Selanik'te festival günleri

Selanik deyince, Türkiye genelinde akla gelen ilk şey, Atatürk'ün doğduğu kent olduğudur. Ancak sinemacıların aklına bir şey daha gelir; o da her yıl şehirde düzenlenen uluslararası film festivalidir. Türk filmlerinin bolca gösterildiği (bu yılki festivale sekiz Türk filmi katılıyor) ve çokça beğeni topladığı film festivali günlerinde, Selanik baştan başa dekor değiştirir. Mağazalar çalışır; insanlar daha keyifli olur. Barlar, pub'lar, kafeler, alışveriş merkezleri, lokantalar, eğlence yerleri dünyanın çeşitli ülkelerinden festivale gelen sinemacılarla, yerli yabancı aktör ve aktristlerle, gazetecilerle dolup taşar.
KORDON BOYU GİBİ
Her yıl olduğu gibi bu yıl da festivali izlemek için geldiğim Selanik -havanın da güzel olmasının sayesinde- yine rengarenkti. Selanik'in en önemli alışveriş caddesi olan Tsimiski'deki mağazalar, bu yıl erken başlayan ucuzluk haftası dolayısıyla müşteri akınına uğruyor. Alışveriş süresinde yorulanlar, kentin en büyük meydanı olan Aristoteles Meydanı etrafındaki irili ufaklı kafelerde yorgunluk kahvesini yudumluyor. Hele öğlen saatlerinde, bu meydanın hemen ardında bulunan Modianno Pasajı'ndaki sıra sıra küçük lokantaları dolduranlar kömürde pişirilmiş taze sardalye, buğulama midye gibi deniz ürünü mezeleri, pasajı dolaşan müzisyenlerin şarkıları eşliğinde yiyor. Selanik Film Festivali'nin düzenlendiği limanın eski depolarından, kentin sembolünü oluşturan Beyaz Kule'ye dek uzanan sahil yolu ise, İzmir'in kordon boyunu anımsatıyor. Bu sahil yolunda, gecenin ilerleyen saatlerine dek açık kalan lokanta ve barlar var. Akşam saatlerinde ise festival bölgesine yakın, eskiden yağ tüccarlarının yeri olan ve sonradan revize edilerek eğlence merkezi haline getirilen, Arnavut kaldırımlı Ladadika Meydanı'ndaki lokantalar, taverna ve barlar hem yerli hem de yabancıların en vazgeçilmez uğrak yeridir. Yarın sona erecek olan 54. Uluslararası Selanik Film Festivali, ülkedeki ekonomik kriz nedeniyle, 2011 yılında ilk kez iptal edilme tehlikesi geçirdi. O yıl zar zor düzenlenen festivalin yardımına AB fonları sayesinde, 2011'de neredeyse parlaklığı solmaya başlayan festivalin yeniden parlamaya başlaması yalnız sinemacılara değil; ehli keyif Selaniklilere de derin bir nefes aldırmaya yetti.