Cumartesi 22.06.2013

Rus, Çin ve Mevlevi kültürü aynı üniversitede birleşti

Okan Üniversitesi, Rus Kültür Merkezi ve Konfüçyus Enstitüsü'nün ardından Mevlana Akademisi'ni de hayata geçirdi. Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy: "Amacımız, Mevlana'nın izinde insan odaklı bir dünya"

İstanbul Tuzla'da eğitim veren Okan Üniversite'nin bünyesinde geçtiğimiz ay sessiz sedasız açılışı yapılan Mevlana Akademisi, aslında bir zincirin son halkası... Üniversitenin bahçesinde duran Puşkin'in büstü, Rus Kültür Merkezi'nin yansımasıydı. Peş peşe açılan Konfüçyus Enstitüsü ve Mevlana Akademisi ise Çin ve Mevlevi kültürünü de buna ekledi. Öğretim üyeleri arasında neyzen Yrd. Doç. Süleyman Erguner'in de olduğu Mevlana Akademisi'nin ilk etkinliği yazar Ahmet Ümit'in verdiği tasavvuf temalı konferans oldu. Mevlana Akademisi'nin Başkanı Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy, Mevlevi kültürünün bütün dünyaya yayıldığını söylüyor.
ÜÇ KÜLTÜR KUCAKLAŞTI
"Hz. Mevlana'nın 'Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım,' deyişine uygun olarak, hep ilklerin ve yeniliklerin öncülüğünü yapan üniversitemizde, geçtiğimiz yıl İstanbul'un ilk Rus Kültür Merkezi'ni hayata geçirdik. Bu yıl ise Konfüçyus Enstitüsü ile Mevlana Akademisi açılışlarını bir arada gerçekleştirdik. Üniversitemizin Tuzla'daki kampusunda yer alan ve dünya edebiyatının en önemli isimleri arasındaki Rus şair ve yazar Aleksandr Puşkin'in anıtının her iki yanına son açılışlarla birlikte Mevlana ile Konfüçyus anıtları da eklendi. Böylece üç kültürün kucaklaşmasına ev sahipliği yapan üniversitemiz, Mevlana kültürü ve felsefesi üzerinde akademik çalışmalar yapmayı, sonuçlarını ulusal ve uluslararası forumlarda paylaşmayı, insan odaklı bir dünya düzeninin kurulmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz."
AHMET ÜMİT, KONFERANS VERDİ
"İlk etkinliğimiz ünlü yazar Ahmet Ümit'in öğrencilerimize verdiği konferans oldu. Bab-ı Esrar adlı romanıyla tasavvuf konusuna ayrı bir önem verdiğini gösteren Ümit, Mevlevilik hakkındaki bilgi birikimini öğrencilerimizle paylaştı. Günümüzde Mevlevi kültürü ve dolayısıyla Hz. Mevlana, sadece ülkemizde değil, dünyanın farklı ülkelerinde de toplumları derinden etkiler hale geldi. Hz. Mevlana'nın 'Ne olursan ol gel!' sözüyle 'insan' unsurunu ön plana çıkarmasının bu etkide pay sahibi olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de başta yüksek öğretim kurumları olmak üzere birçok kurum ve kuruluşun böylesine değerli bir mirasa sahip çıkması ve dünyaya anlatması gerektiği inancındayız."

NEYZEN ÖĞRETİM ÜYESİ VAR
"Okan Üniversitesi Mevlana Akademisi, Konya Selçuk Üniversitesi'nde kurulan Mevlana Araştırmaları Enstitüsü gibi lisansüstü eğitim veren bir kurum değil. Akademimizin faaliyetleri kapsamında çeşitli konferanslar, etkinlikler, sergiler ve konserler düzenleyeceğiz. Türkiye'nin en önemli neyzenleri arasındaki öğretim üyemiz Yrd. Doç. Dr. Süleyman Erguner'in bu noktada önemli çalışmaları olacak."
BAŞKANIN TASAVUFLA İLİŞKİSİ
"Mevlevilik ile aramda ailemizden gelen bir bağ mevcut. 20. yüzyılın en önemli mutasavvıflarından Kenan Rifai, aynı zamanda büyük dedemdir. Tasavvuf ile aramdaki bu bağın Mevlana Akademisi'nin başkanlık görevine uygunluğum konusunda etkili olduğunu söyleyebilirim."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.