Bulutların arasında ziyafet

Türk Hava Yolları'nın (THY) kıtalar arası ya da dış hat seferlerinde karşınıza mor kravatlı, beyaz önlüklü, kepli ve güler yüzlü gençler çıkınca, sakın şaşırmayın. Onlar THY'nin 3,5 yıl önce sadece kıtalar arası uçuşların business class bölümlerinde başlattığı, ama görülen ilgi üzerine tüm dış hatlarda uygulanan uçan şeflerinden başkası değil. Bu süre içinde de sayıları 379'a ulaştı. İçlerinden 86'sı kadın. Binlerce kilometre yükseklikte ve saatler süren uçuşlarda şeflik yapabilmeleri için üniversite veya iki yıllık meslek yüksek okulu mezunu olmaları, İngilizce bilmeleri, iki yıllık restoran ya da otel mutfağı tecrübesi aranıyor. Yaşları da ise 22-35 arasında değişiyor.
ÜÇ HAFTA EĞİTİM ALIYORLAR
İşe başlamadan önce Turkish Do&Co bünyesinde üç hafta eğitim görüyorlar. Eğitimlerde uçak tipleri, malzeme tanıtımı, kullanımı, yemek çeşitleri, ısıtma prosedürleri, servis şekilleri, şarap ve servis eğitimiyle yolcu iletişimi gibi konular işleniyor. Uçaklardaki yemek menüleri geleneksel Türk yemeklerinden oluşsa da şefler, dünyanın her yerine uçtukları ve oradaki yöresel tatları keşfetme imkanı buldukları için bu birikimlerini kendi menülerine de aktarıyor. Böylece hem dünyayı gezip para kazanıp, mesleki olarak kendilerini geliştirme fırsatı buluyorlar. Bir hafta Çin'e, ertesi hafta Afrika'ya giden şeflerden ikisi, mesleklerinin ilginç yanlarını bizimle paylaştı.
Cansu Öney (Uçan şef - 25 yaşında)
6 ay içinde Kanada'yı da Hong Kong'u da gördüm
Cansu Öney İzmir'de Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nden mezun olduktan sonra İstanbul'da Mutfak Sanatları Akademisi'nde aşçılık eğitimi alıyor. Bir süre İzmir'de Crown Plaza'da çalışıyor. Ardından İtalya'ya gidip hem bir aşçılık kursuna katılıyor hem de çalışıyor. Altı ay önce Turkish Do&Co'ya başvuruyor ve mülakattan sonra işe alınıyor. "Uçarken yemek yapmak çok keyifli" diyen Öney, 6 ay içinde Endonezya'dan Kanada'ya kadar birçok ülkede, pek çok şehri de görme imkanı bulmuş: "Seyahat etmeyi çok seviyorum. Uçakta sürekli hareket halindeyiz. 12-13 saatlik uçuklarda en fazla üç saat uyuyabiliyoruz. Altı ay içinde Endonezya, Güney Afrika, Çin, Japonya, Kanada ve ABD'de birçok şehir gördüm. Gittiğimiz şehirlerde en az bir gece kalıyoruz. Böyle olunca mutlaka birkaç restorana da gidiyoruz. Hem yeni bir şehir görüyoruz hem de mesleki olarak deneyim kazanıyoruz. Farklı şehirlerin kültürünü tanıyıp yemeklerini tadıyoruz. Yolcularımızdan bugüne kadar gelen en ilginç istek lahmacun oldu. Sanırım bir dönem bu uygulama varmış, onlar da hâlâ devam ettiğini düşünüyorlar. Ben de elinde imkanımın olmadığını, onun yerine şiş kebap verebileceğimi söylüyorum."
Enver Emre Şarman (Uçan şef eğitmeni - 35 yaşında)
Bol tereyağlı kebap isteyen oluyor
Emre Şarman, THY'nin ilk uçan şeflerinden; 3,5 yıldır okyanus aşırı uçuşlarda yolcularına lezzetli yemekler hazırlıyor. İşini ve uçmayı o kadar seviyor ki özellikle Türk yemeklerinin tariflerini isteyen yolcularla tek tek ilgilendiğini anlatıyor: "Liseyi, Etiler Turizm Otelcilik Lisesi'nin mutfak bölümünde okudum. Üniversiteyi İngiltere'de Lancaster Üniversitesi'nde Bachelor of Arts in Hotel Management and Catering bölümünde tamamladım. Swissotel ve Akgün Otel'de çalıştım. Bir gün internette dolaşırken, bir ilan hayatımı değiştirdi. İlan, THY'nin ikram firması olan Turkish Do&Co Uçan Şef projesine aitti. İnsanın hem mesleğini yapıp hem de dünyanın dört bir yanını ziyaret ederek farklı tatlar keşfetmesi, bana çok cazip geldi. Her uçuşta bulutların üzerindeki restoranımızda birçok farklı ikram çeşitlerini yolcularımıza sunmak ve onlardan da olumlu bildirimler almak çok keyifli. Tayland, Çin, Brezilya, ABD, Afrika, Kanada, Japonya, Hong Kong ve Singapur'a uçtum. Dünyanın farklı yemeklerini tatmak, farklı kültürleri yerinde tüm doğallığıyla yaşamak her geçen gün mesleğimizde bir adım ileriye taşıyor. Uçuşlarımızda birçok yolcumuzun doğum günü, evlilik teklifi gibi özel günlerine tanıklık ediyoruz. Binlerce metre yükseklikte yolcularımızın bu özel günlerini unutulmaz kılmak adına sürprizler hazırlamak çok keyifli. Menümüz çok alternatifli olsa da karşılarında bir şef gören yolcularımızın bol tereyağlı İskender gibi istekleri olabiliyor. Türk yolcularımız Türk damak tadına uygun yemekler tercih ediyor. Yabancılar Türk yemeklerine çok ilgi gösteriyor. Birçoğu yemek tariflerini istiyor. Bu da bize Türk kültürünü tanıtma fırsatı veriyor."