Cumartesi 12.10.2013
Son Güncelleme: Cumartesi 12.10.2013

Şehrin tadını çıkarın

Bayram tatilinde milyonlarca kişinin yer değiştirmesi bekleniyor. Bu 'bayram göçü' ile de büyük şehirler deyim yerindeyse boşalıyor. "Bir yere gidemedim" diye üzülmeyin ve trafiksiz, boş şehrin tadını farklı aktivitelerle çıkarın...

Gazeteler günlerdir yazıyor: "Herkese tatil yaptıracak bayram" diye söz ediyor bu Kurban Bayramı'ndan. İstatistiklere göre 'Büyük Bayram Göçü' ile milyonlarca kişi yer değiştirecek. Gelenek, göreneklerden vazgeçmeyip memleketine, aile ziyaretine gidenler çoğunlukta yine. 1 milyon kişi ise tatil beldelerine akmaya hazırlanıyor. Assolist eşliğinde eğlenmek, akşam yemeklerinde süslenmek, gündüz spa'larda dinlenmek isteyenler yurtiçini tercih ediyor. En çok da Antalya ve Bodrum'u... Yurtdışının gözde destinasyonları ise Kıbrıs, ABD ve Latin Amerika olmuş bu yıl. Bir de uzun cruise seyahatleri, yakın ve vizesiz destinasyonlar... Kısacası dokuz günlük tatilde herkesin farklı bir rotası var. Bayramda tatil beldesinde olmak, biraz eğlenmek ya da yeni yerler keşfetmek iyi de bir de madalyonun öbür yüzü var. Demiryolu istasyonları, havalimanları ve karayolları... Hepsinde kalabalık ve kaos durumu yaşanıyor. Hayaller kurularak çıkılan tatil planları da bazen ilk dakikada hüsrana uğrayabiliyor. Bu durumda da şehirde kalıp, boş şehrin tadını doyasıya çıkarmak hiç fena fikir gibi gözükmüyor. O halde "Bayramda tatile çıkamadım, bunalımdayım" modundan kurtulmanın tam zamanı. Kalabalık yüzünden yapamadığınız Boğaz'da uzun kahvaltı sefasını önümüzdeki hafta boyunca her gün yapabilirsiniz. Üstelik ne başınızda bekleyen aç müşteriler olur ne de kalkın diye gözünüzün içine bakan garsonlar... Belgrad Ormanı'nda, insan selinin değil, yeşilin içinde bisiklete binebilir ya da tabana kuvvet yürüyebilirsiniz. Bayramda şehirde kalmanın en güzel tarafıysa şüphesiz trafiğin olmaması. Ne park derdi ne korna sesi... O halde bayramda şehirde kalmanın keyfini sürmeli.
Sergi, müze ya da bienal

Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılan ihtişamlı Topkapı Sarayı... Osmanlı İmparatorluğu'ndan miras kalmış, ülkemizdeki ilk müzecilik faaliyetlerini görebileceğiniz Arkeoloji Müzeleri... Yazı, etnografya, mühür sikkeleri sergileyen, konusunda dünyanın sayılı müzeleri arasında sayılan Türk İslam Eserleri Müzesi... Bayram müze gezmek için de en ideal zaman. Çağdaş sanat sevenlerse İstanbul Bienali'nin son haftasında rahat rahat 'Anne Ben Barbar mıyım?' temalı bienali gezebilir. Hâlâ görmeyenler Sabancı Müzesi'ndeki Anish Kapoor sergisine gidebilir. Sergi bayram boyunca ziyaretçilere açık olacak. Hatta sergi çıkışı müzedechanga'da oturup bu özel sergi için hazırlanan menüyü tadabilirsiniz.
Yüksek yüksek tepelere çıkın

İstanbul'da belli başlı noktalar vardır. Buralarda oturup da manzarayı seyrederken şehre yeniden âşık olur, "Her şeye rağmen iyi ki buradayım" dersiniz. Nereleri mi? Örneğin Çamlıca Tepesi... Oturun oradaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin tesislerine... Ya da çıkın Haliç tepesine... İstikamet Pierre Loti... Burada racon, girişteki simitçiden simit alıp, elmalı çay, normal çay ya da okkalı bir Türk kahvesini manzaraya karşı yudumlamak. Yıldız Parkı içindeki Malta Köşkü, Emirgan Korusu... Hafta sonları kalabalıktan gidemediğimiz bu muhteşem manzaralı yerlere gitmek için bayramı fırsat bilebilirsiniz.
ATV safari ya da binicilik

