Aura temizlenirse boşanmalar azalır

Kavgalar, anlaşmazlıklar zaman zaman her ailede yaşanır. Ama bu kavgalar giderek artıyor, öfke nöbetleri bitmiyor, çiftler arasında anlaşmazlık duvarı da yükseliyorsa, beraberliklerin tadı kaçıyor. Sonuç ortada: Boşanma oranları arttı, ne yazık ki cinayetle sonuçlanan beraberlikler de... Çok az sayıda çift, ayrılma aşamasına gelince durumu kurtarmak için bir danışmana başvuruyor, ama acaba evlenmeden önce uyumlu olup olmadıklarını anlamak için bir danışmana gitmiş olsalar, sonuç değişir mi? Pozitif düşünce uzmanı, aile ve yaşam koçu Yard. Doç. Dr. Davut İbrahimoğlu, çiftlere evlenmeden önce mutlaka aura uyum testi yaptırmalarını, kişiliklerinin uyumlu olup olmadığını öğrenmelerini öneriyor. İbrahimoğlu, boşanmaların en önemli nedeninin aura kirliliği olduğunu, bunun nedenlerini, nasıl temizleneceğini anlatırken, mutlu beraberliklerin formüllerini de veriyor.
evliliğin ne olduğu bilinmiyor
- Bu kadar çok boşanma yaşanan bir toplumda, çiftler evlenmeden önce neden uyumlu olup olmadıklarını anlamak için bir uzmana danışmaz?
- Önemli olan da bu. İki meslek grubunda, hayata geçirilirken kimse eğitim almıyor. Biri evlilik, diğeri ise anne babalık... 2011'in aralık ayında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile bir görüşme yaptım. Evlenmeden önce kesinlikle bir danışmanlık hizmeti ve evlilik sertifikası alınması lazım. Çiftler, evliliğin ne olduğunu öğrenmeli. İki farklı kültür, ilk günden çatışmaya başlıyor. Bana yıllar önce eğitimli bir çift geldi. Evlendikten bir gün sonra kavga etmeye başlamışlar, üçüncü gün boşanmaya karar vermişler. Şimdi yedi yıldır evliler. Bu çift, evlenmeden önce hiçbir şekilde birbirlerini tanımamış. Bir bilge aşkı tarif ederken 'Aşk, karşı tarafı tanımak demektir,' diyor.
- Bazen 20 yıl aynı yastığa baş koydukları halde eşi için 'Onu hiç tanımamışım,' diyen oluyor. Bu normal mi?
- Danışmanlık hizmetinin yaygınlaşması gerekiyor. Psikologa gidenlerin ayıplandığı bir toplumda yaşıyoruz. Oysa çiftler evlenmeden önce gelip, bizlerle görüşseler, birbirleriyle evlenmeye uygun olup olmadıklarını söylüyoruz.
- Size danışanlara rahatlıkla 'Siz evlenmeyin, uygun değilsiniz,' diyor musunuz?
- Bir çift gelmişti. Kadın 24, erkek 29 yaşında. Seanstan sonra 'Bana sorarsanız, evlenmeyin,' dedim. 'Hocam ne diyorsunuz? Biz brbirimizi seviyoruz. Nikah davetiyelerimizi bile dağıttık,' dediler. 'Bana geldiyseniz, düşüncemi söylüyorum,' dedim. Gittiler, iki buçuk ay sonra erkek tekrar geldi ve boşandıklarını söyledi.
EVLİLİK SERTİFİKASI ALINMALI
- Sorun neydi? Beklentileri çok mu farklıydı?
- Auraları uyumsuzdu. Ben aurayı görüyorum. Görmesem bile bir ya da iki seanstan sonra çiftlerin tavırları, sözleri, ne kadar uyum içinde olduklarını gösteriyor. Eğer biz bunu hayata geçirebilirsek, boşanmalar azalacak. Aile Bakanlığı da bunu yaygınlaştırıyor, belediyelerde isteyenlere eğitim veriliyor. Bu yedi-sekiz ilde uygulanmaya başlandı. Evlilik sertifikasını almadan evlenmeye izin verilmiyor.
- Dünyada da bu tarz uygulamalar var mı?
- Evet. Örneğin 35 yıl önce İran'da çalışıyordum. O zaman bile çiftlerin kan tahlilleriyle beraber, psikolojik olarak uygun olup olmadıklarına karar veriliyordu.
- Bu yöntem, boşanma oranlarını azaltıyor muydu?
- Tabii. Bir kere o yıllarda İran'da boşanma oranları da aile içi şiddet de azdı. Türkiye'de ise şiddet olayları giderek artıyor.
ŞİDETİN NEDENİ CEHALET
- O kadar yıldan sonra el sıkışarak, dostça ayrılmak kolay mı?
- Ben ABD'de, Houston'da eğitim aldım. O eğitimlerde ne kadar evli kalırlarsa kalsınlar, çiftlerin dostça, el sıkışarak, birbirlerini affederek ayrılmaları öğretiliyordu. Eşe karşı öfke, o seanslarda yok oluyor, eşler birbirini affediyordu. Bizde ise ayrılırken 'Ya benim olacaksın ya da kara toprağın,' diyorlar. Şiddetin nedeni, cehalet ve aile terbiyesidir. Şiddet uygulayan erkeği kim büyütmüş? Annesi. 0-7 yaş arasında kişinin gelişiminde annenin büyük rolü var. 14 yaşındaki bir erkek çocuğu, ablasının namus bekçisidir. O erkek çocuk eve gece gelebilir, ama kız çocuğu gelemez. Erkek çocuk bulaşık yıkamaz. Niye? İki yaşına kadar kızımın altını bile ben değiştirirdim.
- Evliliklerin en büyük sorunlarından biri kadın ile erkekten çok sanki ailelerinin evlenmeleri değil mi?
- Bir örnekle anlatayım: 40 yaşına kadar evlenmemiş bir mühendis vardı. Ona bir uzmandan yardım almasını önermişler. O da 'Uzmana danışacağım da beni annemle babamdan mı koparsın?' demiş. 40 yaşında, ama kişilik olarak hâlâ ailesine bağımlı.