Modanın geleceği: Performans sporları

Uzunca bir süredir lüks moda endüstrisinin podyumlarında dolaşan en yaygın trend spor giyimden ilham alan koleksiyonlar. Bu sene ilk defa hazır giyimi geçip saygın moda evlerinin haute couture koleksiyonlarına da giren bu eğilimin anayurdu ise Almanya'nın başkenti Berlin. Aslında Berlin'de Mercedes sponsorluğu ile düzenlenen bir moda haftası var. Fakat ne yazık ki henüz bu şehirde yükselen bir moda evinden veya Karl Lagerfeld hariç önemli bir tasarımcıdan bahsetmek pek mümkün değil. Berlin lüks modada söz sahibi olamasa da dünyanın dört bir yanından bu şehre akan genç kitleyle modaya yön vermeyi başarıyor.
ADIDAS'TAN YEPYENİ BİR 'ORIGINAL'
Tasarımcıların büyük bölümünün spor giyimden ilham alan koleksiyonlar hazırladığı Berlin Moda Haftası geçtiğimiz hafta düzenlendi. Şehirde moda haftasıyla eş zamanlı pek çok etkinlik de yapıldı. Bunlar arasında en ilginç kalabalığı toplayan Adidas Originals'ın yeni modeli ZX Flux'ın lansmanı oldu. Adidas Originals'ın tasarım direktörü Sam Handy'nin elinden çıkan ve 1989 yılında üretilen bir modelden ilham alan ZX Flux'lar zamanın dilinden konuşuyor. Handy'ye orjinal modele ne eklediğini sorduğumda "Eklemedim herşeyi çıkardım. Bu ayakkabıda süs olsun diye hiçbir şey yok" cevabı bunun ispatı.
İKİ ÖZGÜN VE ETKİLEYİ Cİ FUAR
ZX Flux'ların da çıkış noktası olan fonksiyonellik Berlin'de en çok karşılaşılan öğe. Şehirde moda haftası ile aynı zamanlara denk gelen iki fuar da aynı mantık üzerine kurulu. Bunlardan ilki kaykay ve snowboard gibi aksiyon sporları için ürünler hazırlayan markaların buluştuğu Bright. Fuara katılan marka sahipleri de, alanı ziyaretçi olarak gezenler de moda endüstrisinin isteyip de olamadığı kadar 'cool'. Sporu güzel görünmek için değil, yaşamın bir parçası olarak kabul eden, kıyafetlerini bir zümreye ait olmak için değil, kendilerini anlattığı için giyen insanların arasındayız. 2014 ilkbahar-yaz sezonunun ürünlerinin tanıtıldığı standlarda ne moda dünyasından bir esinlenme, ne de birbirine benzer örnekler var. Fuarda koleksiyonlarını sergileyen markalar arasında New Love Club, Vans, Bones, Lakai, Made in Emerica gibi yeni ama takip etmeye değer isimler var. Fuarda ilgi çeken diğer standlar da dünya devlerine ait. Performans sporlarına yeni yatırım yapmaya başlayan bu dev markalar da özgün markaların gerisinde kalmıyor. Örneğin efsane kaykaycıların markaya özel hazırladıkları Action Sports koleksiyonu ile fuara katılan Adidas'ın standında eğlenceli modeller ve görülmemiş yaratıcılık var.

YENİ MARK ALARIN
Bütçelerİ kısıtlı Fuarlardan ikincisi alan ve katılımcı sayısı açısından Bright'a göre daha mütevazı, yaratcılıkta ise ondan hiç de geri kalmayan Capsule. New York, Berlin, Paris ve Las Vegas'ta yılda 12 kez düzenlenen bu fuarda özel üretim parfümerilerden şapka tasarımcılarına, gözlük üreticilerinden tişört markalarına kadar alternatif pek çok markayla tanışma fırsatı var. Fuara kabul edilen markalar kendi alanlarının en yetenekli ve özgün isimleri olmaları açısından önemli. Özellikle sokak kültürünün üzerine yoğunlaşan markaların uzun bir geçmişlerinin olmaması ve bütçe kısıtlamaları materyallerin kalitesine yansıyor. Fakat kendini tekrar eden moda dünyasının parlak ışıklarından kurtulmak ve sadece yaşamdan ilham alan ürünler bulmak için iki fuarın da tatmin edici olduğu su götürmez.
Efsane geri döndü
40 milyon çift ile tüm zamanların en çok satan ayakkabısı olan efsane model Stan Smith de Berlin Moda Haftası sırasında tekrar piyasaya sürüldü. 1968 ABD Açık ve 1970 Avustralya Açık Tenis turnuvalarında şampiyonluk kazanan Stan Smith adına yaratılan bu modelin üretimine birkaç sezon önce son verilmişti. Adidas modelin hayranlarını daha fazla bekletmedi ve bu sefer yeni renk ve doku alternatifleri ile Stan Smith'ler tekrar raflardaki yerini aldı.