Cumartesi 15.12.2012

Düşman aramak... ve de bulmak

Emin Alper'in bol ödüllü ilk filmi Tepenin Ardı birçok açıdan şaşırtıcı. Öncelikle biçim açısından: Karşımızda ilk bakışta western izlenimi veren bir film var. Öte yandan, son dönemde Türkiye'nin Doğu yörelerinde geçen ve Kürt sorununu işleyen filmlerle büyük benzerlik de taşıyor, dekor ve atmosferiyle. Belki filmi tanımlamak için 'western- Batı'ya ait, Batı'dan' yerine 'eastern- Doğu'ya ait' sözcüğünü kullanmak akla gelebilir. Bu özgün, ama içine girilmesi zor filmde, dağ başında bir arazide yaşamlarını sürdüren bir büyük aile tanıyoruz. Ailenin başı, klanın reisi, sert ve haşin tavrını hiç elinden bırakmayan (ve bir tür yerli Spencer Tracy olan!) Faik'tir (usta oyuncu Tamer Levent). Faik, oğlu, torunları ve işçi olarak kullandığı bir Yörük aileyle birlikte yaşamaktadır: gündüzleri çalışarak, geceleri doğaya karşı kafayı çekerek...

POLİTİK BİR ALAY
Yaşlı adam, civarda dolaştığı söylenen, ama bizim hiç görmediğimiz Yörükler'den yakınır durur: Ürünü çalmakta, hayvanlarını otlatmaktadırlar. Bu arada şiddet başlar; çok hafiften başlayıp yavaş yavaş artarak, bize hiç tanık olma fırsatı vermeden, hep uzaktan gelen bir silah sesi ve ardında vurulmuş bir hayvan, yaralı bir insan, giderek bir ölü bırakarak... Yüzeydeki western atmosferi, öncelikle o kırsal dünyanın bizim kırsalla benzerliğinden kaynaklanır. Ama giderek başka ögeler de çıkar: Hemen her ana hazır ve nazır duran bir silah, civardaki 'düşman'ın kızılderilileri akla getirmesi, vs. Ama yine de o kalıplara uymayan birşeyler vardır; aksiyon yok gibidir, olaylar gösterilmez, gerçek bir çatışma olmaz. Üstelik başta gösterilen ve büyük torun Zafer'i şoka uğratan askeri birlik de hiçbir eyleme geçmez, Kürtler filan öldürülmez! Ve böylece filmin asıl yapısı ve amacı ortaya çıkmaya başlar: bu kapsamlı ve boyutlu bir alegoridir, bir simgesellik sözkonusudur. Gösterilen aile (bu bir ırk, bir cemaat, bir örgüt, herhangi bir kapalı topluluk olabilir), birliğini ve devamlılığını sağlamak, hatta sadece varlığını güvenceye almak için bir düşmana muhtaçtır, bir 'öteki' gereklidir. Çünkü ailenin hiçbir bireyi gerçeği söylemez; köpeğin öldürülmesinin, Meryem'e tecavüzün, tecavüzcünün vurulmasının sorumluluğunu kimse yüklenmez. Çünkü kimse kendi suçunu itiraf etmez. Niye etsin ki? Suçu atacak bir 'öteki', bir grup hep vardır. Ve böylece sinema tarihine geçecek o final gelir. Finalleri açık etmek istemem, ama birazcık yanaşayım. Gerçek bir western finali gibi, kahramanlarımız Morricone-benzeri bir müzik eşliğinde tepeyi tırmanmaya başlarlar, düşmana saldırmak için. Müziğin tumturaklılığıyla birlikte şu kesinleşir: Bu bir büyük politik ve entelektüel alaydır, bir grup paranoyası teşhisidir. Ve özellikle 'düşman' aramayı, bulamayınca da yaratmayı seven ülkemize pek yakışmaktadır.
TEPENİN ARDI ***
Yönetim ve senaryo: Emin Alper Görüntü: George Chiper Müzik: Volkan Akmehmet Oyuncular: Tamer Levent, Reha Özcan, Mehmet Özgür, Berk Hakman, Banu Fotocan, Furkan Berk Kıran, Sercan Gümüş / Bulut Film

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.