash botları çok beğeniyorum, hep onları giyiyorum. Dünyadan theblondesalad.com'u takip ediyorum, Türkiye'den ise ablamı takip ediyorum, onun blogunun adı da sezinerbil.blogspot.com."
SEMİ DELAREYNA (17) İTALYAN LİSESİ 11. SINIF
KIYAFETLERİMİ EVDE KENDİM DİKİYORUM
"Benim en büyük hayalim modacı olmak, çocukluğumdan beri modayla çok ilgiliyim. Annemin modelist olması da beni etkiledi. Moda haftalarını, moda dergilerini, blogları takip ederim. Geçen sene Chicago'daki bir üniversitede moda bölümüne yaz kampına gittim. Orada dikiş öğrenip, kendime dikiş makinesi aldım ve yavaş da olsa işin içine girmeye başladım. En beğendiğim tasarımcılar Alexander McQueen ve Jean Paul Gaultier. Ben dışarıdan baktığınızda, 'Bu modacıdır,' diyeceğiniz tarzda giyinmiyorum ama giyimime dikkat ederim. Çok fazla göze batmayı sevmiyorum ama bir ortama girdiğimde bana bakıp 'Bu çocuk iyi giyiniyor,' desinler isterim. Şu aralar uzun bot ve deri ceketleri çok seviyorum. Kıyafetlerimde marka takıntım yok, ama markalardan beğendiğim kıyafetleri ben çizerim, annem kalıbını çıkartır, birlikte kumaşını almaya gideriz, evde dikebiliyorsak dikeriz, yoksa terziye gideriz. Ben ucuz markalardan da almamaya çalışıyorum. Çünkü yaz kampında bu işin ne kadar zor olduğunu öğrendim, çocuk işçileri sömürmemek için etiketinde 'Çin malı' yazan markalardan almamayı tercih ediyorum. Benim stil ikonum babamdır. Ayda bir babamı koluma takıp alışverişe çıkmak benim en sevdiğim şeydir."
MERT KIYMET (17) ENKA 12. SINIF
MARKASIZ GİYİNMEM
"Takıntı gibi algılanmasın ama genelde marka tercih ediyorum. Polo yaka bir tişört, altına jean pantolon, kalın tokalı kemer, bileklik ve saat takıyorum. Ralph Lauren, Prada, Seven, Dolce&Gabbana, Armani gibi markaları çok seviyorum. Ayakkabıda Prada, Tod's, Ferregamo gibi markalar kullanıyorum. Annemle çok sık alışverişe çıkıyorum, çünkü zevkimiz çok uyuşuyor. Bana her renk uyar diye düşünüyorum, kırmızı pantolon da giyerim, mor renkli tişörtüm de var. Ama çok abartılı kıyafetler giymem. Bazen futbolcuların ne giydiğine bakarım, ama ünlü birini takip etmek yerine, kendi tarzımı oluşturmaya çalışıyorum. Beymen ve Harvey Nichols'tan alışveriş yapıyorum. Bütçe konusunda sıkıntı yok, annemle bu konuda anlaşıyoruz. Kemerde Hermes seviyorum, Moncler montumu ve Prada'nın Converse tarzı ayakkabılarını çok severek giyiyorum."