Portakal Ağacı dergi de oldu

Portakal Ağacı, 2003'te, blogların ülkemizde henüz ne olduğunun bile bilinmediği bir dönemde hayatımıza giren ilk yemek bloguydu. Boğaziçi Üniversitesi Edebiyat Bölümü mezunu genç bir kız olan Hatice Özdemir'in, kişisel ilgisi üzerine, hem yemek tariflerini hem de kendi hayatından kesitleri yazdığı bir blogdu bu. Özellikle kadınlar bu blogu çok sevdi. Her kesimden takipçileri oldu. Aradan yıllar geçti, Özdemir evlendi, üç çocuğu oldu. Bir ara yemek kitabı da yayımlanan Portakal Ağacı'nın şimdi de bir yaşam dergisi çıktı. İlk sayısı temmuzda raflardaki yerini alan dergi, önce renkli mizanpajı, ardından farklı içeriğiyle dikkat çekiyor. Fotoğraflar ve grafik uygulamalar iç açıcı. Konular ise piyasadaki pek çok yaşam dergisinden farklı bir konseptle işlenmiş. Derginin genel yayın yönetmeni Zeynep Sevde Paksu "Bu dergi insanlara 'Hawaii'ye gidin, orada dünyanın en lezzetli yemeklerini yiyin,' diyen ya da 'Çocuğunuza şöyle davranırsanız huzuru yakalayacaksınız,' türden değil. Bu dergi, bütün bir günün anlarına büyüteç tutarak, onlarda mutluluğu, keyfi bulmayı amaçlıyor. Yani günlük rutininizin içindeki anlara odaklanıyor," diyor. Dergide yemek tarifleri verilen toplam üç bölüm var: Kahvaltı Sofrası, Misafir Odası ve Akşama Misafir Var. Bu sofralarda hep bir misafir oluyor. Önce onlarla bir sohbeti okuyoruz, ardından sofradaki yemeklerin tarifleri geliyor.
HAMUR TERAPİ
Derginin ilginç bölümlerinden biri Hamur Terapi. Bir hamur işi tarifi, bir çizgi hikaye olarak verilmiş. Bunların dışında bir ünlünün çalışma odasına konuk olunan Çalışma Odası bölümü, Keyif Ajandası, Okuma Köşeleri, Bir Fincan Huzur adlı psikoloji ve eğitim bölümü, Bir Kolayı Yok mu? başlığıyla pratik bilgilerin paylaşıldığı bölüm, Toprağa Dokunalım, Tebdil-i Mekan, Sinema ve Kitap gibi bölümler var. Okuyacak alternatif bir yaşam dergisi arayanlara tavsiye ederiz.