Cumartesi 30.03.2013

Sapık'ın öyküsü

Alfred Hitchcock'u ana kahraman olarak ele alan bir film. Üstelik onu kariyerinin en kritik bir noktasında yakalıyor: North by Northwest/ Gizli Teşkilat'dan sonra belli bir yaratış krizine girdiği, yeni bir hikaye aradığı ve yeteneklerinden şüphe etmeye başladığı bir dönemde. Eline Robert Bloch imzalı Psycho romanı geçiyor. Ve ilgileniyor. Ancak başta vefakar eşi, yazarı ve yardımcısı Alma Revill olmak üzere, kimse bu projeye inanmıyor. Yapımcı Paramount şirketi de... İçinde her türlü sapıklık olan kapkaranlık bir öykü; seri cinayetler, süper-psikopat bir katil, ölü sevicilik, travestilik, röntgencilik. Daha ne olsun? Hele 1960 başlarının daha 68 devrimini yaşamamış tutucu, püriten Amerikası'nda...
SERMAYEYE KARŞI ÇARESİZ
Ama Hitch Usta romana da, öyküye de inanıyor. Ve işe sıvanıyor. Şirket yan çizince, parayı kendisi denkleştiriyor. Acaba o yüzden mi film siyah beyaz çekildi? Bugün bakıldığında, bunun bile film için ne denli hayırlı olduğunu görmemek mümkün mü? Film özellikle bir sinefil için tam bir şölen. Sinema tarihinin bu ürkünçlüğü aşılmamış filminin yaradılışına tanık olmak öylesine zevkli ki... Üstelik bununla birlikte sinema tekniği, Hollywood ve dönemin ABD'si üzerine öylesine ilginç bilgiler ediniyorsunuz ki... Örneğin Hitch Usta gibi bir yönetmenin sermayeye karşı ne denli çaresiz olduğunu.... Sansürün acımasızlığını, ama o pratik Amerikan zekasıyla nasıl pazarlığı kabul ettiğini... Tanıtımın önemini, galaların perde arkasını, yeni güçlenen TV'nin sinemayla rekabetini. Ve de daha özel şeyler: Hitch'in yıldızlarına olan zaafını, şişman ve çirkin olmasını dehasıyla örtme çabalarını, profesyonel bunalımlarını. Ve belalı bir filmin ortaya çıkış serüvenini. Filmin eksileri ise, öncelikle Anthony Hopkins'in Hitch, Scarlett Johansson'un ise Janet Leigh'e benzemezlikleri. Gerçi Hopkins, üstadın o tipik İngiliz şivesiyle ağzını yayarak konuşmasını çok iyi taklit ediyor (Bunu rahatça söyleyebilirim, çünkü ustayla 1972 yılında başbaşa söyleşi yapmıştım). Ama fizik olarak ondan çok bizim Süleyman Demirel'e benzemiş! O muhteşem gerdanı yeniden yaratmak kolay mı? Bir de, o gizemli film ve ünlü sahneleri hakkında daha çok şey, daha ilginç biçimde söylenebilirdi. Keşke bu filmi de bizzat çekebilseydi... Her şeye karşın, sinemaseverlerin kesinlikle görmesi gereken bir film.
HITCHCOCK ***
Yönetmen: Sacha Gervasi Senaryo: John McLaughlin Görüntü: Jeff Cronenweth Müzik: Danny Elfman Oyuncular: Anthony Hopkins, Helen Mirren, Scarlett Johansson, Dany Huston, Toni Collette, Jessica Biel, James d'Arcy, Michael Wincott Fox filmi

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.