'İttifak'ın görsel yüzü göründü

Sinema, heykel, resim, grafik, fotoğraf gibi sanatın farklı disiplinlerinden son derece özgün işler ortaya koyabilen sanatçılardan biri Ansen. Dikkat çekici, düşündürücü, çağrışımı güçlü eserler ortaya koyuyor. Çalışmalarını tarif etmek, kalıplar içerisinde değerlendirmek zor ama sezdirdikleri, insan ve güç ilişkisiyle ilgili... Bunun için Ansen'in işlerini imzasını görmeden bile anlarsınız... Galeri x-ist'te açılan 'İtttifak' başlıklı sergisi de böyle... Tipik bir Ansen sergisi. Sezonun kapanmaya yüz tuttuğu şu günlerde yılın önemli sergilerinden biri olarak ortaya çıkıyor. 15 Haziran'a kadar sürecek sergi vesilesiyle Ansen'le bir araya geldik...
- Sergi başlığının çağrışımı oldukça güçlü. Sizin çıkış noktanız neydi?
- Benim görsel dilimle alakalı aslında. Bir ortak payda olma halidir ittifak. Bir ittifakta işlerin görsel diliyle plastik dilinin bir paydası var. Anlamsal olarak da bu serideki çoğu işim, yine farklı ittifaklara işaret ediyor. Sergideki eserlerde tek figür yok. Birkaç figür bir arada. O figürler de bir amaç için oradalar.
- Çalışmalarınız sosyo-politik okumalara açık.
- Çünkü anlatımcı bir ifadeyi seçtiğiniz zaman figür ve dolayısıyla insan işin içine giriyor. Genel çalışmalarımdaki konular insan, güç temalarıyla ortaya çıkıyor. Çok doğal olarak bütün yaşadıklarımız da bunun içinde cereyan etmiyor mu zaten?
- Peki o güç ilişkilerini önümüze koymanızın özel sebebi var mı?
- İnsan işin içine girdiği zaman tabiri caizse saçmalama başlıyor. Bu saçmalamanın başladığı her alan büyük bir açmaz. Ruhani, askeri, her alanda. O yüzden insan figürü fazlasıyla araz. Çünkü, kendisi öyle. Ama sanatsal anlamda baktığımızda, inanılmaz estetiği de barındıran bir şey. Mesela kostümlü herhangi bir figür, çok estetik durabiliyor. Ben bunlarla da oynuyorum, bütün bu kurgunun içerisinde, her şeyi inceliyorum.
- Sergide tarih tekerrür eder mesajı var. Yakın zamanda bununla ilgili kırılma bekliyor musunuz?
- Hayır, beklemiyorum. Bu evrim meselesi. Henüz büyük kırılmalara açık değiliz.
- Fahrenheit 451-Total Annihilation (Respect to Ray Bradbury) çalışmanız sansüre bir tepki mi?
- Bir kitabı sansürlemek, benim açımdan çok yanlış. Ama kimilerine doğru geliyor ki, sansürlüyor. Bir bilgiye ulaşamamak korkunç bir şey. Bu internet ortamından olabilir, bir kitap üzerinden de olabilir. Buna her türlü kitap dahil. Dini kitaplardan tutun da bilim kitaplarına kadar insan her şeyi okumalı.
- Türkiye size nasıl bir enerji veriyor?
- Yaşadığımız coğrafya inanılmaz bir enerji veriyor. Konuları sonsuz, hemen her alanda, her şey ortada. Bulunduğumuz coğrafya itibarıyla Doğu'dan Batı'ya doğru bütün o skalada, biz hem Doğu'ya gidiyoruz hem Batı'ya. İşte sanatsal üretimde sanatçının burada duruşu çok önemli. Her alana hakim olma hali çok önemli. Sadece Batı'dan Doğu'ya bakmak ya da Doğu'dan Batı'ya bakmak doğru gelmiyor. Bir piyon gibi kendimiz oynatmalıyız her yere. Her anlamda her şekilde düşünmeliyiz, bedenimizi oynatamıyorsak düşüncelerimizi bir şekilde oynatacağız.
- Siyasi figürlerden oluşan 'Microbigs' serisi nasıl tepkiler aldı?
- Büyüklere oyuncak meselesiyle çıkmıştı. İzleyicinin katkısı olabiliyordu orada. Heyecan vericiydi. Ama sonra Kaddafi devrildi mesela...
- Çağdaş sanat son yıllarda revaçta, siz kıyıda duruyorsunuz. Oradan manzara nasıl görünüyor?
- Maalesef piyasa denen bir mesele var. Şimdi piyasayı aradan çıkarttığın zaman ortada üretim açısından bir zenginlik var, piyasayı sokarsan karmaşa.
Baba olmak beni çok değiştirdi
- Bir de baba oldunuz, çocuk sizin hayatınızı nasıl değiştirdi?
- Çok şey değişti. Basit bir şey söyleyeyim. O çocuk emeklemeye başlayıp odama, benim çalışma alanıma girdiği anda benim artık zamanımı daha iyi kullanmam gerektiğini düşündüm. Beni olumlu yönde etkiledi. İşlerim üzerine daha net düşünme fırsatı buldum. Bu sergi benim altıncı sergim, en yetkin sergim diyebilirim. Mesela çocuk dolaylı bir şekilde buna hizmet etmiş oldu