Cumartesi 01.12.2012

Kafamı taşa çarptığımı düşündüğüm çok zaman oldu

Dünyanın en büyük şirketlerinden birinin üst düzey yöneticisi Galya Frayman Molinas

Bazı röportajlar vardır, zamanını beklersiniz. Bazen aylarca, bazen yıllarca. Galya Frayman Molinas da röportaj için uzun zaman beklediğim isimlerden biriydi. Henüz 42 yaşındayken Coca-Cola Türkiye'nin başkanı oldu. Bir süre sonra Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri sorumluluğuna girdi. Bugün şirketin bulunduğu 200 ülkeden dokuzunu Galya Frayman Molinas yönetiyor. Göreve geldiği günden bu yana yönetici kadrolarında kadınların sayısı arttı. Öyle ki, dengeyi bulmak için bu yıl erkeklere pozitif ayrımcılık yapmaya karar verdi! Geçtiğimiz günlerde Avrasya Maratonu'na katıldı. İlk aşkıyla evli. Aralık ayında evliliklerinin 22. yıllarını kutlayacaklar. 13 ve 16 yaşında iki çocuğu var. Ancak Molinas'ın hayatı evle iş arasından çok, kıtalararası seyahatte geçiyor. Hafta sonu yaptığı ilk iş, cep telefonunu kapatmak oluyor. Evde iş konuşmayı çocuklarına saygısızlık olarak görüyor. Galya Frayman Molinas'la geçirdiğim bir saat boyunca, onda, hiçbir işadamında karşılaşmadığım tevazuyu gördüm. Hanım hitabını kaldırtmış. Küçük, büyük çalışan herkes kendisine Galya diye hitap ediyor. Fotoğraf çekilirken, ayağındaki babetler dikkatimi çekti. "Bir kez giydim topuklu ayakkabıyı. O da nikah günümdü," dedi.
- Cola tüketimi ile Türkiye ekonomisi arasında bir paralellik var mıdır?
- Kesinlikle var. Özel tüketim verileri ile hızlı tüketim ürünleri arasında ciddi bir bağlantı var, ikisi de paralel ilerler. Ekonomi iyi gidiyorsa, özel tüketim iyi gidiyorsa, bunun hızlı tüketim ürünlerine geri dönüşü olur. Bu yılın ilk yarısında özel tüketim negatif. Ama geçen yıla göre şirket olarak büyümeye devam ediyoruz.
- Sizin yönetiminizde Türkiye dışında başka hangi ülkeler var?
- Kafkasya ve Orta Asya cumhuriyetleri bu sene başı itibarı ile eklendiler. Sorumluluğumda dokuz ülke var. Üç Kafkasya, beş Orta Asya ülkesi ve Türkiye. Nereden baksanız, 10 günün dördü seyahatte oluyorum. Aynı zamanda global olarak da taşıdığım belirli şapkalar var. O amaçla da seyahat ediyorum. Sürdürülebilir Kalkınma Derneği'nin yönetim kurulu başkanlığını yürütüyorum. Kurmuş olduğumuz Hayata Artı Vakfı'nın başkanıyım. Bir dönem Kadın Liderler Konseyi'nin kurucu üyeleri arasındaydım, devrettim. Anneyim, eşim. Hepsini dengede yürütmeye çabalıyorum.
- Bu şapkaların birbirinin önüne geçtiği, birbirine zarar verdiği dönemler oluyor mu?
- Hiçbir şekilde birbirine zarar vermez. Ama zaman öyle bir kaynak ki onu çok iyi kullanmak lazım. Her şeyi planlarım, her şeyi yazarım. Uzun vadeli hedeflerle çalışıyorum. Kişisel hedefler de koyuyorum kendime. Boğaziçi yüzme yarışına katılmak istedim, epey antrenman yaptım. Geçen temmuz ayında Boğaz'ı yüzerek geçtim. Maratona da katıldım. O tamamen bir inatla başladı. 58 dakika 8.5 kilometreyi tamamladım. Her zaman kendimi beslemeyi, yeni şeyler yapmayı seviyorum.
- Çocuklarınızın gözünde renkli bir anne olmalısınız...
- 24 yaşında evlendim, eşim üniversite arkadaşımdı. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nde okuduk. 14 Aralık'ta, 22. yılımız olacak. İki çocuğum var. Biri 13, diğeri 16 yaşında. Onları çok şaşırttığımı biliyorum. Bir seferinde eve arpla geldim. Hafta sonu cep telefonumu kapatırım. Çocuklarıma saygısızlık olduğunu düşünüyorum. İnsanın özel hayatının işten ayrı olması lazım. Sürprizli olduğumu söylüyorlar. İş hayatından hikayeler anlatırım onlara. Ama bilirsiniz çocuklar her zaman şikayet eder annelerden.
- Hayaliniz öğretmen olmakmış.
