Cumartesi 10.05.2014

Bir bardak buğday çimi suyuyla sağlık depolayın

Kim sağlıklı ve uzun yaşamak istemez ki? Dilek dilerken bile "Önce sağlık" demiyor muyuz? Çünkü en küçük bir fiziksel sorun, yaşam kalitemizi hemen aşağıya çekiyor. Bilim insanları da yaşam süremizi uzatmanın her yolunu deniyor. Geçtiğimiz hafta yeni bir araştırmasının sonuçları açıklandı. İleri yaştaki farelere genç farelerin kanı enjekte edilince, birçok fonksiyonlarında gençleşme fark edilmiş. Anlaşılan çok yakında yaşlanma tamamen durdurulursa, sürpriz olmayacak. Bu araştırma bana 62 yıl önce Türkiye'de de aklını uzun yaşamaya yoran ve 100 Yıl Yaşamak İsteyenler adıyla bir dernek kuranları hatırlattı. Bir asır sağlıklı yaşayabilme uğruna neler yapabileceklerini araştırıp, uyguladıkları bu derneğin başkanlığını da Prof. Dr. Ali Rıza Akısan üstlenir. Üyeleri arasında birçok doktorun bulunduğu derneğin ABD'li bir üyesi de vardır. Prof. Akısan ile doktor N. W. Walker'ın yolu, dernek kurulmadan çok önce ABD'de kesişir. Arizona'da bir sağlık enstitüsü bulunan Dr. Walker, doktorların üç ay ömrü kaldığını söyledikleri Akısan'ı kendi yöntemleriyle mucizevi şekilde iyileştirir. Bu tedavinin baş aktörleri bitkiler olduğu için Akısan da hayatını bitkilerle tedaviye adar, hatta İngiltere'de Oxford Üniversitesi'ne giderek bu alanda eğitim alır. Akısan ne yazık ki hayal ettiği gibi 100 yıl yaşayamaz çünkü Hong Kong'a yaptığı bir seyahat sırasında bıçaklanır ve kısa süre sonra da hayatını kaybeder. Ama geride birçok kitap bırakır. İşte o kitaplardan biri, Genç-Sıhhatli-Güzel Kalmanın Sırları, yıllar önce elime geçtiğinde heyecanla okumuştum. Akısan sadece çiğ sebzelerle beslenmemiz gerektiğini, nişastalı, şekerli yiyecekleri ise kesinlikle ağzımıza sokmamamızı yazıyordu. Ama işin asıl sırrı ise hasta olmamanın yöntemlerini bulmaktı. Akısan'ın hayatında buğdayın mucizelerinin de önemliydi. Özellikle orta yaşlardaki pek çok erkeğin yaşadığı saç dökülmesi sorununu buğdayın yeşil yaprağından elde ettiği bir sıvıyı içerek çözüp, yeniden saçlarına kavuşmuştu. Geçenlerde bilgisayarımın posta kutusuna düşen bir mektup da bana sanki Akısan'ın buğdayla ilişkisinin devamı gibi geldi. Kanserin nedenleri ve çareleri üzerine Türkiye'de yapılan bir araştırmayı anlatan yazıda, B17 vitamini eksikliğinden söz ediliyor, özellikle de buğday ve kayısı çekirdeği takviyesi yapılması gerektiğine dikkat çekiliyordu.
FAYDALARI NOBEL ÖDÜLÜ ALDI
Buğday... Anadolu topraklarında geçmişi 13 bin yıl öncesine kadar giden bu sihirli ürünü her gün soframızda ekmek olarak tüketiyoruz ama bu yeterli mi? Gerçekten buğday, sağlık için bu kadar önemliyse başka hangi yöntemlerle tüketmeliyiz? Zaman zaman ortaya atılan 'buğday çimi suyu' mucizesi ne kadar doğru? Bütün bu soruları Türkiye Aktarlar Federasyonu ikinci başkanı, ziraat mühendisi Hande Polat'a sordum. Yanıtlarına bakılırsa, bu güzel bahar aylarında buğday tohumlarımızı saksılara ekip, haziran ayından itibaren de çiminin suyunu içmenin tam zamanı: "Buğday çiminin içinde aminoasitler, demir, çinko, iyot, fosfor, selenyum, potasyum, bakır vitaminleri (A, B1, B2, B5, B6, B12, C, D, E, F, H, K) ve bir de yüzde 70 oranında klorofil bulunur. Bu maddelerin çoğu buğday tanelerinde yer alır. Buğday çimini özel kılan özellikler içeriğinden kaynaklanır. Birçok araştırma, buğday çimi suyunda bulunan yüksek miktarda klorofilin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini kanıtlıyor. Buğday çimi suyu, kandaki asidi azaltarak vücudun alkali olmasını sağlıyor. Bu özelliğinden dolayı, kan damarlarında oluşabilecek damar sertliğinin önüne geçilmektedir. Kan değerleri düşük kişilerin buğday çimi suyu içerek kısa sürede düzelme olduğu Nobel ödüllü Dr. Hans Fischer tarafından ispat edildi. ABD'de yapılan çalışmalarda da özellikle kan kanseri olan hastalara vücut dirençlerini artırmak ve bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için buğday çimi suyu tavsiye ediliyor. Taze buğday çimi suyunda birçok sebze ve meyveden çok daha fazla E vitamini bulunur. Yoğun C vitamini içerir ama bu özellik buğday tanelerınde bulunmaz. Ufak bir bardak buğday çimindeki kalsiyum miktarı ise sütten çok daha fazladır. Hemoroit, anemi, depresyon, kalp hastalıkları, astım, ülser, gastrit, zona, kolestrol ve bagırsak rahatsızlıkları, romatizma şikayetlerinde destekleyici tedavidir."
EVDE YETİŞTİREBİLİRSİNİZ
Hande Polat buğday çimi suyunun çok kısa sürede okside olduğundan asla bekletilmemesini, iki dakika içinde sıkıldıktan sonra tüketilmesi gerektiğini hatırlatıp evde hazırlama formülü veriyor: "Kaliteli tohumluk buğday alın. Bir saksının içine mümkünse ormandan temin edilen siyah humuslu toprak yerleştirin. Evdeki çiçekler için kullanılan toprak, buğday çimi için elverişli değildir. Tohumlar ekilmeden önce toprak, suyla ıslatılıp 12 saat dinlendirilir. Yağmur suyu veya klorlanmamış su en ideali. Tohum ekildikten sonra saksının üstü bir naylon ile örtülür ve hava akışının kesilmemesine özen gösterilir. Dört gün sonra naylon kaldırılır, saksı sulanır. Buğday çimi filizleri 10-12 gün arasında yeşerir. Çimleriniz sıkma işlemine hazırdır. Çim suyunu sıkmak için de özel makineler var."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.