Küvetin içine girdik
Guggenheim ve Tate Modern gibi müzelere ilham veren Amsterdam'daki Stedelijk Müzesi, dokuz yıl sonra kapılarını küvet şeklinde açtı. Stedelijk'in mimari cesareti ve buluşçuluğu 'küvetin' içine girildiğinde taze ve yaratıcı bir nefese dönüşüyor
108 YILLIK BİR MÜZE
Stedelijk'in kapıları, 2003 yılında Amsterdam itfaiyesinin binadaki yangın tehlikesine işaret ederek yaptığı şikayet sonucunda kapanmıştı. Mimar Adriaan Willem Weissman'in tasarladığı, 1895'de resmi açılışını yapan müzenin 108 yıl sonra kapatılmasıyla karanlığa gömülen tabloların bir kısmı, müzeler bölgesinden çok uzakta bulunan Post CS binasına taşınmıştı. Burası insanın içine sıkıntı veren, fabrikamsı bir binaydı. Küvetin içine girince insanın ilk fark ettiği şey, eski Stedelijk'in klasik merdivenlerinin aynen duruyor olması. Yerler parke kaplı, ışıklandırma konusunda orijinal binaya sadık kalınmış. Binaya bir sarı asansör eklenmiş, asıl yenilik ise küvet biçimindeki giriş binası elbette. 159 milyon dolarlık bir bütçeyle çalıştığı söylenen mimar Mels Crouwel, dışarıdan bakınca Stedelijk'in hem 1895 yılını hem de 2012'i temsil etmesini istediklerini söylüyor. Bu konuda başarısız oldukları da söylenemez. İçerik kadar biçim açısından da eskiyle yeniyi birleştiren bir mekanla karşı karşıyayız.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler