80'lerde
çocuk olanlar, o reklamı mutlaka hatırlayacaktır: "Evinize koşun, Atari'yle coşun. Televizyon oyunu Atari Türkiye'de. Koşun, oynayın, eğlenin. Rakiplerinize ve kompütere meydan okuyun. Her eve, her televizyona bir Atari. Şimdi sokaklar bomboş!" Artık reklamın etkisinden mi yoksa oyunların çekiciliğinden mi bilinmez, o güne kadar anne babalarının "Eve gel," çağrılarını dinlememeye adeta yemin billah etmiş çocuk milleti, Atari sayesinde sahiden de mahalle maçlarına duyduğu aşkı hızla yüz üstü bırakır. Tabii her zaman olduğu gibi; birilerinin neşesi diğerinin dramını yaratmakta gecikmez. Evinde Atari olmayan çocuklar, varsıl arkadaşlarından "Birlikte oynayalım mı?" davete beklemeye koyulur, Atari'li çocuklarsa geçmişte mahalle maçlarında takındıkları "Top benim, ister oynatırım, ister oynatmam," tavrını bir kademe daha ileri taşır. Ebeveynler başta durumdan memnundur. Zira o yıllarda sokaklar epey olaylıdır ve top oynamak için bile olsa çocukların sokakta olması onları endişelendirmektedir. Ancak Atari merakının bağımlılığa dönüşmesiyle birlikte, ebeveynler bu kez de çocuklarının güvenliği için değil, sağlığı için endişelenmeye başlar. Zira minik sabi ve sabiyyelerin gözleri kan çanağına dönmüş olup, koşup oynamak yerine joysticklere sarıldıkları için kiloları da hızla artmaya başlamıştır. Yani bugünkü çocukların o günkü çocukların amcası ebatında cüsselere sahip olmasının müsebbibi, öncülü Atari olan oyun sektörüdür. Her neyse, derdimiz obeziteye dikkat çekmek değil. Çünkü 'birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde', ardı ardında yitirdiğimiz çocukluk değerlerimize Atari de eklenmek üzere... Peki iflas başvurusunda bulunan firma yola nasıl çıktı ve bu noktaya nasıl geldi? İşte içinden Pong, River Raid, Pacman, Steve Jobs, Bill Gates ve Pele gibi sayısız efsanenin geçtiği bir mini Atari tarihçesi.
500 DOLARLIK SERMAYEYLE KURULDU
Adını Çin kökenli antik strateji oyunu Go'daki bir terimden alan Atari, 1972'de Nolan Bushnell ve Ted Dabney tarafından 500 dolarlık sermayeyle kuruldu. İkilinin işe aldıkları mühendis Allan Alcorn'a yeteneğini test etmek için tasarlattıkları
Pong adlı oyun, kısa sürede inanılması güç bir satış rakamı yakaladı. Oyun tutkunlarından gelen talebe hazırlıksız yakalanan Atari, paten pistinden bozma bir mini fabrikada, civardan topladıkları hippileri işe alarak üretimi hızlandırdı. 1973 sonuna gelindiğinde şirket 3.2 milyon dolar kazanç elde etmişti.
Sonraki süreçte firma her altı haftada bir oyun yayınladı ve 1975'te 40 milyon dolarlık satışa ulaştı. 1976'daysa Atari, daha sonra Apple'ın kurucuları olarak tanıyacağımız Steve Jobs ve Steve Wozniak'ı işe aldı. İkiliye yarattıkları
Breakout adlı oyun için 5 bin dolar ödendi. Paranın 4 bin 650 dolarını Jobs aldı. Aynı yılın sonunda, Atari kuruluş sermayesinin 56 bin katı para karşılığında (28 milyon dolar) Warner Communications'a satıldı. Newsweek dergisinin ABD'yi değiştiren 50 kişi arasında gösterdiği Bushnell, satış kararı vermesinin bir hata olduğunu ve bu kararın Atari'nin çöküşüne giden yoldaki ilk adım olduğunu söyleyecekti.