Halk ozanından sultan makamı
Sanatçı Uğur Işılak, Fatih, Yavuz ve Kanuni'nin sekiz şiirini seçip sadeleştirdi ve besteledi. Güfteleri bu şiirlerden oluşan Makam-ı Sultan albümü yarın görücüye çıkıyor
- Nereden aklınıza geldi padişah şiirlerini besteleyip albüm yapmak? TV'lerdeki popüler tarihi dramalarla ilgisi var mı?
- Hep aklımızdaydı, bugüne kısmetmiş. TV'lerdeki dizilerin en önemli artısı, insanımızın tarihine olan ilgisini pekiştirmek oldu. Diziler vesilesiyle tarihçiler, yazarlar, programcılar tarihe dair birçok meseleyi irdeleyerek, gün ışığına çıkarmış oldular. Tabii ki, bütün bu gelişmeler yaptığımız çalışmanın muhatabının olduğunu gösteriyor.
- Neden Osmanlı Devleti'nin güçlü olduğu dönemin padişahlarını seçtiniz?
- Aslında çocukluğumdan beri en fazla ilgi duyduğum üç padişahın divanından yola çıktım. İnşallah ömür vefa ederse diğer divanı olan padişahlarımızdan da eserler bestelemek isterim. Bu işlerin içine girdiğiniz zaman çıkabilmeniz biraz zor oluyor. Sanat, dibi olmayan bir kuyu gibi gerçekten...
- Şiirleri günümüzün diline uyarlamak zor olmadı mı?
- Zorlandıkça keyif aldım. Bazı mısralara hiç dokunmadım. Anlaşılması çok zor olan mısraları sadeleştirdim sadece. Bir de sadeleştirmek yetmiyor tabii ki. Şiirleri manzum halde sadeleştirmek işin en zor kısmı. Bu tarz şiirler kaburga kemiği gibi, düzeltmeye kalkarsanız kırarsınız.
TARİHLE BAĞIMIZ KOPMAMALI
- Albüme alıp bestelediğiniz bu şiirlerde devlet ve memleket meseleleri mi anlatılıyor; yoksa aralarında aşk şiiri de var m?ı
- Muhibbî'nin sağlığın önemine ve saltanatın önemsizliğine dair 'Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' şiiri hariç, albümdeki bütün şiirler aşk üzerine.
- Koskoca padişah, üstelik haremi de varken oturup aşk şiirleri mi yazmış?
- Bakın şöyle söyleyeyim: Padişahlar biraz da mecburen şair olmuş. Aşkın dokunup da şair etmediği adam yok. Bizim padişahlarımızın hepsi de aşk meşreptir. Aşk derken günümüzün ucuz ilişkilerini kastetmiyorum. Dönemin en olgun ve irşad makamında olan zatlarının ilim meclislerinde pişmiş padişahlarımız. Bu şiirleri sadece kadın-erkek ilişkisine indirgersek doğru bir sonuca varamayız. Aşk, zaman ve mekan; isim ve cisim üstü bir kavramdır.
- Yani sadece hislenerek yazılmış şiirler değil mi bunlar?
- Tabii ki. Bu şair padişahlar kendilerinden önce yazılan eserlerin çoğunu hatmetmişler. Mesnevi'yi, Bostan'ı, Gülistan'ı, Şehname'yi adeta ezberlemişler. İbn Arabi'den habersiz değiller. Birikim rahat bırakmaz insanı. O kadar doluluğa tahammül edemez insan. Aktarmak ister. Bunu da beyitlerle yapmış ecdadımız.
- Sizi en çok etkileyen şiir hangisi oldu?
- Hepsi güzel ama Muhibbî'nin Sanat-ı Aşk adını verdiğimiz şiiri beni çok etkiledi. Zaten ilk klibi de ona çektik.
Yeni Hürrem: Şebnem Schaefer
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler