Laurent'in hisleri bana ilham verdi

Sanatçı bir ailenin ferdi İbrahim Maalouf. Anne tarafında daha çok edebiyatçı, baba tarafındaysa müzisyen var. Mesela ünlü yazar Amin Maalouf dayısı. Ama o baba tarafına çekmiş. Babası Nassim Maalouf trompet sanatçısı. 1960'larda dört sübaplı trompeti icat etmiş. İbrahim Maalouf da babası gibi geleneksel üç sübaplı trompet yerine dört sübaplı olanı çalıyor. İbrahim Maalouf, Jalil Lespert'in yönettiği ünlü modacı Yves Saint Laurent'in hayatından kesitler sunan Yves Saint Laurent filminin müziğini yaptı. Konser için Türkiye'ye gelen Maalouf ile konuştuk.
- Yves Saint Laurent hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Film sayesinde Yves Saint Laurent'in bütün yaşamını keşfettim diyebilirim. Onun yapılanların tam tersi şeyler üretmiş bir insan olduğunu keşfettim. Tasarım yaparken hiç korkmamış, kendi modasını yaratmış.
- Filmin müziklerini bestelerken neler hissettiniz? Sonuçta sıra dışı bir hayata müziğinizle tanıklık ediyorsunuz.
- Ben filmin müziğini aslında moda için değil, Yves Saint Laurent'in karakteri ve onun aşkı için besteledim. Yani filmin estetiği, çarpıcı kıyafetlerin yanı sıra karakterin hisleri, Yves Saint Laurent'nin Pierre Berge ile olan ilişkisindeki gel-gitlerden etkilenerek besteledim. Çok hassas bir insandı Laurent. O zayıflığının içinde çok başarılı, çok dik bir duruşu olup, gerçekten dünyaca ünlü başarılı bir stilist olmuş. Bu kırılganlığıyla bu kadar güçlü oluşu bana ilham verdi. Müziği bestelerken en çok bu beni etkiledi.
- Nelerden esinlendiniz?
- Çalışmaya başlamadan önce defalarca senaryoyu okudum. Laurent'in karakterinin ne kadar hassas ve Pierre Berge ile olan ilişkisinin ne kadar kırılgan ve biraz da delice olduğunu algıladım. Bence onların ilişkisi çok çalışma ve kararlılık ile tam bir yaratıcı özgürlük arasındaki dengeydi. Sanıyorum beni en çok etkileyen bu yön oldu.
HÜSNÜ ŞENLENDİRİCİ'YLE ÇALIŞMAK İSTERİM
- Beğendiğiniz Türk sanatçı var mı?
- Hüsnü Şenlendirici'yi çok seviyorum. Grubuyla yapmış olduğu müzikleri çok dinledim. Direkt hani kalbime giriyor onun müziği.
- Onunla ortak bir çalışma yapmayı düşünür müsünüz?
- İki kere konuştum ama daha henüz öyle bir fırsatım olmadı. Tabii çok isterim. Türkiye'deki pop müziğin çok kaliteli olduğunu düşünüyorum. Yani popun daha ticari olan, daha basit bestelerin üzerine kurulu olduğunu söyleyebiliriz. Ama yine de Türk popu kaliteli.