Latince'den transfer doula (dula): Doğum destekçisi

Hamilelik süreci ve doğum, lafta kolay faaliyette zor işler sevgili okur. Çeken bilir demişler. Ben de iki bebeği aynı anda dünyaya getirmiş bir kadın olarak söylüyorum bunu. Hamileliğimin son 10 gününde ayakta duramıyordum neredeyse. Hamilelik şekerim çok yüksek çıkmıştı. Yedinci ayda da babamı kaybetmiştim. Sonra, sezaryenle doğum yapmak zorunda kaldım ve doktorum, bebekler ikiz olduğu için ameliyatta daha büyük bir kesik attığını söyledi. Dolayısıyla iyileşme sürecim de daha uzun sürdü. Ondan sonra her hamileye "Aman mutlaka normal doğur," telkininde bulunup durdum. Bütün bu süreç geçip bittikten sonra ise 'doula'lık diye bir mesleğin varlığından haberdar olup başımı taşlara vurdum, "Niye ben bunu hamileyken öğrenmedim?" diye. Efendim, doula (dula olarak okunuyor) kelimesi eski Yunanca'da 'Destek veren kadın' anlamına geliyormuş. Günümüzde ise 'Doğumdan önce, doğumda ve lohusalıkta, anneye ve ailesine fiziksel, duygusal ve bilgisel destek veren eğitimli ve tecrübeli kadın' olarak kullanılıyormuş. Ben bütün bunları, Twitter'dan tanıştığım Doula Esra Demiröz'den öğrendim. Kendisi bir otomasyon firmasında proje yöneticisiyken, işini bırakıp yaşamını tamamen değiştirmiş. Geçen sene 'İçsel Doğum Doula Eğitimi' veren Julia Steils Paçacıoğlu'ndan bir yıl süren bir eğitim almış. Hamilelik, doğum ve lohusa süreçlerinin anatomisi ve fizyolojisini ve rahatlama yöntemlerini öğrenmiş. Altı tane doğuma katılmış ve altı tane lohusa ziyareti yapmış. Stajını tamamlamış, ekimde de sertifikasını teslim alacak. Konuyu biraz daha açmasını istiyorum, şunları anlatıyor Esra Hanım: "Aslında halk arasında kabul görmüş bir inanışa göre, birikimleriyle doğum sırasında anneye yol gösterip korkularıyla baş etmesine yardımcı olan destekçi bir kişinin varlığı anneyi rahatlatır. Bu destekçi kişi yeri geldiğinde annenin eşi, bir yakını ya da arkadaşı olabilir. Doula'nın farkı ise bu işi eğitimini alarak daha tanımlı ve profesyonel uygulamalara dayandırarak yapması."
DOĞRU NEFES ALMAK ÖNEMLİ
Doula'nın anneye nasıl destek olduğunu şöyle anlatıyor: "Doula, öncelikle bir kadının bedenine ve bebeğini dünyaya getirebilme yeteneğine inanır. Doğum yapan kadının ihtiyaç duyduğu mahrem alanı korumaya yardımcı olur. Doğumun başından sonuna kadar annenin yanında olur. Anne adayının evinde doğumdan önce iki ya da üç çalışma yapıyoruz. Ona doğru nefes almayı ve ilaç dışı ağrı kesici yöntemleri öğretiyoruz, beraber uygulama yapıyoruz. Basit bir şekilde doğumun nasıl başlayacağını, doğumun nasıl olduğunu anlatıyoruz. Doğal doğumun bileşenlerinden bir tanesi de kesinlikle aktif doğum. Hareket etmek çok önemli. Bu nedenle farklı doğum pozisyonları öğretiyoruz. Aromaterapiden faydalanıyoruz, anne adaylarına güzel masajlar yapıp onlara kendilerinin özel olduklarını hatırlatıp, rahatlatıyoruz. Doğum planı, hastane prosedürleri hakkında onları bilgilendiriyoruz. Ve her an ulaşılabilir şekilde doğumu bekliyoruz. Doğum başladığında da anne adayının yanındayız. Doğum sırasında en önemli görevimiz, ona başarabileceğini hatırlatmak, cesaretlendirmek ve mahrem alanı korumak. Doğumda en önemli olay bence mahremiyet. Hastane odasını sessiz, sıcak ve karanlık, yani doğuma uygun şekilde korumaya çalışıyoruz. Doğumdan sonra da ilk emzirmeye kadar hastaneden ayrılmıyoruz. Lohusa döneminde de evde bir-iki ziyaret yapıyoruz, dertleşiyoruz. Emzirme konusunda sorun varsa emzirme danışmanına yönlendiriyoruz." Esra Demiröz, bir doula'nın asla medikal prosedür uygulamadığının ve yönlendirme yapmadığının altını çiziyor. Ama buna rağmen bazı doktorlardan veya bazı ailelerden tepki görebildiklerini söylüyor. Doğrusu eğer haberim olsaydı, ben hamileliğimde ve doğumumda yanımda bir doula'nın olmasını çok isterdim....