- Belki bir gün yaparım diye bir ümidim var. Çocuklardan çok şey öğreniyorum. Çocukların çok ilginç olduğunu düşünüyorum. Bir de yaşlıların! Müthiş bir bilgelik, tecübe ve saflık var. Çocukların bakış açısı bana hem neşeyi öğretiyor hem de yeni ufuklar açıyor. Özellikle ilkokul öğretmenlerinin çok şanslı olduğunu düşünüyorum.
- Yönetici olarak nelere dikkat ediyorsunuz?
- Hepimiz belirli deneyimlerden geçiyoruz ve o deneyimler bize önümüzdeki dönem başarısı için ışık tutuyor. Mesela bir kişiyi iki sene aynı pozisyonda tutmaktansa onu alıp altı ay başka bir yere, çok daha ağır bir sorumluluk vererek o kişiyi hızlandırılmış sorumluluktan geçirebiliyoruz. Üstleneceği rolün sorumluluğunu kısa bir sürede öğrenmiş oluyor. Kurum olarak iki şeye odaklanabilirsiniz: Kişilerin şirket için yaptığı iyi şeylere veya zayıflıklara. Biz kurum olarak artılara odaklanmanın daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Zayıflıklar her zaman olacaktır, ama öyle artılar getirebilirsiniz ki, zayıflıkların bir önemi kalmaz. Yaratıcılık; çeşitlilik ve farklı bakış açılarından çıkıyor. Çeşitliliği bir değer olarak kabul ediyoruz. Göreve geldiğim günden itibaren şirketteki kadın çalışan sayısını arttırmaya çalıştım. Kadın yönetici oranımız yüzde 70'e çıktı. Kafkasya ve Orta Asya'yı da dahil ettiğimizde, bu oran yüzde 65'lerde... Biz kadınlar adına öyle bir noktaya geldik ki, geri dönüp erkeklere pozitif ayırımcılık yapmak durumunda kaldık. Bunu Türkiye için söylüyorum.
EVİN PARASAL YÖNETİMİ EŞİMDE
- İş hayatında hangi hataları hoşgörü ile karşılarsınız?
- Herkes bir kere hata yapar. İkinci sefer aynı hatayı yapmaması gerekir. O yüzden birinci seferde öğrenmesini beklerim.
- Yöneticilikte çok zorlandığınız zamanlarda ne yaptınız?
- 20 küsur senelik yaptığım yöneticiliğimde beni zorlayan birçok zaman oldu. Kafamı taşa çarptığımı düşündüğüm pek çok zaman oldu. Böyle zamanlarda birkaç şey beni ayakta tuttu. Öncelikle ekibimdeki insanlar, üstüm, altım, yan yana çalıştığım arkadaşlarım bana çok destek oldu. Hayatımın belirli bir döneminde imdat demeyi zayıflık olarak gördüm. Bu da bir öğrenim. Bir noktadan sonra görüyorsunuz ki imdat dediğiniz zaman insanlar yardıma koşuyor. Bir yerden sonra temas ettiğiniz herkesten yeni bir şey öğreniyorsunuz.
- Vicdanınızla yöneticiliğin sizi zorladığı zamanlarda ne yapıyorsunuz?
- Benim belirli prensiplerim vardır. İş hayatında vicdan hep ağır bastı. Bundan sonra da farklı olacağını pek düşünmüyorum. Giderek de görüyorum ki dünya vicdan liderliğine doğru yol alıyor. Temeli sevgi, insani değerler. Kısacası insan olmak
. - Kendinizde gördüğünüz en temel eksiklik nedir?
- Çok şeyi yapmaya çalışıyorum. Ama yetişemiyorum. Bir süre sonra seçmek durumunda bırakıyor beni, bazen mutsuz oluyorum.
- Evinizin parasal yönetimi kimde?
- Evin parasal yönetimi kesinlikle eşimde, ben çok güzel harcarım.
- Hayat felsefeniz, cümleniz var mı?
-
Anlar... Yani anı yaşamak benim hayat felsefem. Carpe diem.
- Güçlü kadın olarak kalmak için nelerden güç alıyorsunuz?
- Herkesin güçleri var, herkesin zayıflıkları var. Böyle bir şeyi üstünüze yapıştırıyorlar gibi hissediyorum. Ben neysem oyum. İş hayatında mutluluk esastır diye düşünüyorum. İnsanın yaptığı işi sevmesi lazım veya sevdiği işi yapması lazım. Hayatınızdan mutlu ve memnunsanız o zaman etrafınıza sevgi verebilirsiniz. Ancak o zaman aileye de sevgi verebilirsiniz.
KADIN YÖNETİCİLER ARTIYOR
- İş hayatında neden karar verici noktalarda kadınları daha az görüyoruz?
- Türkiye'de aslında özel sektörde karar alıcı kadınları çok ciddi şekilde görmeye başladık. Özellikle genel müdür seviyesindeki kadınlar, Amerika, Kanada ve Avrupa'ya fark atmış durumdalar. Türkiye'de özel sektörde her dört genel müdürden biri kadın. Bu rakam dünya averajlarını alt üst eden bir rakam. Üzücü olan, kamudaki kadın sayısının çok çok az olması.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.