Cumartesi 15.03.2014

Kapalıçarşı büyüleyici bir yer

Moda dünyasının en etkili isimlerinden biri olan Elie Tahari, geçtiğimiz yıl sonunda moda dünyasındaki 40'ıncı yılını kutladı. New York eski Belediye Başkanı Michael Bloomberg, bu efsane tasarımcı adına, 4 Eylül'ü 'Elie Tahari Günü' ilan etti...

Şubat ayında New York Moda Haftası'nda 2014 sonbahar/kış koleksiyonunu tanıttı Elie Tahari. Tasarımcı bu ilkbahar/yaz sezonunda; 40'ıncı yılı için hazırladığı kapsül koleksiyonundaki parçaları Demsa Group bünyesinde Türkiye'deki modaseverlerle de buluşturacak. 70'lerde cebinde 100 dolarla New York'a giden ve kendisini sıfırdan var ederek moda dünyasının zirvesine çıkan Tahari aslen İsrailli. Ünlü modacı her defileden önce gecenin geç saatlerine kadar çalışıyor, stresle başa çıkmak için ise meditasyon yapıyor. Türkleri sıcakkanlı bulan "İstanbul en sevdiğim şehir" diyen Tahari serüvenini Cumartesi SABAH'a anlattı
- 2014 sonbahar/kış koleksiyonunuzda bizi neler bekliyor?
- Deri detaylarla zenginleştirilmiş kıyafetler ve iddialı baskılar var koleksiyonda.
- Defileden önceki geceyi ve defilenin olduğu sabahı nasıl geçiriyorsunuz?
- Defileden bir gece önce, gecenin geç saatlerine kadar çalışıyorum. Son provaları yapıyorum. Son dakikaya kadar her şey mükemmel olsun diye çalışıyorum. Sabah kalkıp sağlıklı bir kahvaltı yapıyorum. Çünkü yoğun ve enerjiye ihtiyaç duyacağım bir günün beni beklediğini biliyorum.
- Her defile başlı başına bir stres; siz nasıl başa çıkıyorsunuz bu stresle?
- Meditasyon çok iyi geliyor.
- Modadaki 40'ıncı yılınızı kutluyorsunuz, nasıl bir his bu?
- 1970'lerde cebinde 100 dolarla New York'a gitmiş bir genç için inanılmaz bir his.
- İlk butiğinizi 1974 yılında New York'ta açtınız ve New York eski Belediye Başkanı Michael Bloomberg, 4 Eylül'ü Elie Tahari Günü ilan etti. Çok gurur verici olmalı...
- Sanırım bu, kariyerimin en gurur verici olayıydı. Bana her zaman en büyük ilhamı ve enerjiyi veren şehrin bana böyle bir geri dönüş yapması inanılmaz bir şey.
- 40'ıncı yılınız için yıllar boyunca yaptığınız ikonik tasarımları yeniden yorumlayıp bir kapsül koleksiyon hazırladınız...
- Bu kapsül koleksiyon yavaş yavaş mağazalardaki yerini almaya başlayan ilkbaharyaz koleksiyonumun bünyesinde satışa çıktı. Elie Tahari Edition 1974 koleksiyonundaki bu parçalara herkes ulaşabilecek.
- Peki böyle zorlu bir sektörde aldığınız en önemli ders nedir?
- Egonuz çok büyük olmayacak. Günün sonunda insanlarla olan ilişkiniz ve onlarla iletişim kurma tarzınızın dışında elinizde bir şey kalmıyor.
- Gelelim Türkiye'ye ve İstanbul'a... 2010'da Türkiye'de de bir butik açtınız ve Türkiye'yi ziyaret ettiniz...
- Avrupa'daki ilk mağazamızı İstanbul'da açtık. İstanbul, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri cezbeden önemli bir şehir çünkü. Ben İsrail'de doğdum. O yüzden ülkeniz ve kültürünüz bana hiç yabancı değil. Sonuçta benim için çok önemliydi, Avrupa'daki ilk butiğim ve ben ülkenizde yer almasını tercih ettim. Ayrıca genel olarak Türkler sıcakkanlı ve iyi insanlar.
- İstanbul'u moda dünyası açısından nasıl görüyorsunuz?
- İstanbul, moda başkenti olma yolunda koşarak ilerliyor! Dünyanın ünlü markaları adeta İstanbul'a akın etmiş durumda. Ayrıca İstanbul benim en sevdiğim şehirdir.
- İstanbul ziyaretlerinizde neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
- Pazarları ve çarşıları gezmeyi seviyorum. Kapalıçarşı büyüleyici bir yer. O kadar çok güzel şey var ki Kapalıçarşı'da; bir tasarımcının oradan ilham almaması imkansız.
MESLEĞİME TUTKUYLA BAĞLIYIM
- Bu sektörde başarılı olmanızı neye bağlıyorsunuz?
- Tamamen benim mesleğime tutkuyla bağlı olmama bağlıyorum. Bu sektörde bu kadar uzun süre ayakta kalmamı, bu tutku ve çalışma azmi sağladı.
- Bir tasarımcı olarak nelerden ilham alıyorsunuz?
- Seyahat etmek, farklı kültürler ve mimariler bana ilham veriyor. Zaten benim tasarımlarımda da bunu net bir şekilde görebiliyorsunuz.
- Moda dünyası için zor ve vefasız denir. Sizin bu zor sektörde gerçekten 'arkadaşım' dediğiniz isimler var mı?
- Dona Karan ve Catherine Malandrino diyebilirim...
- Peki bir tasarımcı olarak şu an en parlak manken sizce kim?
- Sektörde birçok başarılı manken var. Ben şu sıralar Samantha Gradoville diyorum. Zaten kendisi Elie Tahari markasının ilkbahar-yaz koleksiyonunun reklam yüzü.
EN ÇOK MAVİ RENGİ SEVERİM
- En sevdiğiniz renk hangisi?
- Mavi. Mavi güvenin ve içtenliğin rengidir. Bu yüzden çok severim.

- Biz kadınlara moda konusunda tek bir tavsiye vermek isteseniz, bu ne olurdu?
- Ben kıyafetlerin, giyenlerin önüne geçmemesi gerektiğini düşünüyorum. Kıyafetler sade ve şık olmalı ve kadının doğal güzelliğini ortaya koymalı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.