Hayvan dostu ofis

Eğer evcil bir hayvanınız varsa ve sık sık sabahladığınız çok yoğun bir işte çalışıyorsanız, sevimli dostunuzu ofise götürmek mutlaka aklınızdan geçmiştir. Gecenin bir yarısında çalışmaktan bunaldığınız bir anda "Ben çalışırken köpeğim de bir köşede kıvrılıp uyusa, arada bir onu okşasam, kucaklasam, aklım evde kalmasa..." diye düşünmüşsünüzdür.
KEDİ VE KÖPEKLER BİR ARADA
Siz köpeğinizi ofise götürmüyor olabilirsiniz, ama kapıları sahipli sahipsiz hayvanlara açık olan ofisler de yok değil. İstanbul Balmumcu'daki post prodüksiyon şirketi Sinefekt, tam anlamıyla hayvan dostu bir ofis. Geniş ve yeşili bol bir bahçenin içindeki birkaç müstakil binadan oluşan Sinefekt'de 7/24 çalışılıyor. Ne mutlu bir tesadüf ki, yönetmeninden servis elemanına, editöründen temizlikçisine bu ofiste çalışanların hepsi hayvansever. Durum böyle olunca da ofisin her yanında özgürce dolaşan kedi ve köpekler görebiliyorsunuz. Sinefekt Genel Müdürü Zeynep Gencebay şirketlerinde 85 çalışan olduğunu, hepsinin hayvan sevdiğini, üstelik müşterilerinin de genelde hayvanlarla arasının iyi olduğunu belirtiyor: "Burası 85 çalışanın dışında sürekli müşterilerin gelip gittiği bir yer. Nüfusumuz gün içinde epey artıyor. Ama gelen müşteriler de genelde hayvansever olduğu için bir sıkıntı olmuyor. Hatta müşterilerimiz hayvanlarıyla gelebiliyor. Çalışanlar köpeklerini getiriyor. Yönetmen Bahadır Karataş'ın köpeği Usta sık sık ofise gelir. Batman adlı kedimiz çok meraklı ve müşterileri çok seviyor. Örneğin geçenlerde Cem Yılmaz gelmişti bir iş için, Batman hemen kucağına çıkıp oturdu. Ofiste hayvanların olması ortama sıcaklık katıyor, hem çalışanlar hem de müşterilerin keyif aldığını görebiliyoruz. Burası bir de 7/24 çalışan bir ofis. Böyle bir ortamda da insanların mutluluğunu ön planda tutmak gerekiyor. Bu özelliğin bizi diğer post prodüksiyon şirketlerinden ayırdığını düşünüyorum. Hayvanlar mutfak hariç, diğer bütün çalışma ortamlarına özgürce girip çıkıyor."
Müşteriler mama getiriyor
Sinefekt'te bütün çalışanlar ofisin kedileriyle ilgileniyor ama en çok vakit harcayan Junior Colorist olarak görev yapan Pınar Ataoğlu... Evde üç kedisi olduğunu söyleyen Ataoğlu, hepsinin de kurtarılmış kediler olduğunu ekliyor: "Biri kör, biri tek gözlü biri de sağlam bir kedi. Ofisteki kedi sayısı altı ile 10 arasında değişiyor. Ekip arkadaşlarımızla hem tedavilerini hem de beslenmelerini karşılıyoruz. Müşterilerimiz de bizim bu sevgimizi biliyor ve gelirken hediye olarak mama getiriyorlar
Favori kedi Bihter Şirkette
post prodüksiyon teknik yönetmeni olarak görev yapan Kuban Altan, ofiste hayvanların olmasından çok memnun: "Hepsinin farklı huyları var. Bihter'i çok seviyorum, çünkü kendini sevdiriyor. Evde dört kedimiz ve Queen adlı terrier cinsi köpeğimiz var. Queen bazen ofise beni ziyarete geliyor. Çalışırken yanımda oturuyor. Bu büyük rahatlık." Online editör Alp Enuysal'ın da favori kedisi Bihter. Evde bir köpeği olan köpeğini ofise getiremediğini belirten Enuysal, bunun nedenini şöyle açıklıyor: "Ofise getiremiyorum çünkü kedi düşmanı. Burada sıkıntı oluyor. Köpeğim 10 yaşında ve bir sokak köpeği. Sokakta sakatlanmış durumdaydı, baktık, iyileştirdik ve bizde kaldı. Ofisin kedilerinin keyfi yerinde. Aşıları yapılıyor, dişileri kısırlaştırıyoruz, mama kapları hep dolu oluyor. Soğuk havalarda içeriye alıyoruz. Ben en çok Bihter ve Öpücük'le yakınlık kuruyorum."

KISA... KISA...
Tek başına kaldı
Tüm kardeşlerini gençlik hastalığından kaybeden Bo yaşadı ve hayata tutundu. Acil yuva aranıyor. Bilgi için tel: (0533) 698 17 73

Şirin sarman
Henüz bir buçuk aylık, minik sarman sıcak yuvasını arıyor. Bilgi için tel: (0555) 986 97 30