Bir restorandan fazlası

Eğer eşiniz bir gurme kadar yemeğe meraklıysa, size de her doğum gününde enteresan bir yer bulma eğlencesi düşer. Roma'nın gecekondu mahallesi sayılabilecek, ünlü İtalyan yazarları Alberto Moravia ve Pier Paolo Pasolini'nin anlatılarında yer alan Pietralata'da da şimdilerde pek moda olan kentsel dönüşüm başladı. Daha doğrusu İtalyanlar, buna şehrin yaşam kalitesinin iyileştirilmesi anlamına gelen 'riqualificazione urbana' diyor. Eskiden tekstil ve metal mekanik işçilerinin çalışıp yaşadığı bu bölgede açılan Lanificio 159 adlı restoran da bunun en iyi örneği. Via Pietralata 159 adresinde bulunan eski bir yün fabrikasının restorasyonu sonucu oluşturulan Lanificio 159, aslında bir restorandan da fazla; kültür, tasarım, yemek, dans, müzik hepsi burada. Binanın girişinde yer alan restoran hem geleneksel İtalyan yemeklerine hem de uluslararası damak tadına yer veriyor. Doğaçlama, burayı yaratanların ruhunda var. Evlerde annelerin kaşık kaşık tabaklara doldurdukları lezzetli makarnalar, gayet şık kompozisyon ve tat nüanslarıyla sunuluyor.
BİNADA DANS OKULU BİLE VAR
Tamamen vintage mobilyalardan oluşan restoran, aynı zamanda, boydan boya camları saran yeşillikler içinde size sanki bir kır evinde dostlarınızla buluştuğunuz hissini veriyor. Bu mobilyaların hikayesi de ilginç. Hepsini yardımseverler hediye etmiş. "Lanificio 159 sadece restoran değil," demiştim ya... İşte burada mutfak, restorasyon sanatlarının öğretildiği atölye çalışmaları da yapılıyor. Bu atölyelerde öğrencilerin restore ettiği mobilyalar daha sonra, restoranda yerini alıyor. Devamlı bir hareket var, yani her seferinde farklı mobilyalar görebilirsiniz. Bu kadarla da kalmıyor. Desteklenebilir tasarım konseptiyle bir sergialanı da var. Bu mekanda da genç tasarımcıların çalışmaları sergileniyor. Binada bir dans okulu da var. Performatif Sanatlar ve Dans Formasyon Merkezi ile Romalı dans grubu Spellbound Contemporary Ballet'ın çalışmaları da bu binada gerçekleştiriliyor. Bir grup genç ve girişimci mimarın yarattığı bu yerin fantezilerinin ufku çok açık. Son numaraları, binanın teras katında bir 'urban bostan' (şehir bostanı) kurmak. Projeler, her şey hazır. Teras gayet güzel dizayn edilmiş; kendi sebzelerini kendileri yetiştirip doğrudan mutfağa, oradan da masanıza taşıyacaklar. Via Pietralata'da bir metropol bostanı oluşturulması fikri, belediyenin ve vilayetin de hoşuna gitti ki, bu projeyi desteklediler. İnsan bu restoranda leziz yemekler yerken kültürü, sanatı, doğayı, yaşadığı çevreyi merkez almış bir mekanda farklı duygularla akşamın tadını çıkarıyor. Lanificio 159'dan ayrılırken kendi kendime "Mekanın felsefesi ve yarattığı duygular da önemliymiş," dedim.