Cumartesi 15.12.2012
Son Güncelleme: Cuma 14.12.2012

Dünyanın sitarı sustu

Geçtiğimiz salı, 92 yaşında ölen sitar gurusu Ravi Shankar, The Beattles, Rolling Stones gibi grupları etkilemiş, klasik Hint müziğini Batı ritimleriyle birleştirmiş bir virtüözdü

1932 tarihli New York Times'lardan biri Avrupa turnesinde olan Hintli bir dans grubundan ve onun 12 yaşındaki yetenekli dansçısından söz ediyordu. Dansçının adı Ravi Shankar'dı. O günlerde belki de hiç kimse Shankar'ın bir gün dünya müziğinin büyük elçisi, dönemin birçok ünlü pop, caz, rock ve klasik müzik devlerini etkisi altına alan, doğunun melodi ve sesiyle batı ritimlerini birleştiren üstad bir sanatçı, bir sitar virtüözü olacağının farkında değildi. Geçtiğimiz salı, 92 yaşındaki bu ak sakallı devin kansere yenik düştüğünü öğrendik. Yeni albümüyle dördüncü kez Grammy'ye aday gösterildiğini duyduktan bir gün sonra. Shankar hem geleneksel hem de çağdaş Hint müziğinin 20. yüzyıldaki en tanınmış temsilcisiydi. 1920'de Hindistan'da doğdu. 10 yaşına geldiğinde abisi Uday'ın peşine takılarak Paris'e gitti. Onun yönettiği dans grubuna girdi ve turneye katılıp dans etti. Bu turnelerden birine konuk olan ünlü müzik ve metafizik gurusu Baba Alaaddin Han'ın peşine takılarak 1938'de onun 'yol'una girdi. Altı yıl boyunca Han'ın 'tekke'sinde kaldı; sıkı bir eğitimden geçti. 1941 yılında Alaaddin'in kızı Annapurna Devi ile evlendi. Aynı evden çıkan dünyaca ünlü bir başka müzisyen de Ravi'nin kayınbiraderi Ali Ekber'di. 1950'lerden itibaren Avrupa ve Amerika turnelerine çıkıp klasik müzik sanatçılarıyla buluşuyordu ama Ravi'nin dünya çapında yıldızlaşması 1960'lı yıllarda başladı. The Beattles grubu üyelerinden George Harrison, 1965'te Shankar'ın müziğini tesadüfen duydu ve etkilendi. 1966'da ikili buluşup haftalarca birlikte takıldılar. Sitar çalmayı öğrenen ve bu enstrümanı Within You Without You gibi şarkılarda kullanan Harrison için Shankar adeta bir baba figürüydü. Hatta onun için 'dünya müziğinin babası' ifadesini kullandı. Shankar, Harrison'a müzik ve felsefe öğretti, ondan müzik endüstrisinin inceliklerini öğrendi. Harrison, Shankar'ın yapımcılığını, tanıtımını ve organizatörlüğünü üstlendi.
HİPPİLERE MESAFELİYDİ
Shankar'dan etkilenen tek kişi Harrison değildi. Rolling Stones'tan Byrds'e pek çok grup onun tınılarını kendilerininkiyle harmanladılar. Dünyanın en büyük klasik müzik koroları ondan özel olarak sipariş ettikleri konçertoları çaldılar. Dünyaca ünlü viyolin ve çello virtüözleri performans sergilemek için can attılar. Amerikalı cazcı John Coltrane oğluna onun adını verdi. 1960'lar... Dokunaklı müziğiyle, felsefi kişiliğiyle ve salaş giyimiyle Shankar'ın hippiler için ideal bir ikon adayı olduğu düşünülebilir. Ama o köklerindeki klasisizmi, eğitim için gerekli gördüğü disiplini ve müziğindeki gelenekselliği hiçbir zaman bir kenara itmedi. Uyuşturucu kullanımına ve gençlerin isyankarlığına karşı çıkarak hippi hareketiyle arasına mesafe koydu. Aynı konserde buluştukları Jimmy Hendrix'in gitarını ateşe vermek gibi davranışlarını hiçbir zaman tasvip etmedi. Shankar, Hindistan yapımı olmayan bir film için müzik yapan ilk Hindu müzisyendi. Birçok sanatçıyı bir araya getiren yardım ve sosyal duyarlılık konserleri de onun girişimiyle başladı: 1971 tarihli Concert for Bangladesh. Bob Dylan, Rolling Stones gibi devlerin katıldığı konserin kayıtları milyonlarca sattı. Shankar müzik kariyerinde üç kez Grammy ödülü kazandı. 1982 yılında Gandi filmine yaptığı müzikle Oscar'a aday gösterildi. Kendisine verilen birçok ödül ve unvan arasında Fransa'dan Legion D'Honneur ve İngiltere Kraliçesi'nden şövalyelik de var. 1986 yılında Hindistan sanatının dünyaya tanıtılmasına yaptığı katkılar nedeniyle cumhurbaşkanı tarafından Hindistan Üst Parlamentosu'na önerildi ve 1992 yılına kadar parlamento üyeliği yaptı. Shankar'ın bir diğer önemli özelliği de sadece dört yıl gibi kısa bir süre formel eğitim görmüş olmasına, yani ilkokul mezunu bile olmamasına rağmen ABD üniversitelerinde ders vermesiydi. Bombay'da ve Los Angeles'ta açtığı kurslar, UCLA gibi üniversitelerde verdiği dersler dünya müziğiyle ilgili algının değişmesine katkı yaptı.
İKİ KIZI DA ÜNLÜ MÜZİSYENLER OLDU
Shankar'ın aşk ve aile hayatı kendi deyimiyle 'karmaşık.' Aşkları müziğiyle paralel ilerliyor ve Shankar mumu 'dibine ışık veriyor.' İlk karısı, hocasının kızı ve surbahar sanatçısı Annapurna Devi idi. Bu evlilikten doğan oğlu Shubhendra hem babası gibi sitar hem de annesi gibi surbahar çalıyordu. Uzun yıllar babasıyla birlikte turnelere çıktı. Ravi, 1940'ların ikinci yarısında gönlünü Kamala Shastri adlı bir dansöze kaptırdı. Yıllarca bir dargın bir barışık birlikte yaşadılar. 1981'de resmen ayrıldılar ama Ravi ayrı yaşadıkları dönemde müzik yapımcısı Sue Jones'la birlikte olmuştu. Bu birliktelikten 1979'da Norah Jones doğdu. 1981'de bir kızı daha oldu: Anoushka Shankar. Annesi Sukanya Rajan, Ravi'nin 70'lerden beri tanıdığı ve zaman zaman yanında çalmış olan bir müzisyendi. İkili 1989'da resmen evlendi. Ravi, kızı Anoushka'yı yanından ayırmadı ve onu çırağı olarak yetiştirdi. Anoushka son konserine kadar babasıyla birlikte turnelere katıldı. Ravi'nin kızları Anoushka ve Norah 2003'te Grammy ödüllerinde farklı dallarda yarıştılar. Norah Jones ödülleri toplarken Anoushka aday olarak kaldı. Anoushka bu kez de 2013 Grammy ödüllerinde, aynı kategoride babasıyla yarışacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.