"Kirlenmekten korkmuyorum, doğa sporlarını seviyorum" diyorsanız ve biraz da kalori yakıp forma girmek istiyorsanız işte size seçenekler. Belgrad Ormanı'nda pedala kuvvet bisiklete binebilir ya da yürüyüşe çıkabilirsiniz. Çıkışta da 'kendin pişir kendin ye'cilerde verdiğiniz kalorileri geri alabilirsiniz. "Biraz daha adrenalin olsun" diyenler de ATV safari yapmayı deneyebilir. Binicilik tesislerine gitmek ve ata binmek de başka bir seçenek.
Uzun uzun kahvaltı keyfi

Boğaz'ın eşsiz manzarasına karşı, kuş sesleri eşliğinde yapılan bir kahvaltıya kim hayır diyebilir ki? Hayali bile güzel değil mi? Uzun uzun kahvaltınızı ederken, sakin sakin etrafınızı izlemek. Ama normal zamanda hele de hafta sonu bu beklentilerle oturduğumuz kahvaltı sofraları genelde sıra beklemeye, servis telaşına, kısacası ıstıraba dönüşüyor. Ama bayramda durum aynı mı? Elbette ki hayır. Hem brunch ve kahvaltı saatleri çok daha esnek. Gidin Fenerbahçe Parkı'na ya da Rumeli Hisarı'ndaki kafelerden birine... Uzun uzun kahvaltı keyfinin tadını çıkarın...
Alternatif aktiviteler...
Feshane'de çocuklar gibi şen olabilir, dönme dolaba binebilir, pamuk helva yiyebilirsiniz.
Bir diğer lunapark eğlencesi de Vialand'de. Roller coster'larda adrenalin salgılayabilir ve yerli 'Disneyland'ımızda coşabilirsiniz.
Semt pazarları bayram boyunca da kurulmaya devam ediyor. Pazartesi Bahçelievler, perşembe Beykoz pazarı kuruluyor. Cumartesi günleri kurulan Feriköy Organik Pazarı ise sosyetenin ve ünlü isimlerin de uğrak noktası.
Kilyos'taki 'kendin pişir kendin ye'cilere gidebilirsiniz. Hem trafik derdi yok, hem masa bulma derdi. Alın etinizi, içeceğinizi doğru Kilyos'a.
Boğaz'ın esaslı keyfini çıkarmak için deniz kenarında olmak yetmez, denizin üstünde olmak gerekir. Tekne kiralayıp yalılar arasında tura çıkabilirsiniz. Daha ekonomik olsun diyorsanız da günübirlik turlardan birine katılın.
Oturun Salacak'ta, eski şehre karşı günbatımı manzarasını izleyin.
Kapalıçarşı dört gün kapalı olacak. Ama pazartesi ve cumartesi günü açık. Burada kaybolup, Mısır Çarşısı'ndan baharat alışverişi yapabilirsiniz. Belki günün yorgunluğunu da Pandeli'de yemek yiyerek atarsınız.
Her güne bir film

Sinemaya gitmek, vizyona giren yeni filmleri izlemek için okuyan ve çalışanların çok da zamanı olmuyor. Ya iş çıkışı seansları ya da hafta sonları... O da genelde hoşnut olunmayan bir koltukta, hınca hınç dolu bir salonda oluyor. Bayramda durum farklı. Genelde sinema salonları bomboş oluyor. Şehirde kalanlar elbette filme gidiyor ama herkes farklı seans tercih ettiği için kalabalık olmuyor.
Ada vapuru yandan çarklı

Prens Adaları son demlerini yaşıyor. Adalarda tur atmak, çay bahçelerinde kahve yudumlamak, lokma yemek, balıkçıda ziyafet çekmek için en güzel zaman. Prens Adaları'nın en büyüğü Büyükada, bayram zamanları hem sakin hem de çok aktiviteli oluyor. Adada faytona atlayıp Aya Yorgi Kilisesi'ne gidebilirsiniz. Kiliseyi ziyaret ettikten sonra Kır Gazinosu'nun muhteşem manzarası eşliğinde birapatates keyfi yapabilirsiniz. Ama adada esas racon sahildeki balıkçılardan birine kurulup lakerdalı, çirozlu, otlu sofra donatmak. Adalar Müzesi de gezebileceğiniz bir başka yer. Eğer Burgazada ise tercihiniz, Sait Faik'in yeni restore edilen müzeevini gezebilirsiniz. Ardından da adanın arka tarafında kalan Kalpazankaya'da ziyafet... Günbatımını en iyi izleyebileceğiniz noktalardan biri olan Kalpazankaya'da yazın hafta sonları yer bulunmuyordu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.