Zürih'te soğuk ve lezzet dolu bir hafta sonu
İsviçre, mutfak kültürü açısından dünyanın en zengin ülkelerinden olmasa da, dünya gastronomi literatüründe öne çıkan, yemeklere sahip. Biz de hem bu lezzetleri tanıtmak için Zürih'in sokaklarını arşınladık hem de özel bir tart tarifi hazırladık
KENDİMİZİ MERİHLİ GİBİ HİSSETTİK
Zürih, tahminlerinizin, hatta hayal gücünüzün çok ötesinde pahalı bir şehir. Zaten 2012 yılının dünyanın en pahalı şehirleri sıralamasında bir numaraya oturmuş. Öyle ki markette satılan bir kilo bonfile, bizim paramızla 220 TL, bakkaldaki küçük pet şişe su 9 TL, bir saatlik mesafeye tren bileti 7 TL. Sebze-meyve desen zaten yanına yanaşılmıyor. Yanlış anlamayın, bunlar market fiyatları... Lokantalardaki yemek fiyatları zaten kopmuş gitmiş. Aslına bakarsanız gelir düzeyi yüksek bir şehir olduğu için bu fiyatlarla hayatta kalmak imkansız değil Zürihliler için. Esas problem, bizim gibi İstanbul'dan gelip de kendini Merihli gibi hissedenler için... İsviçre'nin mutfak kültürü engin denizlerde yüzmese de, dünya gastronomi literatüründe öne çıkan, karakteristik İsviçre yemekleri de var. İşte onlar...
Raclette
Aslında minik tavalarda ısıtılmış yumuşak akışkan bir peynir olan raclette (raklet okunuyor), genellikle yanında haşlanmış patates, soğan ve salatalık turşusu ile servis ediliyor.
Röştİ
Aslına bakarsanız, rendelenmiş ya da küçücük ufalanmış patateslerin tavada nişastalarını bırakarak birbirine yapışarak pişmelerinden oluşan bir çeşit kahvaltılık da diyebiliriz röşti için. Artık sadece kahvaltıda yenmese de, bence en çok kahvaltıya yakışıyor. İçine zevke göre farklı malzemeler de konuluyor.
Fondü
Fondü dediğimiz, aslında altında basit, mum gibi bir ısıtıcı olan bir kabın içindeki eriyik peynire bandırılan farklı çeşitteki ekmeklerden oluşan bir yemek. Önemli olan peynirin kıvamı. Sert ve yumuşak peynirlerin harmanından oluşan ağır kokulu ama lezzetli bir harç. Artık hazır olarak da satılıyor bu harman. Günümüzde sadece peynirden değil et ve çikolata ile de fondü yapılıyor. Sizi bilmem ama ben genellikle gittiğim yerlerde en 'fanfirikli' lokantalara gitmek yerine sokaktaki yerli ahalinin yediği şeylerden tatmayı hep daha samimi ve gerçek bulurum. Düşünsenize siz esnaf lokantasında yiyorsunuz, filanca yerdeki büfenin tostuna bayılıyor, falanca dönercinin dönerini eşsiz olarak nitelendiriyorsunuz. Aynı mantık; ben de oraların büfelerini, dönercilerini arşınlamaya gayret ediyorum. Ara ara güzel lokantalara da gidip, sezonluk özel ürünler de yemiyor değilim tabii ki. Bu İsviçre gezimde de sokakta raclette'inden sosisine, fondüsünden röştisine her şeyin bir halini hatrını sordum, ama aklımda kalan en değişik lezzet, beyaz trüf mantarlı risottoydu. Şu an Avrupa'da epeyce beyaz trüf var. Fiyatı biraz pahalı, ama kokusu ve aroması muhteşem. Haftaya İsviçre'deki lezzet adreslerini ve gidilmesini önerdiğim bir kaç pastane ve lokantayı yazacağım. O zamana kadar benden size mevsime gayet uygun, içinde hafif de olsa İsviçreli pastacıların esintilerini taşıyan, evde kolayca yapabileceğiniz bir tatlı tarifi... Hepinize afiyet olsun.
EN SON HABERLER
- 1 Yavuz Bingöl halk ozanı olan annesi 'Şahsenem Bacı'yı anlattı: Yanlış giden kariyerime şekil verdi...
- 2 Dört ünlü aktör ile erkek modasını konuştuk: Giyinirken eşlerimizin fikrini alırız
- 3 Ayrılık hayatın gerçeği aslolan yaşamın kendisi
- 4 Annem Alzheimer’dı en son beni unuttu
- 5 Kronik inflamasyonu doğal beslenmeyle yenin
- 6 Çocuklar için güneş kremi ve gözlük vakti geldi
- 7 İlham kaynağım İstanbul
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 10 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi