Cumartesi 30.11.2013
Son Güncelleme: Cuma 29.11.2013

New York'ta Türk çıkarması

Woody Allen saksafon çalıyor, brunch partilerinde şampanyalar patlıyor. Adım başı Türkiye'den gelen birine rastlayabileceğiniz New York'tan son havadisler...

Ahmet Güneştekin'in Marlborough Gallery'de gerçekleşen sergisi vesilesiyle New York'tayım. Sergi için Türkiye'den koleksiyonerler, sanat eleştirmenleri ve sanatseverler de gelmiş. Bir de New York'ta yaşayan Yosun Mermerci ve eşi Olivier Rezza gibi sanatseverler var tabii. New York'taki Türk popülasyonu sergiye gelenlerle sınırlı değil. Şu sıralar Türkiye'den New York'a doğru bir çıkarma yaşanıyor. SoHo'daki popüler kafelere, Park Avenue'daki butiklere ya da Meatpacking'teki restoranlara girince illa bir Türk'e rastlıyorsunuz. New York, yılbaşı öncesi en hareketli zamanlarını yaşıyor. Hızlandırılmış bir New York turu yapalım ve 2014 öncesi en trend yerler nereler bir bakalım...
* Soğuk, çok soğuk... Ama buz gibi hava New Yorklular'ı durduramaz. Fifth Avenue, Madison ya da Park Avenue... Yan yana sıralı dünyaca ünlü modaevlerinden alışveriş yapmasanız da vitrinlerini seyretmek bile yetiyor. Bakalım bu yıl en iyi vitrin ödülünü kim alacak? Benim oyum Fendi'ye...
* New York'ta üç farklı noktada Cipriani var. Tanıdık diye mi bilinmez, Türkler Cipriani'yi pek seviyor.
* Şehirde Fransız stili çok seviliyor. Meatpacking'teki bistro Pastis hâlâ popüler. Lafayette onun tahtını biraz sarsmış durumda. Hem daha hareketli hem de yemekleri çok başarılı. Balthazar'ın ekmekleri ve kahvaltısı dillere destan. Özellikle Türkler genelde buraya şampanya ve istiridye keyfi yapmak için geliyor. Yalnız yılbaşı öncesi kuyruk oluşuyor, birkaç saat bekleme süresi veriliyor. Arka taraftaki barda ise sirkülasyon daha hızlı.
* Four Seasons, şehrin en şık restoranlarından. Önceden rezervasyon şart. Şansınız varsa burada bir Hollywood starına da rastlayabilirsiniz.
* Konu starlardan açılmışken Marea'dan bahsetmemek olmaz. Zorlu'da şube açan Morini'nin yaratıcısı Michael White'ın restoranının müdavimleri arasında Sarah Jessica Parker gibi isimler var. Ama en çok da Catherine Zeta Jones seviyor mekanı. Makarna ve tatlı olarak da panna cotta yemeli.
* SoHo'daki Fanelli's Cafe, şehrin en eski barı. Duvarlarda eski fotoğraflar, dekorasyonu yıllardır aynı. Ufak ve karanlık bir yer. Ama akşamüstü içki içmek için pek popüler.
* Türklerin Bagatelle sevdası burada da bitmiyor. Özellikle pazar şampanyalı brunch partilerinde mekan Rus, Arap ve Türk müşterilerle dolup taşıyor. Ama bu dönemde mekana en az iki hafta önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.
* Midtown bölgesindeki LAVO en popüler gece kulübü. New York'ta okuyan Türk öğrenciler, gezmeye gelenler... Birçok tandık simaya burada rastlamak mümkün. Paranın nasıl harcandığını, şampanyaların nasıl patlatıldığını görmek için LAVO doğru adres.
* Woody Allen her pazartesi grubuyla birlikte The Carlyle isimli mekanda sahne alıyor, kişi başı 145 dolar. Barda dinlemek isterseniz 100 dolar vermeniz gerekiyor. Ama bu muhteşem müzik şölenini yaşamak için aylar öncesinden yerinizi almanız gerekiyor.
* Boom Boom Room şu sıralar New York'un en gözde, en popüler kulübü. Kardashian'lar da sık sık burada. İçeri girmek için iki seçeneğiniz var. Ya tanıdık olacak ya da masa alıp en geç 22.00'de kapıda olacaksınız. Aksi takdirde işiniz zor.
* James otelinin içindeki Jimmy de bir başka popüler bar. Hem giriş daha kolay.
1000 DOLARLIK OMLET
* Kahvaltı için en popüler adres Le Meridien otelinin içindeki Norma's. Menüyü görünce bile kendinizden geçiyorsunuz. Norma's aynı zamanda 1000 dolarlık, dünyanın en pahalı omletinin de servis edildiği yer. 1000 dolar olmasındaki en büyük neden içine konan malzemeler. Havyar ve ıstakozla servis ediliyor. Ama havyar miktarını aza indirip 100 dolar olanını da sipariş edebilirsiniz. Bir arkadaşım 100 dolarlık olanını ısmarladı tattım. Kahvaltı için ağır.
* Alice's Tea House diğer popüler kahvaltı mekanı. Özellikle çocuklu New York jet sosyetesi burayı tercih ediyor.
* Cafe Nello, biraz Papermoon havasında. Beyaz masa örtüleri, takım elbiseli garsonlar... Ucuz değil ama en azından bir kahve için uğranabilir.
* New York'a gidip Broadway şovu seyretmemek olmaz. Bileti otelden aldırırsanız kazıklanma ihtimaliniz epey yüksek. Zira otelin 375 dolar dediği şovu ben 190 dolara seyrettim. Çocuklu aileler genelde Aslan Kral'ı seyrediyor.
* Magnolia Bakery'nin cupcake'leri hâlâ in. New York'a kadar gelmişken biraz Sex and The City havasına bürünmeli.
* Central Park etrafında faytonla turlamanın keyfi de ayrı. Kısa tur 50 dolar. Eğer rast gelirseniz Türk faytonuna binin, etrafı gezdirirken de bol bol dedikodu yapıyorlar. Yok Lady Gaga nereden ev almış, Angelina ile Brad Pitt'in arası nasılmış, son magazin haberlerini özet geçiyorlar.
* Alışveriş için seçenek çok. Ama SoHo'daki özgün butiklerde kaybolmanın keyfi bir başka.
* Greenwich'teki Bee Desserts el yapımı elbiseler alabileceğiniz oldukça değişik bir mağaza.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.