400 takım elbisemin hepsini bilirim

- Nasıl giyiniyorsunuz?
- Hafta içi toplantılarla dolu bir hayatım var, müşterilerim de ciddi giyinen insanlardan oluşuyor. Ben de buna uygun davranmak zorundayım, bu yüzden takım elbise giyiyorum. Siyah, çok koyu lacivert, füme, gri ve koyu kahverengi takım elbise alıyorum. Hafta sonu da genelde fitilli kadife takım kullanıyorum çünkü hafta sonları da toplantımız olabiliyor. Benim müşterilerim gri giysem bile beğenmezler. 'Ne güzel senin siyah takımların' derler.
- İnsanın kıyafetinin işine ne kadar yansıması olmalıdır?
- 'İnsanın kıyafetiyle yaptığı iş örtüşmeli' diye düşünüyorum. Herkesin bir sahnesi var, benim oyunumu oynadığım yerde kıyafetlerim de çok önemli. Tabii giyimi işiyle uymayan insanlar da vardır, onlar da çok başarılıdır. Ben, dekorasyonu da dahil olmak üzere tamamen bitmiş evler yapıyorum. O yüzden kendi görüntümün de böyle, yani 'bitmiş' olmasına özen gösteriyorum.
- Bir sezonda neler alıyorsunuz?
- 35 tane günlük, 10 tane de gece için takım elbise yaptırıyorum. Üstüne 10 tane tek ceket, iki tane de smokin yaptırıyorum. Bunların hepsini Tom Ford'dan özel siparişle hazırlatıyorum. Markamı hiç değiştirmem, sezon başında gidip kumaşları ve modelleri seçiyorum, bana özel dikilip, gönderiliyor.
- Bu kadar çok takım elbiseye ihtiyacınız var mı sizce?
- Gündüz kılığımla gece davetine gitmem. Siyah takım elbiselerim bile gece ve gündüz olarak ayrılır. Gece için biraz daha parlak, daha ipekli dokulu kumaşlar tercih ediyorum. Kışın kumaşları da aylara göre ayrılıyor. Eylül, ekimin kumaşları başka, kasım ve aralığın başka. En kalın kumaşları da ocak ve şubat ayları için ayırıyorum.
- Her sene sıfırdan gardırop yapıyorsunuz. Seneler arasında bunu yapmayı gerektiren değişimler olduğunu düşünüyor musunuz?
- Evet, çünkü her sezon moda değişiyor. Bir sene omzu oturan takımlar moda oluyor, bir sezon sonra ceketlerin omzu daha genişleyebiliyor. Ben paltosuyla, montuyla her şeyi yeni almayı seviyorum. Ama sevdiklerimi ayırıyorum, 400 tane takım elbisem varsa hepsini hatırlarım, yerlerini bilirim.
- Neden özel üretim tercih ediyorsunuz?
- Hazır giyim kullanmam zor, çünkü ben 47 bedenim. Bu ara beden, hazır giyim markalarında yok, tadilat da bana göre değil. Bu yüzden kişiye özel üretim yapan markaları tercih ediyorum. Bir de insanın aynaya baktığı zaman kendini iyi hissetmesi önemli. Kravatıyla, mendiliyle tam takım, dört dörtlük taşımayı severim.
- Bu sezon nereden ne alacaksınız?
- Tom Ford, Giorgio Armani ve Ralph Lauren benim favori üçlüm.
CEKETE MAHKUMUM
- Hazırlanmanız ne kadar sürer?
- Yarım saati geçmez. Çünkü benim giydiklerimle hazırlanmak çok kolay. Siyah takım elbiselerimin mendilleri, kravatları bellidir, hepsi bir arada durur. Tüm renkler için aynı şekilde ayarlıyorum gardırobumu, böylece hazırlanmam çok kolay oluyor.
- Kıyafetlerinizi seçerken önceliğiniz nedir?
- Sabahtan akşama kadar rahat edebileceğim kıyafetler ararım. Mesela gün boyu yürüdüğümde beni rahatsız etmeyecek ayakkabılar giyerim.
- Çanta kullanma fikrine nasıl bakıyorsunuz?
- Hiç sıcak bakmıyorum. Elde, omuzda çanta taşımayı da, çapraz kullanmayı da hiç sevmiyorum. Sırt çantasını başkalarında çok beğeniyorum ama ben kullanamıyorum. Evrak çantalarım var, hatta 'Çok iyi bir çanta koleksiyonum var' diyebiliriz. Ama onları da işten işe kullanıyorum.
- Spor giyindiğiniz bir zaman var mı?
Pazar günleri jean giyiyorum. Jean'de de tercihim Tom Ford. Bir de Levi's jean giyiyorum. Bunun üzerine genelde gömlek, bazen de dik yaka kazak kullanıyorum. Bunların üzerine de spor bir ceket veya güderi mont giyiyorum.