Cumartesi 16.03.2013

Mavi olsa ne yazar?

Osman Sınav asıl kariyerini TV'de yapmış bir sanatçı. Dolayısıyla ben iyi bir takipçisi olamadım. Bu açıdan, onun yeniden sinemaya dönüşü sevinilecek bir olay. Ne yazık ki üst üste gösterilen iki filminden Uzun Hikaye'yi sevmedim. Bu filmle bu soğukluğu gidermeyi kurarken, bunu da hiç sevemedim. Ne yazık... Sınav'ın yazıp yönettiği bu modern, cilalı ve son derece şık aşk hikayesi, aslında kimi ilginç açılımlar içermiyor değil. Çok gençliklerinde tutkulu bir ilişki yaşamış iki insan, yıllar sonra karşılaşır. Ferhat iyi bir evlilik yapmıştır ve karısı Zeynep'e adeta tapmaktadır. Antalya'da lüks bir otelde gençlik aşkı Nazlıgül'le karşılaşır. O artık eskortluk yapmaktadır: Vaktiyle annesinin dostu olan ve onu kötü yola iten bir haydut, genç kızın hayatını bozuk para gibi harcamıştır. Ferhat ilk karşılaşmalarında kadına yeniden vurulur. Ama bunca talihsizliği aşmak mümkün olacak mıdır? Film utanmasızca melodramın en klasik ve en ucuz yollarına sapıyor. Kötülerin kötülüğü anlatılamaz. Tıpkı iyilerin saflığı gibi... Kahramanlar tüm toplumsal ve ekonomik çevrelerinden soyutlanmış biçimde, sadece aşkla olan ilişkileri çerçevesinde var oluyorlar. Ve melodramın zaten sözlük anlamına uygun olarak, müzik hiç susmuyor, baştan sona bizi esir kalıyor.
EJDERHA DÖVMELERİ
Aslında filmin işçiliği iyi. Ayrıca göze batar biçimde, bilgisayardan cep telefonuna çağdaş teknoloji kullanımı ve kadın-erkek kahramanların boyunlarındaki dövmeler (nedense hep de ejderha!), günümüzün nabzını tutma çabasının ilginç bir dışavurumu. Ancak bunlar yetmiyor, hatta geriye tepiyor. Senaryo, özellikle kimi repliklerinde, en dramatik olması gereken yerlerde komik kaçıyor. Anlatım ise tümüyle TV dizisi havasında: Sadece yakın, hatta çok yakın planlar. Öyle ki, filmin genelinden hatırı sayılır bir kıstırılmışlık, kapatılmışlık duygusu yansıyor. Sözünü ettiğim müzik olayı da buna eklenince, buyrun günümüzün gözde TV estetiği ve atmosferi... Bu durumda oyunculara pek iş düşmüyor. Zaten bu malzemeyle filmi kurtarmaları imkansız. Yeşilçay'ın cömertçe sergilediği göğüsleri, başka yerine bakma fırsatı vermiyor!.. Aslında iyi oyuncu Tayanç Ayaydın ise ağzına yakıştırılan repliklerin kurbanı olmuş. Bu yüzden, o kalabalık basın gösteriminden en çok akıllarda kalan, umulmadık yerlerde kopan kahkahalar oldu. Sanırım amaçlanan bu değil!..
AŞK KIRMIZI *
Yönetim ve senaryo: Osman Sınav
Görüntü: Vedat Özdemir
Oyuncular: Nurgül Yeşilçay, Tayanç Ayaydın, Ezgi Asaroğlu, Teoman Kumbaracıbaşı, Ayda Aksel, Burak Sergen / Sinegraf yapımı

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.