Festivale ninja şart!

Yer Atlas Sineması, Telekız filmini izliyoruz. Filmin daha 20. dakikası. Önlerden bir seyirci cep telefonunu çıkarıyor ve oynamaya başlıyor. Dört-beş sıra arkasındayız ama Twitter'a girdiğini, timeline'nı yenilediğini rahatlıkla izliyoruz. 140 dakikalık bir film izlenen, üstelik öyle ağır akan yapımlardan değil. Ama muhteşem sıkılganımız filmden hoşlanmamış. Çıkmıyor da, telefonuyla oynamaya devam ediyor. Yanımda, film izlerken leblebi yiyen genç kızlar var, bir tane atıyorlar öne, o 'telefon bey'in kafasına, tutturamıyorlar. "Aman Allah'ım festivalde film mi izliyoruz şimdi?" diyorum içimden. Sinemada cep telefonuyla haşır neşir olmak, vizyon sinemalarında yaygın bir durum. Uyarı, ikaz kâr etmiyor. Ama anlaşılan vizyon seyircisi festivale iştirak edince alışkanlıklarından da vazgeçmiyor. Peki bunun önüne nasıl geçilecek? Geçen aylarda İngiltere'deki bir sinemada hayata geçirilen uygulamanın ithal edilmesini öneriyorum. Efendim, Londra'daki Prince Charles Sineması, film izlerken telefonundan ayrılamayan, sürekli bir şeyler yiyen, görüntü beynine ulaştığı an itibariyle arkadaşlarıyla filmi kritik etmeyi seven seyircileri yola getirmek için 'sinema ninjası takımı' kurdu. Ninjaların görevi 'yaramaz seyircilerin' diğer izleyicileri rahatsız etmesini engelemek. Ninjalar, bedava film izleme karşılığında takıma girip görev yapıyorlar. Giydikleri siyah likralı elbiselerle, kimseyi rahatsız etmeden sinemada dolaşıp telefonununu kapatmayı unutan, tweet atan, patlamış mısırları sesli çiğneyen ve konuşan seyircileri ninja yöntemleriyle uyarıyor! Gelen haberlere bakılırsa uygulama başarılı da olmuş. Telekız'ın gösterimine dönersek, ninjamız gelseydi ve telefon bağımlısı seyircinin elinden o pahalı telefonunu alsaydı, güzel olmaz mıydı?